hesabın var mı? giriş yap

  • herhangi bir ortamda mabel matiz'in şarkılarından birine rast geldiğimde yapmayı şiddetle arzuladığım eylemdir.

    zaten alerjik rinit ve kronik sinüzit hastasıyım, bu adamın sesini duyunca gözlerim kızarıyor, burnum tıkanıyor, huylanıyorum bildiğin.

    belli ki bu arkadaş da aynı dertten muzdarip ama otrivine denen sihirli formülden haberi yok, yazık kimse söylememiş çocuğa... gel kardeşim şöyle uzat burnunu, pısst. bi de öbür deliğe, pısst. çek içine çek çek çek! hah şöyle adam gibi bir nefes al yahu, oksijen gitsin beynine.

    oh be dünya varmış, o da rahatladı ben de...

    edit: viral reklam falan diye yazanlar olmuş. dinlemem, sevmem, kendisiyle herhangi bir ilgi ve alakam da yoktur.

    edit2: otrivine virali diye yazan da var. onunla da bir ilgim alakam yok sıradan vatandaşım yahu ben. hay viral kadar taş düşsün kafanıza :)

  • karanlık bir atmosferi olan, karakterler biraz garip olsa da insana çürümüş düzeni sıklıkla göstere göstere ve yer yer ayrıntılarla derinden hissettiren, rüşvet ve ahlaksızlıkla insanı hayattan soğutan sistem içinde sadece işini yapmak isteyen insanın nasıl da zorlandığını çok gerçekçi bir şekilde anlatan fazlasıyla underrated politik/ gerilim dizisi

    dizinin en büyük eksiklerinden biri hemen tüm karakterlerin aslında çok basit insan davranışları sergileseler de - ki oyunculuklara laf yok- kurgusal olarak biraz eğreti olmaları. kötüler ölümcül kötül, sapkınlar ölümcül sapkın, yoldan çıkmaya müsait zayıflar ölümüne zayıf, dürüstlük sevdalıları ölümüne doğrucu davut vs insana dair bir kriz anında değişik karar verme, fevrilik, kemdinden beklenmeyen bir şey yapma hali yok karakterlerde.

    --- spoiler ---

    ikinci sezonda oğlunu kaybetmiş, kızına vaha konutlarını yapan adam oğlunu anlatırken ağlıyor . bu bile adamı insancıl kılamıyor. bunu yapan adam aynk zamanda sel baskınıyla bir sürü ailenin hayatını tehlikeye atacak konutları gönül rahatlığı ile pazarlıyor... nerden baksan kötü.

    polis kadın inanlmaz bir özgüvenle ortalarda salınıyor, haddini aşıyor, sanki diğer polislerle aynı dünyada yaşamıyorcasına kural tanımıyor... nersen baksan dirty bitch.

    editör çocuk hep bir biz özür basınız, ipliğininizi pazara sereceğiz havasında ama istisnasız her defasında daha ilk karşı atakta siniyor. nerden baksan dönem adamı.

    her iki sezon beyonca en stabil karakter kekeme polis. çok fazla etliye sütlüye karışmadan ekmeğine bakıyor, müdür sus diyor susuyor, kadın polis kalk gel diyor gidiyor. ve karşısına çıkan ilk fırsatta kendinden beklenmeyen bir şekilde o sinik polis profesyonel bir şekilde tereyağından kıl çekercesine itirafa zorlayacağı genci araya atıyor. ödülü alırken yine çzüne dönüyor. fırsat bitip rutine döndüğü an kadın polise bu işi beraber yaptık deyip hem ona yaranıyor hem de ondan nefret eden amirlerini kızdırmamak adına konuşmasında ondan hiç bahsetmiyor. insan bence böyle bir yaratık. o yazılıp çizilenden daha karmaşık.
    --- spoiler ---

    ağır, sıkıcı tabir edilen yapımları seven biri olarak temponun zaman zaman maalesef insanı diziden koparacak kadar düşmesi de başka bir aksaklık.

    ama türü ve polonya yapımı olması çekici. 80ler polonyası'nda geçmesi de ayrıca zenginlik katıyor.

    türü sevene büyük hediye.

  • benten.

    neymiş efendim abisi y.ö(6) çok ısrar etmiş kıramamışlar abisini. la olum çocukla çocuk olacak başka konu bulamadınız mı yav. belki bu adam mahalle delikanlısı olacak. benten diye delikanlı mı olur!!11

  • sizin ve eşinizin birer hücresinden meydana gelmiş olsa da, 9 ay karnınızda sıcacık besleyip taşımış olsanız da, ona hayat veren siz olsanız da, değişmeyen gerçek, sizin ona değil, "çocuğun size sahip olduğu"dur... daha bu sabah okula giderken "çıkmadan önce çişini yap istersen oğlum" dediğimde , "ben senin kurallarına uyamam anne, sen benim kurallarıma uymalısın, şu an çişim yokken nasıl yapabilirim ki?" dedi lan! 5 sene önce yoktun sen hacı, ne diyon?.. (bkz: diyemedim ya la)

  • halbuki erkeklerin karaktere ne kadar değer verdiğini bilince gerçekten iç burkuyor.

  • kirli sakal bırakırdım. boxerla evin içinde dolanırdım. yazın şort-tişört, kışın da kot-sweatshirt giyerdim. alışveriş yapmak zorunda olmamak negzel lan.
    bir de durduk yere adamın birine ''hayırdır birader bi sorun mu var? niye baktın'' der kafa atardım.