hesabın var mı? giriş yap

  • isim verip de rencide etmek istemiyorum ama, dünyaya geliş amaçları sadece national geographic'te yayınlanan belgesellerde gözükmek olan hayvanlardır. hayır bakıyorsun, tip desen yok; dünyaya bi' faydası desen, o da yok. ama bakıyorsun ayda en az üç defa belgeseli yayınlanıyor. yemin ediyorum bu belgesellerden elde ettiği kazanç benim kazandığım paradan daha fazla. kıskanmıyorum desem yalan olur. evet.

  • benzeri tarihte sıklıkla görülen zihniyettir. selçuklular, timur devleti gibi örnekleri vardır. allahtan o dönemde berkut, emrecan, pelinsu gibi isimler moda değilmiş. berkutlu imparatoru 2. tuğberk kulağa çok tuhaf geliyor.

  • aslinda onemsiz bir detay ama sunu yapan chp'li siradan bir milletvekili bile olsaydi beyaz tv'ye 2 haftalik malzeme cikmisti. bizim tosun osman da cok onemli bir seyler bulmus gibi "bu cehape zihniyeti" diye baslayan cumlelerle zirvalardi aksamlari.

  • 1951 yılında distant drums adlı filmde private wilhelm adlı karakterden çıkmış ses efeğidir. dünyadaki en ünlü ses efeği ve en çok filmde geçenidir.

    buyrun geçen filmlerin listesi:

    distant drums" (1951)
    charge at feather river" (1953)s" (1951)
    the command" (1954)
    them!" (1954)
    a star is born" (1954)
    land of the pharaohs" (1955)
    the sea chase" (1955)
    helen of troy" (1956)
    sergeant rutledge" (1960)
    pt 109" (1963)
    harper" (1966)
    the green berets" (1968)
    the wild bunch" (1969)
    chisum" (1970)
    impasse" (1970)
    the scarlet blade" (1974)
    hollywood boulevard" (1976)
    star wars" (1977)
    more american graffiti" (1979)
    the big brawl" (1980)
    the empire strikes back" (1980)
    raiders of the lost ark" (1981)
    history of the world: part i" (1981)
    swamp thing" (1982)
    poltergeist" (1982)
    return of the jedi" (1983)
    indiana jones and the temple of doom" (1984)
    explorers" (1985)
    howard the duck" (1986)
    nutcracker: the motion picture" (1986)
    spaceballs" (1987)
    willow" (1988)
    the star trek adventure" (universal studios, ca, 1988)
    always" (1989)
    indiana jones and the last crusade" (1989)
    three fugitives" (1989)
    legion of iron" (1990)
    gremlins 2" (1990)
    beauty and the beast" (1991)
    mom and dad save the world" (1992)
    batman returns" (1992)
    aladdin" (1992)
    reservoir dogs" (1992)
    matinee" (1992)
    evening class" (1993)
    a goofy movie" (1995)
    toy story" (1995)
    runaway brain" (1995)
    die hard: with a vengeance" (1995
    dante's peak" (1996)
    hercules" (1997)
    the second civil war" (hbo, 1997)
    the fifth element" (1997)
    lethal weapon 4" (1998)
    small soldiers" (1998)
    star wars: episode i - the phantom menace" (1999)
    little mermaid ii" (direct-to-video, 2000)
    thirteen days" (2000)
    the kid" (2000)
    golden dreams" (disney's california adventure, 2001)
    just visiting" (2001)
    tomcats" (2001)
    osmosis jones" (2001)
    planet of the apes" (2001)
    the majestic" (2001)
    star trek: the motion picture - the director's edition" (2001)
    wet hot american summer" (2001)
    life or something like it" (2002)
    the salton sea" (2002)
    spider-man" (2002)
    star wars: episode ii - attack of the clones" (2002)
    scorched" (2002)
    the lord of the rings: the two towers" (2002)
    confessions of a dangerous mind" (2002)
    cradle 2 the grave" (2003)
    agent cody banks" (2003)
    peter pan" (2003)
    tears of the sun" (2003)

  • anlama güçlüğü çeken, ikiz gebelik sahibi bir hasta. bebeklerde gelişme geriliği var. olması gereken gebelik haftasından daha küçükler. bebeklerin beslenmesini gösteren kan akımları iyi ama yine de riskli bir durum. hastaya hastaneye yatış önerdim, kabul etmedi. durumum riskli mi dedi. evet dedim. işte bebeklerin anne karnında iyi gelişemediğini, olması gerekenden küçük kaldıklarını vs anlattım. yatarak takip olmanız gerekiyor dedim. hasta, evde daha rahat ediyorum dedi. 1 hafta sonra kontrole gelmek üzere gitti. ama içim hiç rahat etmedi. çünkü hastanın durumunun ciddiyetini anlayıp anlamadığından emin olamadım.

    içim içimi yedi dayanamadım. sistemden hastanın telefonunu bulup bugün için kontrole çağırmaya karar verdim. sabah kayıtlı telefonu aradım. bir erkek açtı.
    - iyi günler, x hastanesi kadın doğum bölümünden arıyorum. ayşe hanımı aramıştım.
    + he
    - iyi günler, x hastanesi kadın doğum bölümünden arıyorum. ayşe hanımı aramıştım.
    + haaa
    - kiminle görüşüyorum acaba?
    + ahmet
    - ayşe hanımın neyi oluyorsunuz?
    + kocası
    anlattım yine. bebeklerde gelişme geriliği var. bu riskli bir durum. aslında eşinize yatış önerildi ama kabul etmedi. bebeklerin kalp atışlarının düzenli olup olmadığını görmek için nst'ye bağlamamız lazım. kontrol için bugün acile gelebilir misiniz? diye.
    + namazdan sonra gelsem olur mu?(cuma namazı)
    - olur olur. (sen yeterki gel)
    + eşimin de gelmesine gerek var mı?
    - bebekler eşinizin karnının içinde ya. onları kontrol etmek için elbette bebekleri karnında taşıyan eşinizin de gelmesi lazım.

    söyleyeceklerim bunlar hakim bey! ben bu hastayı ya yatırırım, ya yatırırım öyle görünüyor.

    edito: müjde a dostlar:) hasta dün kontrole gelmişti. 35 haftalık olması gerekiyor ama bebeklerin bazi ölçüleri 31-32 hafta civarında. gelişmeleri iyice geri kalmış. hala durumum riskli mi? diye sorarken yatırdım hastayı. bugün doğum ağrıları ve doğumu başladı. sezaryen ile canlı! bir kız bir de erkek doğdu.

  • alet edavat kullanmadan koparmak için kesmek istediğiniz yerde 1 cm kadar bandı banda yapıştırın ve sertçe çekin. şöyle:

    ___________ (1) bandın düz hali.

    _____/\_____ (2) bandın birbirine yapıştırılmak üzere aldığı hal.

    ______|_____ (3) bandın yapıştırılmış hali.

    <- ___..___ -> (4) bandın iki yandan hızla çekilerek kopartılması.

  • öncelikle belirtmek zorundayım ki bahse konu olan mesaj kuvvetle muhtemel sadece benim için komik, pek yarmayacak sizi yani.

    ben 11 ve 9 yaşlarında 2 çocuğu olan, 34 yaşında bir kadınım. çocuklarımın arkadaşları arasında pek sevilirim. elimden geldiğince kendi çocuklarıma nasıl davranıyorsam, arkadaşlarına da öyle davranırım. karşımdakilere bebe muamelesi yapmam, adam yerine koyarım yani. bazen onlarla parka çıktığımda muhabbet ederiz, aramızda mesafeli bir samimiyet vardır...

    bu yıl çocuklar anneannelerinin yanında okula gidiyor. işsizim ben şu sıralar, bütün gün evde depresif depresif tek başıma oturuyorum. sadece kitap okuyup, sözlük kurcalıyorum. böyle zamanlarda içimden kimseyle konuşmak gelmez, ne telefona bakarım ne de kapıya... hoş banka, turkcell ve sigara bıraktırma merkezi dışında arayan da yok ya, neyse...

    çocuklarımın arkadaşlarından biri (onur diyelim adına) 10 yaşında, beni ekstra sever. böyle hafiften bir hayranlık besler. çocuklar evde olmasa da ara sıra kapıya gelip sohbet etmek ister. öyle havadan, sudan, derslerden, okuldan, can sıkıntısından falan bahseder kapıda, ben de dinlerim. ama şu son birkaç haftadır kapı çalındığında servise gelen apartman görevlisine bile kapıyı açasım yok. dolayısıyla gelen çalıp çalıp geri dönüyor. tabii onur da kapıyı çalıp çalıp geri dönüyor.

    bugün evde oturup yine dakikaları sayıyordum ki telefonuma bir mesaj geldi:

    gönderen: onur

    mesaj: naber:)

    len bu ne? fahriye abla gibi hissettim kendimi birden!

  • bi kere dolmusta onumdeki adam inicem diye seslenicegine
    "bismillahirahmanirrahim" diye baarmisti.

  • temel kriterler çok geniş coğrafyaya hükmeden büyük nüfusa sahip ve çok zengin yeraltı kaynakları olan ülkelerin dünya ekonomisinde büyük pay sahibi olacağı hatta günümüzdeki büyüme hızını koruyabilirlerse 2050 yılında dünyanın en büyük ekonomileri olacağını öngördüğü ülkelerin durumu.