hesabın var mı? giriş yap

  • "entry girme eylemi en az bir tuş basımından ibaret olmalıdır"

    boş entry girilmiyormuş ya.

  • la hatun balkon kapisini acik biraktim, adres su, oda numaram su, ciplak olacam diye davet cikariyor olayi yanlis anlamissiniz.

  • "atom fiziğine de profesörlüğüne de lanet olsun. insanlık için çalıştık sokakta kaldık. bundan sonra kumarbazlığı, itliği,hergeleliği öğreniciğiz. " şeklindeki kadirizmin güzide repliğidir. filmin adı da ceza olsa gerektir.

  • 2020 yılında "hala" tat vermediğini eklediğim önermedir.

    2013 yılında neden kapatıldığına hala mantıklı bir açıklama bulamadığım program. avatar, kişisel ileti, ne dinliyorum özelliği, yazı rengi, tipi, sürekli meşgul görünenler, ayda yılda bir online olunca msn'i bayram yerine çevirenler, sohbet ekranında oynanan dama, satranç, tavla... ne zaman online olacağını beklemek, titreşim göndermek, dans eden hiphop çocuğu ya da dondurması düşünce ağlayan çocuğu göndermek, ekrana kocaman rujlu dudak göndermek... msn'de online olmasını beklemek, onun için bilgisayarı açmak, sabaha kadar uykusuz kalmak emekti.

    biri online olunca, size mesaj atınca, titreşim yollayınca duyulan sesleri hatırlıyorsanız siz de benim gibi unutamamışsınız demektir.

    yoo yoo. msn'in bu etkiyi bırakması ilk olduğu için değil.
    biz büyüdüğümüz için hiç değil.
    bugünkü chat uygulamalarından çok daha "kişisel"di. kendimizi birden fazla şekilde ifade edebiliyorduk.

    soruyorum bugün hangi chat programıyla karşıdakinin karakteri ya da ruh hali hakkında bu kadar çok veri alıp tahlil yapabiliyoruz?

  • kusura bakmayın ama istanbulu beğenmek için o drone kadar yüksekten bakmak gerekir ona. sokaklarının arasında, evlerinin içlerinde hangi cehalet, geri kafalılık, hayata ve hakikate duyulan nefret ve haset hüküm sürüyor siz biliyorsunuz. denizi, boğazı, cami minare ışıkları, 4 levent trafiğiyse hoşunuza giden şey orasını bilemem. doğru düzgün kent planlaması yapılamamış bir şehrin binalarına bakıp mest olanlara gözlerini insanların yüzlerine çevirmelerini tavsiye ederim. bakalım istanbulda güleryüzlü ve mutlu kaç insan kalmış. hanginiz beşiktaş sahilinde şöyle denize nazır oturup soluklanabiliyor artık.