hesabın var mı? giriş yap

  • akıllara freud'un şu sözünü getiren durum;

    "bir insan bir yere bakıyorsa, orada ilgilendiği bir şey vardır. bir insan bir yere hiç bakmıyorsa, orada ilgilendiği bir şey kesinlikle vardır."

  • hoşlanılan kişi akla düştüğünde bir tane atılır, hemen arkasından karşılık gelir ama bu karşılık o an için fazla anlam taşımaz.

    kişiyi asıl havalara uçuracak olay, ertesi gün aynı döngünün karşıdaki kişi tarafından başlatılmasıdır.

    hey gidi hey, içimden sıcacık bi' şeyler aktı geçti lan.

  • yurtiçi kargo için değişen bir şey olmaz.drone şubede kaldırılır indirilir müşteriye de geldik evde yoktunuz diye mesaj atılır.

  • az önce oyumu kullandım ve gördüğüm lüzum üzerine bu çağrıyı yapma gereği duydum. gördüğüm lüzumun nedenine gelince...

    oy vermek için sırada beklerken görevlilere sordum:

    - sayımı izleyebileceğiz değil mi?
    - yoo, onu da nerden çıkardınız?
    - ben şimdiye kadar çok seçim gördüm. sayım her zaman herkese açık yapıldı.

    sonra lafa başka biri girdi:

    - arkadaşım, ben sandık başkanıyım. saat 17:00'den sonra içeriye kimse alınmayacak. polis geldi böyle söyledi.
    - yahu o zaman açık sayım ilkesi nerde kaldı?
    - partilerin görevlileri var zaten.
    - parti görevlisi olmak zor bir şey değil ki... ben de istediğim partiden görevli olabilirdim.
    - valla bize söylenen bu.

    başka biri:

    - şüpheniz olursa itiraz edersiniz, yeniden sayım yapılır.
    - itiraz hakkı şeffaflık sağlamaz. kaç kişi itiraz hakkını kullanır hem? şeffaflık herkesin izlemesine açık olmayla sağlanır. bakın ne diyorum, ben şimdiye kadar hep sayımların herkese açık yapıldığını gördüm.

    sandık başkanı:

    - demek ki yeni yasayla değişmiş.

    oyumu kullandım. sandık başkanının yanına gittim:

    - afedersiniz, vaktiniz varsa ve zahmet olmayacaksa, ysk'nın size gönderdiği kitapçıkta "sayıma görevlilerden başkası alınmayacak" talimatını bana gösterebilir misiniz?
    - tamam.

    gitti, kitapçığı aldı, geldi. kitapçığın arasındaki görevli kağıdını gösterdi:

    - bakın bu sandığın başkanı benim.
    - tamam onda sorun yok. görevlilerden başkasının alınmayacağı talimatını gösterebilir misiniz?
    - ha o kitapçıkta yok. polis söyledi onu.

    küplere binivermişim:

    - arkadaşım sana polis talimat veremez. sen sandık başkanısın. sana sadece ysk talimat verebilir. sen bu kitapçıkta yazanları uygulamakla yükümlüsün. ben 17:00'de gelip kapıdan da olsa bu sayımı izleyeceğim. arkadaşlar! oyunuza sahip çıkın! saat 17:00'de sayımı izlemeye gelin. kapı kapatma hakkına sahip değiller.

    ***

    polis hükümetin adamıdır. sandık başkanına bu tip talimatlar veremez. gerekirse sandık başkanı polise talimat verebilir. umarım münferit bir olaydır. ama aldığım kokular münferit olmayabileceğini hissettiriyor. akp, seçimin şeffaflığını gasp etmek isteyebilir. buna izin vermeyelim. herkes eline kalemini kağıdını aslın, oy kullandığı sandığa gitsin, sayımı izlesin, açılan her zarfta, çıkan partiye çentik atsın; herkes kendi sandığının sayım sonucunu birebir gözleriyle görsün.

    ***

    ekleme: oy ve ötesi'ni aradım. 298 sayılı seçim kanununun 95. maddesine göre herkesin, seçmeni olduğu sandığın sayımını izleme hakkı olduğunu, engelleme olursa şöyle söylememi söylediler:

    "bu sandığın seçmeni olarak sayımı izlemeye hakkım var. izlememi istemiyorsanız bu durumu birlikte tutanaklayalım."

    tutanaklamaktan imtina etmesi de aynı kanunun 165. maddesine göre suçmuş. imza atmazsa sandık görevlileriyle tutanaklayın. onlar da atmazlarsa, şahitlerinizle birlikte tutanaklayın ve savcılığa suç duyurusunda bulunun.

    ***

    ekleme-2: adıyaman, ağrı, artvin, bingöl, bitlis, diyarbakır, elazığ, erzincan, erzurum, gaziantep, giresun, gümüşhane, hakkari, kars, malatya, kahramanmaraş, mardin, muş, ordu, rize, siirt, sivas, trabzon, tunceli, şanlıurfa, van, bayburt, batman, şırnak, ardahan, ığdır ve kilis’te 16.00, bu illerin dışında kalan illerde ise 17.00'da oy verme işlemi bitecek, sayım başlayacak. sayım saatini kaçırmayın.

  • şuradan görülebilecek tweetlerdir

    --- spoiler ---
    6 şubat 2023 günü ülkemizde yaşanan kahramanmaraş merkezli ve toplam on ili etkileyen deprem nedeniyle depremden zarar gören vatandaşlarımızın çadır ihtiyacını karşılayabilmek için tüm ülke seferber olmuş, derneğimiz de tüm ülke çapında çadır üreten firmalar ile temasa geçmiştir.

    ancak; depremin 10 ili etkilemesi ve yıkımın olağanüstü düzeyde olması nedeniyle ülkemizdeki tüm çadır üreticilerinin mevcut stokları vatandaşlarımızın mağduriyetlerini karşılayamamıştır.

    o tarihte iletişime geçtiğimiz firmalarda hemen o sabah deprem bölgesine gönderebileceğimiz çadırlar yoktu. en erken 1 hafta içinde yetiştireceklerdi.

    arkadaşlarımız, kızılay’ın iştirakinde olan kızılay çadır ve tekstil a.ş ile görüşme gerçekleştirdiler. ellerinde 2050 adet olduğunu öğrendiğimiz çadırların sözleşmesini hemen yaptık ve ertesi sabah 2050 tane çadırı deprem bölgesine gönderdik.
    --- spoiler --

    şeklinde açıklamalardır. yani ahbap derneğinin kızılay denen binali yıldırımın çiftliği olan kurumdan çadır aldığı iddiaları doğrulanmış oldu.

    benim anlamadığım nokta ise şu: kızılay’ın madem 2050 çadır gönderebilecek imkanı vardı neden direkt olarak bedava bir şekilde deprem bölgesine göndermedi de bu çadırları ahbap aldı?

  • yine bir sirk kurmuşlar, kendileri çalıp kendileri oynuyor. bu arada karşı tarafa 4 adam gönderip 8 füze attırmasınlar aman dikkat.