ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
efsanevi cimrilik hikayeleri
-
sene 2009, avea'nın avealılarla sınırsız konuşma paketine sahip olduğum zamanlar. süper pinti ve yüzsüz arkadaşıma bu pakete sahip olduğumu söylemek gibi bir gerizekalılık yaptığım için telefonumu benden daha çok kullanıyor olması son derece sıradanlaşmıştı benim için. beraber gittiğimiz kursta kendisine sorgusuz ve rutin bir şekilde telefonu teslim ediyordum sevgilisiyle yarım saat iğrenç "aşkişkom nasılsın" muhabbetini yapsın diye. gün boyu yine bedava telefon olduğu için normalde hiç aramadığı insanları araması da artık "haber" niteliği taşımıyordu.
paraya kıyıp nasıl yaptığını bugün bile anlamadığım şekilde yeni telefon almıştı. yine bir gün telefonumu istedi, sonuç olarak bedava telefon neden istemesin ki (bu arada gerçekten böyle düşünüyordu, zaten sınırsız konuşma hakkı var, sanki ben bu tarifeye ekstra para vermiyormuşumcasına benim 'bedava' telefonumu kullanma hakkında en ufak şüphe duymuyordu) verdim telefonu, en az bir saat geçti, baktım kendi telefonu da benimki de masada duruyor ve ikisi de açık.
"hayırdır ne yapıyorsun" dediğimde "abi yaa telefonumun şarjı çabuk eskimesin diye tamamen şarj bitmeden takmayayım dedim, hazır senin bedava (!) hattın varken kendimi senden aradım şarjımın bitmesini bekliyorum" dedi.
küçük hesapların adamı kimdir, nasıl olunur o gün ufkum açılmıştı.
trump'ın macron'a bilezik gibi geçirdiği tweeti
domaine de la romanee-conti
-
petrus... yquem... cheval blanc... mouton-rothschild... opus one... krug... bu isimleri duymak ya da onların şişeleriyle karşılaşmak, dünyanın hemen tüm tutkulu şarapseverlerini heyecanlandırır, kalp atışlarını hızlandırır. hele bunların tadına bakabilme şansına kavuşanlar, mutluluktan tam anlamıyla dört köşe olurlar... yeryüzünün şarap doruklarıdır, yukarıdaki isimler.
ama bir isim daha var ki, onu sadece “bilenler bilir”... şarap dünyasının gerçek doruğu, dünyanın en değerli ve en büyüleyici şarabı, romanee-conti’dir. tanrı, burgonya’nın vosne-romanee köyündeki bu 18 dönümlük bağa öylesine özellikler vermiştir ki, bu bağın senede en fazla 5-6 bin şişe yapılabilen şarabı dünyanın en saygın, en çok aranan, müzayedelerde en çok el değiştirip en çok prim yapan şarabı olmuştur.
romanée-conti fransa'nın bourgogne (burgonya) bölgesinde, burada çok iyi sonuçlar veren pinot noir üzümünden yapılır. senede sadece 500 kasa. yani yıllık şişe kapasitesi olarak petrus'ün onda biri. burgonya alt bölgelere bölünmüş ve bu bölgeler oradaki kasabaların adı ile biliniyor. beaune ve dijon şehirleri arasındaki vosne romanée kasabası civarındaki bağlar, pinot noir üzümünün dünyada en iyi sonuçları verdiği arazinin üstüne dikilmiş. bu bağların incisi de toplam 27 hektarlık romanée bağları.
şimdi bu 27 hektar da altı parsele bölünmüş. iste her biri harika olan ve "grands cru" denen en tepe statüdeki altı burgonya kırmızı şarabı bu altı parselin adı ile anılıyor. romanée-conti, la tache, romanée saint-vivant, richebourg, grands echezaux ve echezaux. tabii ki bu parseller birbirine bitişik ve kil toprak ağırlıklı ama eğimleri ve toprak bileşimi ve de mineral yapısı ile bağların yaşı açısından aralarında farklar var.bu altı altın değerindeki parselin dört tanesinin çeşitli sahipleri var. ilk ikisi, yani romanée-conti ve la tache'ın ise tek bir sahibi var: romanée-conti firması. romanée-conti'nin şimdiki sahipleri de birbiri ile akraba iki aile: de villaine ve leroy aileleri.
romanée-conti hem firmanın hem de şarabın adi. ama romanée-conti firmasının ürettiği tek şarap romanée-conti parselinden gelmiyor. kalan beş parselin hepsinden ve ayrıca dünyanın en muhteşem beyaz şarabı olan montrachet'den de şarap sunuyorlar piyasaya.
arz çok kısıtlı ve talep fazla tabii ama tarihi sebepler de var. bir kere romanée-conti fransız krallarının tercih ettiği şarap olmuş. ikincisi, eski sahipleri çok koklu bir aile. conti ailesi. bourbon dinastisinden ve kökleri çok eskiye dayalı bir aristokrat aile. bu aile 18 temmuz 1760 tarihinde aynı bağda gözü olan ve kral 15. louis'nin gözdesi meşhur madame pompadour'u sollayarak romanée'yi satın almış
bu bağı "soylu" kılan bir diğer neden ise sadece iki hektarlık bu bağın kokunun menşei açısından katıksız "fransız" kalan tek kök olması koca ülkede. şöyle ki, 1860-90 arası phylloxera denen ve amerika'dan gelen bir miniskül böcek fransa'daki bütün bağları tarumar etmiş. buna panzehir olarak yeni kökler monte edilmiş bağlara ve phylloxera'ya dayanıklı bu kökler amerika'dan ithal edilmiş. bir tek romanée-conti bağları kurtulmuş bu amerikan ihracı illetin elinden. fransızlar için bu çok anlamlı tabii. bu şarabı içerken kendilerini "kral" gibi hissediyorlar.
evet, petrus'ten çok daha pahalı. örneğin 1990 senesi 14 bin dolar. 2010 seneleri yeni piyasaya çıkıyor.
muhteşem aroma. siyah trüf ve yabani mantar. aroma devamlı değişiyor ve yavaş yavaş oryantal baharatlar ön plana çıkıyor. inanılmaz lezzet damakta. hem çok derin ve zengin, hem de rafine. ipek gibi.
bir şarap yazarının, “ondan bahsederken şarabın dili yetmiyor, şiirin diline sığınıyorum” dediği, bir başkasının “bu şarabı ifade edebilecek bir kelime yok!” diye hayıflandığı romanee-conti, çok az kişinin tadabildiği, üreticisinin deyimiyle bir “hayalet şarap”.
burgonya’nın tam kalbinde yer alan ama bir sır gibi saklanan, hiçbir yerde levhası bile olmayan şarap yapımevini domaine de la romanee-conti
tanınmış şarap profesyonelleri dışında ziyaretçi kabul etmeyen, dışa son derece kapalı bir yerdir drc’nin kapıları.
fransa’nın ortadoğu kesiminde yer alan, lyon ile dijon şehirleri arasındaki burgonya bölgesi, ülkenin en saygın şarap bölgelerinden. ama çok eski bir liman şehri ve ticaret merkezi olan bordo tüm dünyaca tanınırken, fransa’nın içlerinde kalan burgonya şarapları daha iddialı olduğu halde bordo kadar tanınmıyor. bunun bir nedeni ihracat pek yapamaması, diğer nedeni de bordo’nun yarısı kadar şarap üretmesi. o yüzden iyi burgonyalar fransa’nın dışına kadar çıkamadan hemen fransız şarapseverlerce “kapatılıyor”, kimi zaman paris’e kadar bile gelemiyor..
“vosne-romanee bir jeolojik mucize. burası alp dağları’ndan akan nehirlerin eski yatağı. alüvyonların oluşturduğu toprak mineralce çok zengin, bu da burada pinot noir üzümüne diğer burgonya bağlarından daha zengin tatlar veriyor.
bugün 60-70 yıllık romanee-conti’ler bile tadıldığında, yudumlayanları yoğun lezzetleriyle şoke ediyor. rus derisinden bulgar gülüne, katrandan trüf mantarına, yaban çileğinden portakal marmeladına, kayısı kurusundan gül yaprağına doğanın en cazibeli ve güzel kokuları bu şarapta yakalanabiliyor. üstelik “eser miktarda” da değil, burnunuzda adeta patlayan güçlü tonlarla... damakta ise yudumladığınız şarabın dokusu kadifeye mi benziyor, ipeğe mi, karar vermekte zorlanıyorsunuz.
romanee-conti öyle her parayı bastırana satılan bir şarap da değil, hatta fiyatı bile yok. çünkü tek başına satılmıyor, drc’nin hepsi de apelasyonun en üst basamağı olan “grand cru” statüsündeki diğer şaraplarından richebourg, romanee-st. vivant, grands echezeaux ve echezeaux’larının 2’şer, la tâche’ın da 3 şişesinin bulunduğu “assortiment” denilen bir ahşap sandığa ikramiye kabilinden bir şişe konuyor. bu 12 şişelik sandığın fiyatı, 8-10 bin avro civarında.
kimi şarap kavları bu sandıkları bozuyor ve romanee-conti’yi ayırarak tek şişe olarak fiyatlandırıyor. tabii en az 5 bin avro olmak kaydıyla... genç rekolteleri bu fiyatlara alınabilen romanee-conti’ler yaşlandıkça müthiş prim yapıyor çünkü 5 bin şişenin bir bölümü de bu arada içilmiş oluyor, şarap daha da nadirleşiyor. bu eşsiz şarapta fiyat rekoru, hong konglu bir dolar milyonerine ait. 12 şişe 1990 için tam 252 bin dolar..
dünyanın bu gelmiş geçmiş en değerli şarabının sırrı, sadece bağında mı? tabiki “hayır”. kısa pantolonlu bir çocukken dedesinin bağında büyüyen, son 34 yıldır da bağların başında olan aubert de villaine, 46 yıl mahzeni yöneten babasının ölümünün ardından onun görevini devralan ve 23 yıldır da “mahzen şefi” olan bernard noblet, bağın asmalarını adeta bahçesinin güllerini budar gibi budayan, babadan oğula, anadan kıza onlarca yıldır bağa emek veren bağ işçileri ve diğer isimsiz kahramanlar... romanee-conti’yi romanee-conti yapan, biraz da bu devamlılık, bu “hanedan”... zanaatı sanata dönüştüren, belki de dünyanın en hayırlı hanedanı. bizde olmayan..
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
eve gelen bir koli üzerinde adım, soyadım ve evlilik soyadımı gören 9 yaşındaki ege şaşırır...
ege: anne, senin amerikalı arkadaşın fazladan bir soyadı yazmış yanlışlıkla.
romica: fazladan değil, o benim evlenmeden önceki soyadım.
ege: nasıl yani?
romica: evlenince babanın soyadını kullanmaya başladım.
ege: neden?
romica: yasalar gereği öyle oldu.
ege: ama o yasa değişmiş, şimdi kızlar soyadını kullanabilirmişsin...
romica: ama son on yılda yaptığım her şeyi babanın soyadıyla yaptım, o yüzden değiştiremem.
ege: babamla evlenmeden önce yaptığın her şeyi de kendi soyadınla yapmıştın ve değiştirdin ama!
romica: öyle oldu maalesef...
ege: garip...
romica: ?
ege: hep senin kadar tuhaf biriyle evlenmek istediğimi düşünürdüm...
romica: eee?
ege: ne bileyim soyadını değiştirmişsin, çok... ezik... evlenmek için soyadından vazgeçecek biriyle asla evlenmezdim!
romica: ezdin oğlum beni cidden :)
ege: eee? niye sırıtıyorsun o zaman?
romica: hiiiç, hoşuma gitti :)
ege: öfff, hala çok tuhafsın...
24 ocak 2019 pamukkale turizm'in iflas etmesi
-
arkasında mafya olmayan tek büyük otobüs firmasının zorla batırılmasıdır.
sözlükçülerin evi olunca yapacakları şeyler
-
her duvarını ayrı renge boyamak. bildim bileli bizim ev krem renginde. bi türlü değiştirmeye ikna edemedim bizimkileri.
ulan bi evim olsun kaç tane duvar varsa o kadar ayrı renk kullanıcam. ayrıca salondaki bir duvar kesinlikle elma şekeri kırmızısı olacak. bir tane duvarı ise boya kutusunun dibinde kalan boyaları duvara seperek boyayacam. hem fütürist hem sürrealist olacak o duvar. elimi boyaya daldırıp avup içimı duvara basarak imzamı da atacam.
yeter lan krem de krem. bok gibi renk işte
edit: çatı katına da jakuzi koymazsam adam değilim
kışın geldiğinin anlaşıldığı an
-
taharet musluğu açılırken tedirgin olunan andır.
instagram hesabını kapatmak
-
birinin bu gerçekleri söylemesi lazım artık.
bir yılı geçkin süredir kullanmıyorum.
1- kapatınca öyle aydınlanma, bakış açısını değiştirme gibi bir şey olmuyor.
2- sosyal medyalara harcadığınız vaktide önem arz eden işlerde kullanmak tamamen sizin inisiyatifinizde. yoksa instagram'a harcadığınız vakti ben gibi youtube'de behzat ç. kesitlerini izlerken de harcayabiliyorsunuz.
3- öyle kapatınca bir şeyler kaçırıyormuşsunuz hissi de bi süre sonra kayboluyor ve de hiçbir sey kaçırmıyorsunuz.
4- kapatıp açmanızda kimsenin sikinde değil bunu bilin. en yakın arkadaşım bile daha geçen hafta beraber çekindiğimiz fotoğrafı atarken "seni etiketleyemedim, instagram'ı mı kapattın? " diye soruyordu.
dipnot: hayatınızı değişmek için instagram'ı kapatmak gerçekten çok ucuz bir numara.
daha radikal kararlar alın.
uzun süre doğruluğuna inanılan ebeveyn yalanları
-
süt akşamları sarı gözükür oğlum :(
yıllarca inandım bu yalana, meğer annem çiğ yumurta katıyormuş süte benim içmem için.
jeyan mahfi
-
unutulmaz bir ses. oynadigi yapimlar - (14 film)
sahra 2004
yadigar 2004
ekmek teknesi 2002
tatlı hayat 2001
dadi 2000
gurbetciler 1996
sehnaz tango 1996
bozkurt obasi 1954
beklenen sarki 1953
ucuruma dogru 1949
efsuncu baba 1949
gençlik gunahi 1947
seven ne yapmaz 1947
allahın cenneti 1939
turkan soray seslendirmesi:
kuskun cicek 1979
acele koca aranıyor 1975
senlik var / bal kiz 1974
yuregimde yare var 1974
dert bende 1973
mahpus 1973
sultan gelin 1973
yalanci / cok yalnizim 1973
cile 1972
sisli hatiralar 1972
vukuat var 1972
zulum 1972
bir genç kizin romanı 1971
bir kadin kayboldu 1971
gelin cicegi 1971
melek mi seytan mi? / asrin kadini 1971
sevmek ve ölmek zamani 1971
yedi kocali hurmuz 1971
mavi esarp 1971
aglayan melek 1970
arim balim petegim 1970
birleşen yollar 1970
bülbül yuvası 1970
fosforlu cevriye 1969
gunah bende mi ? 1969
kolen olayim 1969
sana donmeyeceğim 1969
seninle olmek istiyorum 1969
hapishane gelini 1968
vesikalı yarim 1968
altin küpeler 1966
el kizi 1966
kenarin dilberi 1966
meleklerin intikamı 1966
meyhanenin gülü 1966
elveda sevgilim 1965
garip bir izdivac 1965
seven kadin unutmaz 1965
ekmekçi kadın 1965
gençlik rüzgarı 1964
kader kapıyı caldı 1964
kızgın delikanli 1964
calınan ask 1963
badem şekeri 1963
beni osman öldürdü 1963
bütün sucumuz sevmek 1963
iki kocalı kadın 1963
ask yarışı 1962
dikmen yıldızı 1962
sevimli haydut 1961
utanmaz adam 1961
siyah melek (zincirler kırılırken) 1961
köyde bir kiz sevdim 1960