hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: ibb aracında 144 kg esrar bulunması) diye başlık açıp olayı imamoğlu'na yıkmaya çalışan kalifiye o....smanlı çocuklarına da yasak gelip gelmeyeceğini merak ettiren olay...
    lan daha iki gün önce reyiziniz ''ben seçilmeden önce amerika'ya gitmedim' diye yalan söyledi koca ülkeye.
    olayın kendisi içinde derin ironiler barındırıyor...

    islami terör örgütü fetö'nün taktikleri ile sosyal medyada algı yaratmak için yalan üstüne yalan söyleyen islamcıların ceza almayacağı için ''13 ekim 2022 yalan haber yapmanın yasaklanması'' başlığı komple yalan haber oluyor. ve dolayısı ile bu yasa ile ilgili yapılan pozitif haberler de yalan haber ve yalanı yayma oluyor.

  • ibadet dilleri türkçe olan, yunan alfabesiyle türkçe yazan, çok fazla insanın bilgi sahibi olmadığı, orta anadolu'da yaşamış ve tarihçilerce anadolu'nun türkleşmiş eski halklarından. yunanistan'a mübadele ile göç ettiklerinde yunanca bilmemeleri yüzünden çok zorluk çekmişlerdir. turkos sparos yani türk tohumu diye hakarete maruz kalmışlardır. louis de berniere'in kitabında da karamanlı rumlardan bahsedilmektedir.

  • yıllar önce ıslak hamburgerin mucidi (veya ilk yapanlardan biri bu entry'de kim olduğunun önemi yok), şimdilerde göztepe kristal büfenin sahibi ile sipariş öncesi muhabbet ediyorduk. o anlattıydı.

    bu ıslak hamburger yanlışlıkla bulunan bir şey. mcdonalds'ın veya amerikan fastfood'unun daha memlekete girmediği zamanlar. taksim- bağdat caddesi gibi batılı bulvarlarda gezip dolaşan kesim arasında kristal ve birkaç büfe baya revaçta. o kadar ki artık yoğun zamanda burger yetiştiremiyorlar. ben de 90'lar başında bu şekilde şekilde tanıdım.

    büfe sahipleri gelen talebi karşılamak için akıllarına sirkülasyonun yoğun olduğu saatlerden önce burgerleri istiflemek geliyor. böylece müşteriyi de bekletmemiş olacaklar. ısıyı muhafaza edecek bir kutu alıp yaptıkları burgerleri biriktirmeye başlıyorlar. bilen bilir kristal kendi sosunu kendisi yapar, eski müşterileri de onu ketçap olarak kullanırdı.

    kutunun içine konan burger etinin sıcaklığıyla oluşan buhar ekmeğin yumuşamasına ve sosu daha iyi çekmesine neden oluyor. şaşırtıcı şekilde bu ıslanmış burgeri müşteri daha çok sevmeye başlıyor. artık sakin zamanda da ıslak burger talep ediyorlar ama o zaman bekledikleri gibi ıslak/soslu olmuyor. hal böyle olunca gerek olmamasına rağmen burgerleri kutunun içinde bekleterek ekmeği nemlendirmeye başlıyorlar. sipariş geldikçe değil kutuda burger azaldıkça yerine koyuyorlar.

    özetle bugün ıslak burger diye sipariş edilen şey aslında sosun buharı hesap edilememiş bir lezzet kazası.

    kişisel görüşüm daha sonraki yıllarda burger ekmekleri biraz yapay yollarla soslandırıldığı için o lezzet kayboldu. artık ıslak burger kutularının ısıtma özellikleri var dibinde dökülen sosu buharlaştırarak hazırlıyorlar. yine de super burger öncesi açılışı ıslakla yaparım kristalde. benimki ağız alışkanlığı yoksa eskisi gibi içime çekmiyorum ıslağı.

  • adamın bilgisayarının masaüstünde "yeni klasör (25)" adında bir dosya var. sen ondan odasının toplu olmasını bekliyon, bekleme!

  • rock tarihinin başaltı gruplarının en niteliklilerinden ikisinin karşılaştırılması.

    iki grup da 80'lerin ortasından 90'ların başlarına kadar plak şirketleri neyin para edeceğini düşündüyse o müziği yapmışlardır.

    çünkü kariyerlerine benzer dönemlerde başlamaları ve dönem dönem yaptıkları müziklere bakarak, 90 sonrası patlama yapıp neyi piyasaya sürseler satacak müzikten bir haber keriz buldukları döneme kadar, nasıl plak şirketlerinin güdümünde müzik yaptıklarını görebiliyoruz.

    heavy metal'in farklı türlerinde çalarak müziğe başlamalarına karşın; 1986 yılında iki grup da progressive ağırlıklı metal yapmaya başlıyorlar.

    iron maiden 86'da somewhere in time ile bu türe dönerken, metallica (büyük kısmı progressive olan) master of puppets'ı çıkarıyor aynı tarihte.

    88'de artık tümüyle progressive'e dönmüş durumdalar. maiden seventh son of a seventh son'ı çıkarıyor, metallica ...and justice for all 'u.

    fakat iki grup da oradan devam etmeyip, bu kez kısa süreli, kısa sololu, akılda kalıcı riffli ve nakaratlı parçalar yapmaya başlarlar.

    maiden 90'da no prayer for the dying ve 92'de fear of the dark'ı çıkarır, metallica 91'de siyah albüm'ü.

    elbette birileri çıkıp bunun plak şirketi ile ilgisi olmadığını; müziğin evrildiğini ve bu değişimin, aslında yaptıkları müziklerin gelişimiyle ilgili olduğunu söyleyebilir.

    halbuki seventh son of a seventh son'dan fear of the dark'a, yahut ...and justice for all'dan siyah albüme doğru bir gelişim değil, korkunç bir düşüş olduğunu fark etmek için ihtiyacınız olan sadece iki kulak.

  • yılmaz özdil tarafından yazılıp 1881 tane basılan ve 2500 liradan bugün tamamının satılıp tükentiği mustafa kemal kitabının maliyetidir.

    yılmaz özdil 1881 isimli köşe yazısında kitapta kullanılan malzemelerin isimlerini verdi:
    --- spoiler ---
    cildinde ve kutusunda shantung-s cilt bezi kullanıldı, japonya'da sırf bu iş için üretildi.
    isveç'ten munken pure kağıt getirildi.
    almanya'dan gmund color glatt kağıt getirildi.
    sırf bu iş için özel olarak renklendirilmiş deri kullanıldı.
    tamamı elle ciltlendi.
    hat sanatıyla 1'den 1881'e kadar numaralandırıldı.
    kitap 20.5x28 ölçeklerinde.
    1.8 kilogram ağırılığında.
    özel muhafaza kutusu var.

    yazının tamamı: https://www.sozcu.com.tr/…maz-ozdil/1881-2-3214285/
    --- spoiler ---

    hesaplayan adamlardan birisi olarak "bu saydığı malzemeler kaç paraymış lan?" diye bir bakayım dedim. belirteyim, bu fiyatlar perakende fiyatları. toptan aldığınızda daha da ucuza gelecektir.

    1- shantung-s kumaş:
    kitap 500 sayfa kalınlığında. kabaca bir top a4 kağıdı yüksekliğinde diyebiliriz. bu da ortalama 4 santim yapar. 3'er santim de alt ve üst kapağa doğru katlanarak yapıştırıldı diyelim, toplam uzunluk 10 santim yapar. kitabın yüksekliği 28 santim. yani ölçümüz 10x28 cm'lik bir kumaş. bundan bize 1881 tane lazım.
    hemen kumaş kaç paraymış bakalım:
    https://www.fabricwholesaledirect.com/…ntung-fabric
    buradaki hesaba göre kumaşın boyutları 91x137 santim.(1 yard = 91,77 santimdir. 54 inç 137,16 santimdir)
    10x28 santim 0.028 metrekaredir. 91x137 santim de 1.2467 metrekaredir. bir kumaştan da 44 tane cilt bezi çıkar. bize 1881 tane lazım olduğu için de 43 tane bez alırsak ciltleme işi tamam.
    bezin tanesi 40 ve üzeri alımlarda 14,95 dolar.
    toplam cilt bezi maliyeti: 642,85 dolar. bugünkü kurla: 3407,10 lira.

    2- munken pure kağıt
    yılmaz özdil kağıdı isveç'ten getirtmiş ama ben türkiye'de satışını yapan bir yer buldum. 120 gramlık 72x102 santimlik 250'lik paketinin fiyatı 235,93 lira
    link: https://www.kordashop.com/…-pure-120-gr-072-102-cm-

    kitabın boyutu 20,5x28 santim. yani 0,0574 metrekare.
    kağıdın boyutu 72x102 santim. yani 0.918 metrekare.
    bir kağıttan 15 sayfa(aslında 15.99 ama küsuratı hep aşağı yuvarlıyorum) çıkıyor. kitap toplamda 520 sayfa. yani 260 yaprak. bir pakette 250 kağıt olduğuna göre bir paketten 7500 yaprak basabiliriz.
    bu da bize 978.120 sayfa lazım demek.
    haliyle linkteki üründen 131 tane almamız gerekiyor.
    bunun da toplam maliyeti: 30.906,83 lira
    düzeltme: 520 sayfa 260 yaprak yapar dendi, rakamlar revize edildi.

    3- gmund color glatt:
    firmanın kendi sitesinden baktığımızda en kaliteli(300 gr) 70x100'lük kağıdın paketi 160 euro. bir paketten 100 sayfa çıkıyor.
    bu malzemeyi kapakta kullandıkları için kitabın boyutlarını 1'er santim genişletip 21,5x29 santim olarak alıyorum. bu da 0.06235 metrekare yapar.
    70x100 santim 0.7 metrekaredir.
    1 kağıttan da kapak için 11 sayfa elde ederiz. bir toptan(100 adet) da 1100 sayfa elde ederiz. bize toplamda 1881x2 = 3762 sayfa lazım. kitabın köşesi için de bize lazım olacağından düz hesap 4 tane sipariş edip 4400 sayfa elimizde olsun.
    4 paket için ödememiz gereken toplam tutar: 640 euro. yani bugünkü kurla 3859,20 lira.

    bu haliyle bakarsak 1881 tane kitap için toplam maliyet: 38.173,13 lira.
    adet maliyeti: 20,29 lira.*

    özel tasarım yazı tipi vs de deniyor. hadi taş çatlasın bunun için de 3000 dolar ödesinler.
    deri kullanmışlar. bunun için de hadi 5.000 dolar ödemiş olsunlar.
    tüm bu özel tasarımlar için 8.000 dolar ödeseler(ki bu kadar bile tutacağını sanmıyorum), bugünkü kurla 42.320 lira yapar.

    fazla fazla eklediğimiz bu tutarı da toplam maliyete eklediğimizde 1881 adet için 80,493,13 liralık maliyet ortaya çıkar.
    adet maliyeti: 42,79 lira.

    adamlar kitabı bildiğin normal matbaacılık giderleri hariç saydıkları malzemelere baktığımızda 25-50 lira arası bir fiyata mal edip 2500 liradan sattılar.*
    o çok övünerek söylediği "atatürk'ün adına layık bir kalite" dediği maliyet bu işte arkadaşlar. 100 lira bile değil.

  • sinemadan tatlı bir gülümsemeyle çıkmanızı sağlayan depresyon ilacı gibi bir filmdir. renklerin güzelliğinin ve karakterlerin şirinliğinin sizi sarıp sarmaladığı büyülü bir dünyada kayboluyorsunuz âdeta.

    *

  • kurye apartmana girince asansörün şalterini indiriyorum. 17 kat merdivenle çıkmak biraz kasıyor tabi.
    şaka şaka o kadar hain değilim!
    kurye asansöre bindikten sonra kesiyorum elektriği. sfsdgdsg