hesabın var mı? giriş yap

  • entry girerken bazen kelimelerin yazımları hakkında şüpheye düşüp, doğru yazılışını teyit etmek için google veya sözlüğün başlık ara butonunda kelimeyi aratmak.

    not: bu itirafta beni mal kılan detay ise aynı zamanda bir türkçe öğretmeni olmam.

  • bir kadin ve bir erkek cayirda yurumektedir. erkek ciceklerin ustune basar;

    - aay mukerrem, basmasana ciceklere! onlar da canli...
    - ohoo.. hersey de canli mina koyayim... yok kopegi kirma mukerrem, yok kusu dovme mukerrem...
    - kusu mu dovdun?
    - e, ucuyo...

  • victoria devrinde sayıları 1,4 milyonu bulan işçi sınıfı. ülke ekonomisinde kilit rol oynayan tarım işçilerinden, kömür madencilerinden ve pamuk işçilerinden bile sayıları daha fazla.
    sanayi devrimi'nden sonra devletin artan iş gücü gereksinimi sebebiyle şehirlere akın eden çalışan kesim, ülkenin yeni "orta sınıf"ını oluşturuyor. bu kesimin ikamet edebilmesi için de şehirlerde inanılmaz bir konut patlaması yaşanıyor ve manchester, liverpool, birmingham gibi şehirlerde terrace house dediğimiz konutlar ortaya çıkıyor. bu evlerdeki çatı ve bodrum katları hizmetçileri konaklatmak için tasarlanıyor.
    sanayi devrimi ve britanya imparatorluğu'nun sömürgelerinin suyunu sıkarak edindiği servet sebebiyle aşırı zenginleşen kesimse feodal dönemlerden kalan muazzam büyüklükteki yapıları "ev" olarak seçiyor; günümüzde estate ya da "english country house" olarak anılan yerler.

    zenginlerin ve soyluların, bu muazzam büyüklükteki evlerinde yer yer 300 kişiye kadar geniş bir hizmetçi takımı bulunurken, orta sınıf için bu pek mümkün olmuyor; ancak, orta sınıf da, toplumsal hiyerarşide yerlerini sağlamlaştırmak için en az bir hizmetçi bulundurmayı bir gösterge haline getiriyor.

    büyük evlerde, her bir işten sorumlu ayrı ayrı bir ya da birkaç kişi olurken -mesela laundry maid(çamaşır hizmetlisi), kitchen maid(mutfak hizmetlisi), aşçı, kahya, uşak, vs- orta sınıfın evlerinde bu işleri tek bir kişi üstleniyor. tek başına tüm bu işleri yapmak zorunda kalan hizmetçiyeyse "maid-of-all-work" deniyor; yani, "bütün işlerin hizmetçisi". maid-of-all-work, adından da anlaşılacağı şekilde, her zaman kadınlardan seçiliyor. (bkz: #81371698)

    evin büyüklüğü fark etmeksizin, karın tokluğuna çalıştıkları bu evlerde (mesela kadınlar için en düşük pozisyon olan çamaşırcılık, yıllık olarak 2 ya da 3 guinea gibi bir miktar getiriyor. günümüzde aşağı yukarı 700 pound ediyor), günde 17-18 saat ayakta kalıyor, dayak yiyor ve vebalı muamelesi görüyorlar. english country house denen bu saray yavruları, victoria devri değerlerine göre ya yeniden inşa ediliyorlar ya da büyük değişiklikler geçiriyorlar. hizmetçilerinin varlığını hissetmek istemeyen zenginler, evlerine, hizmetçilerin kullanması için gizli koridorlar, kapılar, merdivenler yaptırtıyor. böylece, kendi arkalarını toplayan insanları görmek zorunda kalmıyorlar; hizmetçiler de efendilerini gölge gibi takip edebiliyorlar. bu evlerde, tam manasıyla gerçek bir sınıf ve cinsiyet ayrımı yaşanıyor; hatta çocuklar bile ailelerinden ayrılıyor. devrin "ahlaki değerleri" bu sayede korunmuş oluyor.

    tüm bunlar yaşanırken kilise ve zenginlerin kontrolünde bulunan gazeteler ve dergiler, hizmetçileri ahlaki yönden kontrol altında tutmak için çeşitli yazılar, ilanlar ve hatta dualar yayımlıyorlar.
    fakirlerin, öksüzlerin ve düşkünlerin yazarı charles dickens hizmetçi tutmanın toplumdaki önemine all the year round adlı dergisinde yer veriyor. 1859 senesinde, bir cerrahın eşinin mektubu bu dergide yayımlanıyor; eşinin senede 80 pound kazandığını söylerken şunu da ekliyor: "rahip ve eşi, zengin komşumuz ve eşi, birkaç seçkin aile daha sürekli görüştüğümüz kişiler. oldukça kibar bir profil çizmeliyiz. ev işi yapmamalı ya da bebeğimi taşımamalıyım, yoksa toplumdaki yerimi kaybederim. bir hizmetçimiz olmak zorunda."

    orta sınıfın nüfusu arttıkça hizmetçilere olan ihtiyaç da artıyor; ancak, çalışma şartlarının zorluğu, 1902 senesinde geçen eğitim reformu ve devrin bitiminden birkaç sene sonra da birinci dünya savaşının başlaması gibi çeşitli nedenlerle hizmetçi sayısı düşüyor. bunun önüne geçebilmek için öksüz ve yetim çocukları iyi birer hizmetçi olarak yetiştirmek amacıyla workhouse denilen kurumları kullanıyorlar. çocukları sokaktan alıp yetiştirdikleri ve bir zanaat kazandırdıkları için masumane görünseler de, bu çocuklara verdikleri eğitim sadece "hizmetçi" olmaları yönünde olduğu için başka şansları da olmuyor hayatta.

    bu dönemde, hizmetçilerin sesini duyan kimse mi olmuyor? oluyor tabii ki; ancak, fazlasıyla cılız ve yetersiz kalıyorlar; güçleri de ancak daha da zor durumda kalmışlara yetiyor. bir iki tane olan bu kurumlar, ya "zoraki hizmetçilik" yoluna itilmiş çocukları bu hayattan kurtarmak için çalışıyorlar ya da st. faith's house of mercy gibi bazı kurumlar da magdalen evi(magdalen home) olarak kurulup rahibeler tarafından işletiliyor ve suistimale uğramış hizmetçi kadınları bünyesine kabul ediyor. bu evlerin meşruluğu ve insancıllığı da ciddi anlamda tartışılır zaten. (bkz: the magdalene laundries)

  • yatacak yeri yok bu düzenbazların. oynanmış görüntü ve sesle gelip bunu gerçekmiş gibi lanse ediyor. bu adam en büyük haindir. alçak, şerefsiz ve namussuzdur.

    bakın bu montajın arkasında kimler var;
    “sosyal medyada araştırma yapınca bu montaj videoyu yayan hesabın "yekvücut"isimli hesap olduğu ortaya çıkıyor. peki, bu trol hesabı kim yönetiyor? sayfasına girildiğinde "yekvücut bir bosphorus global projesidir" ifadesi dikkat çekiyor. bosphorus global ne mi? pelikancılar denilen ve seçim boyunca yalan haberlerle ülkeyi karıştırarak provokasyon ortamı yaratmaya çalışan grubun merkezi”

    kaynak : http://www.yurtgazetesi.com.tr/…akiler-h130713.html

  • osmanlı sultanından , halifeden miras kalmıştır . eroin o yıllarda son derece yasal olduğu için son derece normaldir . eroinden geçinen de mustafa kemal atatürk değil , türk milletinin ta kendisidir . osmanlının açtığı eroin fabrikası da yasal olarak hala çalışmaktadır .
    mustafa kemal atatürkün başarılarını satarak siyasi hayatını sürdüren sülüklerin yaptığının yanında hiçtir .
    200 milyar dolarlık özelleştirme,
    yastık altındaki 4000 ton altının değerinin dolar bazında 10 katına çıkmasıyla piyasaya çıkması ,
    bankaların yabancılara satışı,
    yabancı bankaların türklere verdiği 150 milyar dolar kredi ,
    özel sektörün 500 milyar dolarlık borcu .
    saray soytarılarının türk halkına hizmetidir .
    soytarıların icraatı bu kadar değil tabi. mustafa kemal atatürk 'ün tuvaletçi başı olamayacak soytarılar sadece bunlarla geçinmedi.
    içeriye giren 1 trilyon doların üzerindeki sıcak paranın karşılığı basıldı ayrıca. 2 trilyon tl minimum
    bir başka icraat de devletin topladığı vergilerdi . enflasyon gelen parayla düşmüş ancak vergi oranları hiç değişmiyor . bir araba kendine , 3 araba avarele . 1 litre benzin kendine , 3 litre avarele.
    yargılanacaksınız . vatana ihanetten yargılanacaksınız . vatansın ölüp , sarılacak çaput bulamayacaksınız

  • narsisistik kişilere özgü bir davranış bozukluğu olan gaslighting, kişilerin kurbanlarına onların kendilerine dair algılarını yeniden biçimleyecek şekilde belleklerine olumsuz bilgi ve yargıları sokmalarıyla tezahür eder. bir manipulasyon yöntemi olarak da kullanılan durum, sorgu teknikleri içinde de yer alır.

    basitçe, filmlerde kendisini kaçıran ve kabus hayatı sürdüren kişinin telkin yoluyla sınırladığı algıyla yaşayan ve bir türlü kaçmayı beceremeyen kişiler buna örnektir. sosyal hayatta da karşınıza çıkarak kendi yargılarını sık telkinlerle size saldırma biçiminde gösteren otorite figürleri, böylesi bir algısal kopukluğa yol açabilir.

    1944 yapımı bir hollywood filmiyle terminolojiye girmiştir. ilgili film için bakınız

    psikolojik baskı oluşturarak tüm kanaatler yeniden oluşturulabilir.
    sizin de başınıza gelmiştir. sizin hiç olmadığınız bir insan olduğunuza dair telkinler duyarsınız, bir süre sonra telkinin geldiği yerle savaşmamak için ya da başka bir nedenle kabullenirsiniz, kabullendiğiniz an, telkin kendi delillerini oluşturur. yani kendini gerçekleştiren kehanete dönüşür durumunuz. ancak farkındaysanız, eylemleriniz ve karakteriniz tutarlı bir bütünlük gösteriyorsa etkilenmezsiniz.
    her durumda telkini yapan kişi, sizi nasıl görmek istiyorsa öyle görüyordur. tıpkı rorschach lekesi gibi, orada olanı değil, kendi içindekini görüyordur.
    narsisistik kişilerin yargılarını silmek zordur. telkine kapalı olduğunuzu göstermeniz narsisizmle inşa ettikleri kabul ettirme gücünün parmaklarının arasından akıp gittiğini düşünmelerine neden olacağından yüksek ihtimalle sizi listenin dışına iteceklerdir.

    insanlar telkine açıktır. kendinizi olumsuzlamayın. başkasının gözünden bakmayın kendinize.

  • bunun kocası protokol filan imzalamasın. boşanma davasını ben ücretsiz hazırlayacağım. tazminat almadan bu kadını bırakmak olmaz. mallığın lüzumu yok.

  • işlediği cinayetlerdeki vahşete insanın akıl sır erdiremediği kişi. 126 yıldır gizemini koruyan karındeşen jack hikayesi beş sene önce açığa kavuştu. polonyalı berber aaron kosminski olduğu tespit edilen seri katilin dna'sı kurbanlarından catherine eddowes'in şalı üzerinde rastlanmış. zaten işlenen cinayetler için altı şüpheliden biri olan a. kosminski'nin durumu böylelikle açığa kavuşmuş.