ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
the walking dead'e türkçe çeviri önerileri
-
- kefenden taşanlar
yeni evli çift aktiviteleri
-
eve misafir çağırıp yemek masasında selfie çekmek.
protein tozu
-
arkadaşlar saçmalamayın bu işlere hiç bulaşmayın. kaynımın 3. taşşağı çıktı bunu kullanmaktan.
de grönne slagtere
-
insan eti aracılığıyla, insan psikolojisi üzerine yapılan eğlenceli bir deneme. vejeteryanların kesinlikle izlememesi gereken son derece başarılı bir film. bir yandan tiksindiriyor, bir yandan da filme sempati duymaktan kendinizi alamıyorsunuz. eğer aklınızdan zorunuz varsa filmden çıktıktan sonra siz de benim gibi beyoğlu'nda kokoreç yemeğe gidip filmin üzerinde düşünebilirsiniz.
sevgilinin daha çok sevildiği an
-
bizim evin salonundan aktarıyorum. bir saat yirmi dakika önce izlemek üzere bir film açtık. sevgili kişisi yeni edindiği strateji oyununa gömmüş burnunu. ayıp olmasın diye filme razı oldu, belli. filmi başlatmadan önce tuvalete gittim niyetini anlamak için. oyunu geri başlatmış aynı benim sabahları beş dakika daha uyumak için her fırsatı ganimet bilmem gibi. hır çıkarmadım tabii. du bakali modundayım başıma geleceği bildiğim halde. sonra düşündüm. strateji oyunları oynamaya bayıldığım dönemlerde anama ettiklerim geldi aklıma. filmine tüküreyim dedim, ona bi şey olmasın. yan yana oturuyoruz, huzursuz olduğumu anlamasın diye bücürük tableti kaptığım gibi kozmetik, entari artık ne kadar karı-kız işi incik mıncık satan site, tanıtan blog varsa açtım önüme. halbuki çok sıkılıyorum sözlük, bildiğin gibi değil. bi de özledim mi ne. ağzını burnunu mıncırasım var ama kıyamıyorum. ellemeyeyim istediği şeyi yapsın dedim. o bilgisayarda galaksiler arası dalgadan bi savaşta dünyayı kurtarırken ben bebeği gözünün önünde dünyadan bi haber oyuncaklarıyla uslu uslu oynayan bir anne gibi oldum. öyle, garip bir his. sevginin aşkla usulca, güvenle yer değiştirdiği anlardan birinin tadını çıkarıyorum.
birden ayaklandı az önce, geldi ayağımı öptü ve sonra ellerimi. dondum kaldım öyle sözlük. teşekkür etti, başımı göğsüne bastırdı. günlük hayatın içinde eriyip gidebilecek ufak bir jesti görmezden gelmeyip mutluluğa dönüştürebildiği andır. şimdi ben bunu sevmeyip ne yapayım!
kardeşlere yapılmış anlamsız eziyetler
-
bir gofret veya sakız markası uydurup bakkala yollamak. bir hiç uğruna onca yolu teptiği için zevk almak.
tahammül edilemeyen şeyler
-
sebep her ne olursa olsun, yüksek sesle konuşulmasıdır.
1 gram dna'nın 455 eksabayt veri depolaması
-
bu google ve facebook başta olmak üzere akla gelen bütün teknoloji şirketlerinin verilerinin toplamından fazla. üstelik bu veriyi 700 bin yıldan uzun tutabiliyor (dvd’ler 100 yılı bile göremiyor mesela). saklama süresi en az 2 bin yıl olarak hesaplanmış. *
şimdi bunu yaratan tanrı, aynı zamanda 'muhammed'in evine yemeğe çağrılmadan girmeyin' der mi?
büdüt: ateist değilim, deistim, tanrı'yı din vs göndermeyecek bir mühendis olarak hayal ediyorum.
debe: normalde debe editi girmem lakin bugün günlerden beşiktaş, başarılar beşiktaşım.
edit3: teşekkürler beşiktaş'ım, çok güzel bir gün. .
tuğçe kazaz'ın din değiştirmesi
emre belözoğlu'nun mikrofona tokat atması
-
bence olayı asıl özetleyen ismail kartal'ın oradan uzaklaşışıdır.
5 bin 500 tl ile krallar gibi doya doya yaşamak
-
eskiden faizle geçinen james abimiz bile asgari ücretli işe girmiş. işte ekonomimiz böyle kötü durumda.
şampuan reyonunda halimize acıyan turist
-
elin turistinin 2 günde anladığını bizim vatandaş 20 senedir anlayamadı.