hesabın var mı? giriş yap

  • çok gaza gelip yapacağım uygulamadır. işte zaman içinde oluşması muhtemel sorularım:

    bu konuda rehber dokümanları yayınladınız mı?

    pazar sabahı itibariyle ekonomi bakanlığı'na telefon etsem, ben rusya'ya mal göndereceğim, dolar kullanmak istemiyorum nasıl yapayım? desem bana verilecek cevabın bir prosedürü var mı?

    dilini bilmediğim rus ve çinli ticaret ortağıma konuyu anlatacak rusça ve çince broşürleri nereden indirebilirim?

    ben kurumsal bir ihracatçıyım ve distribütör müşterilerim ile en az 5 yıllık sözleşmelerim var. bu sözleşmeleri nasıl değiştirebilirim?

    yerli para ile ticaret mantığına göre düzenlenmiş sözleşme örnekleri türkiye ihracatçılar merkezi (tim) web sitesinde var mı?

    ihracatçı birliğimin, benim olası rekabet gücü değişimime ilişkin raporları nerede? web sitelerinde bulamadım da?

    tim akademi seminerine katılmıştım bir kaç ay önce neden orada bundan hiç bahsedilmedi?

    eximbank ruble-tl ticaretine sigorta yapmıyor. hadi resmi emir ulaşmadı, ahaber de mi seyretmiyorlar?

    ben yine de emir telakki ettim ve rus bankasına türk lirası iletmeye çalıştım. ancak sistemlerinde türk lirası tanımlı değil. ne yapacağım? (taşıma işi için.)

    benim türk bankamda da ruble tanımlı değil nasıl olacak?

    yok ya çok gaza geldim, ruble alıp çantayla yollayacağım. ama o kadar rubleyi nereden bulacağım? hem o da türk lirası için zararlı değil mi?

    rus taşıma firması paraları geri göndermiş, bir de ödeme yapmadığım için tahkim davası açmış. tazminata devlet yardımcı olur mu?

    neyse malı gönderdik bir şekilde, karşı tarafa parayı tl ile gönderin diye emir geçtim. olmaz! dediler. nasıl ikna edeceğim?

    sorun yok o zaman ruble gönderin dedim. hemen evet dediler. rubleler çanta içinde geldi. nerede bozdurabilirim?

    bana muhtaç olan bir küçük dağıtımcımı tl ile ödeme için ikna ettim. ancak parayı çok geç gönderdi ve o arada türk lirasının değeri düştüğü için zarar ettim. karşılamazsanız helal olsun ama zararımı karşılayacak bir sigorta sistemimiz var mı?

  • çok güzel işler yapıyor kendi kanalında. çirkinliği seven bir insan olarak çarpık estetik anlayışına bayılıyorum. ''kötü'' video çekmek zordur. insan bir süre sonra ''yaa aslında bunlar şaka, ben de deli değilim'' demek ister ama ablamız tematik yapısını hiç bozmuyor.

    sıradan ''go vegan'' videoları çekse binlercesi arasında kaybolup gidecekti. bu şekilde kalıcı olmuş. bir kişinin bile veganlığı merak etmesini sağlasa başarıa ulaşmış demektir. saygıyla eğiliyorum önünde.

  • 40'a merdiven dayamış bir abinizden size öğüt.
    reddedilirsen "nasıl istiyorsan öyle olsun" de ve çek git. telefon numarasını sil, sosyal medyadan çıkar, kesinlikle aynı ortamda bulunma, selam falan da verme. arkasından konuşma tamamen hayatından çıkar, yokmuş gibi davran, reddettiyse bitmiştir. sizin için ölmüştür, o saatten sonra kuracağınız her türlü iletişim sizi küçük düşürmekten başka bir işe yaramaz.
    "naz yapıyor" diye düşünüp tekrar teklif eden veya yılışıklaşan adamın kendine saygısı yoktur. kendisine saygı duymayan kimseye saygı duymaz. arkanıza bakmadan gidin kesinlikle geriye bakmayın en azından karşınızdaki insan sizin hakkınızda "laftan anlamıyor mu?" diye düşünmesin ve saygı duysun.

  • adam ülkenin paniğini görmüş ve açıklama yapma gereği duymus,

    "merak etmeyin, yuksek fiyatlara e-ticaret sitelerinden almayin, makarnamiz var" demis.

    simdi bu aciklama yapan adami sirf makarna üretiyor diye neden saçma sapan bir şekilde elestiriyorsunuz ki?

    acaba bu elestirileriniz " makarna eşittir akp" diyen beyninizdeki eşleşmeden olabilir mi?

    kaldı ki adam, ülkeyi en azından makarna konusunda merak etmeyin diye uyaran ve makarna ürettiği halde yüksek fiyata almayın diyen insan.

  • efsane geri dönmüş. yayını biraz geri alınca geldiğim ilk sahnesi:

    kadın: tekneyi de sen yaktın değil mi?
    kürşat: evet, yakhhtımm, ben yaktım. önce malını yaktım, şimdi de canını yakacağım.
    kadın: yaktın ya! daha ne yapacaksın! bana baksana sen..
    kürşat: şşşşşş.. sakin ol yenge, bilmemkimi kastetmiyorum. sen şimdi şunu düşün; kendi kanımdan birine bunu yapabildiğime göre, senin kanından birine neler yapabilirim...

    helal olsun be reyiz. 15 sene geçti ama itlikten, puştluktan bir adım kaymamışsın. adamsın adam!

  • iki çocuk plastik toplarıyla voleybol oynuyorlar. top gidip dikenli tele çarpıyor ve patlıyor haliyle.
    çocuklar:

    - anaaa! öldü lan top!
    - olsun. ölenle ölünmez...

    (bu ikinci çocuk büyüyünce türkiye'nin bob marley'i olabilir, inanıyorum)

  • okur-yazar oranının %5'lerden %95'lere çıkması,

    1925 - ankara hukuk fakültesi'nin kurulması

    1928 - hıfzısıhha müessesesi'nin kurulması

    1932 - türk dil kurumu'nun kurulması

    1935 - maden tetkik arama enstitüsü'nün kurulması

    yüksek ziraat enstitüsü, devlet istatistik enstitüsü, halkevleri, türk kuşu gibi bilim öğreten kurumların kurulması... saymakla da bitmez.

    en çarpıcı olanı ise, 1936 yılında ilk türk uçağının imali için araştırma geliştirme çalışmalarının başlatılıp, 1940 yılında ilk türk uçağının imal edilmesinden sonra, atatürk'ün ölümünün ardından 1950'de uçak fabrikasının adnan menderes tarafından amerikadan alınan maddi destek karşılığında kapatılması.

    bu kez kendi ayağına sıktın sıtark.

  • paris'e 35 km uzaklikta ve paris'e gelen turistlerin ugramasi gereken bir kasaba. rer trenlerinin chatelet les halles istasyonunda inip buradan 95-07 numarali butry otobusune binerek gidebilirsiniz. vincent van gogh 20 mayis 1890'da doktoru ve arkadasi olan paul ferdinand gachet'e ve kardesi theo'ya yakin olmak icin buraya tasindi. bu kasabayi sevmesinin bir sebebi de kendi ulkesi hollanda'ya olan benzerligi. ama buraya yerlestikten iki ay sonra
    27 temmuz 1890'da kendisini vurmus ve 29 temmuz 1890'da olmus. buraya geldiginiz zaman maison de van gogh` : van gogh'un evihemen dikkat cekiyor. evin alt katinda iseauberge ravoux` restorani bulunuyor. son gunlerini gecirdigi odasini gordukten sonra van gogh'n hayatinin anlatildigi kisa bir film izledikten sonra ev turu tamamlaniyor. evden cikip sola dogru devam ederseniz dar merdivenlerden yukari cikarak van gogh'un unlu l'eglise d'auvers tablosundaki eglise notre dame'i gorebilirsiniz. kilisenin arkasindaki dar yoldan devam edip basak tarlalarini gectikten sonra vincent van gogh ve kardesi theo'nun yanyana yattigi mezarliga ulasabilirsiniz. bazi sevenleri tarafindan basaklar birakilmis olan mezarliga ziyaret sirasinda aycicegi goturmek kendisini mutlu edebilir. mezarlari mezarligin en arkada duvar kenarindadir. bu kasabadaki turu parc van gogh'da agaclar altinda pastane ve marketten alinan yiyeceklerinizi tuketerek bitirebilirsiniz.