ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
oto satışının %45 düşmesi normal değil açıklaması
-
memleketin %70'i al satçı olmuş sorsan sarı site marı site. jargonunuz ve cahil üslubunuz sizi ele veriyor malesef. sokakta adama soruyorsun ne iş yapıyorsun abi ? emlakçılık, alım satım, araç kiralama. bıktım usandım üretmeyen gizli işsiz komisyoncu sürüsünden.
konstantinopolis'e istanbul diyen türk
-
byzántion'a konstantinopolis diyenlere dert olmuştur.
not: dorylaeumsporluyum.
türk kızlarının büyük bir kısmının çirkin olması
-
türk erkeklerinin de büyük bir kısmının çirkin oluşuyla dengelenen durum. yine kaldık mı baş başa?
akraba bağlarının kopuk olması
-
bir arkadasim bana demisti ki "hic dusmanin yoksa akraban da mi yok?".
ne zaman akrabalardan birine sinirlensem onun bu lafi gelir aklima.
akrabanin akrabaya yaptigini dusmanin yapmaz.
kucuklukten basliyolar sidik yarisina.
eger sizle yasit cocuklari varsa bokunuzu bile kiyaslarlar o derece.
ilk,orta,lise donemi boyunca karne notlari kiyaslanir,kim takdir kim tesekkur almis kim daha caliskan onun hesabi yapilir.
universite donemi kim daha iyi universite kazanir sonra kim daha iyi is bulur hesabiyla sizi deli ederler.
ise baslanir kim ilk once evlenicek bunun derdine duserler.
evlenirsin kim ilk cocuga sahip olcak,sevismenizi bile kiyaslayama yetenegine sahiptirler.
olene kadar kiyaslayacak bisi bulup,sizi kiyasladiklari akrabanizdan ve kendilerinden nefret etmenizi saglarlar.
sonuc olarak cekirdek aile iyidir daha fazlasi sadece bas agrisi.
ebola virüsünden ölenlerin dirilmesi
-
(bkz: oklu ve motorlu adam ben olacam) *
polis arkadaşından videoyu silmesini isteyen polis
-
iti, kopuğu, serseriyi, cahili, barzoyu polis yaparsan böyle olur işte.
beyin cerrahisinin tus'ta en son sırada olması
-
bundan yıllar önce durum tam tersiydi. cerrahi bölümlerin alt sıralara, dermatoloji ve mikrobiyoloji gibi "risksiz" bölümlerin üst sıralara taşınmasındaki temel sebep, doktorların artık risk almak istememesi. çünkü riskli her ameliyat, doktor için de bi risk oluşturuyor. hasta yakını tarafından darp edilebilir veya daha kötüsü dava edilebilir. sonuç çıkmasa bile adam işini gücünü bırakıp o stresi yaşayıp ifadeye çağrılacak, derdini anlatacak. sırf bu dava işleri için hastanelerde dolaşan avukatlar olduğu söyleniyor. amerikan tarzı bu sistem yüzünden yıllar içinde önemli ameliyatları yapabilecek doktor bulmak da zorlaşacak. bizde sağlık sistemi ile gündemden düşmeyen tek şey doktorların maaşı fakat bu çarpıklığı anlayabilmemiz için de hemen her şeyde olduğu gibi yıllar geçmesi gerekiyor.
riskli ve uzun süren ameliyatların yapılmak istenmemesindeki bir diğer etken de kazanç. basit bir cerrahi girişim ile saatler süren bir operasyonun sonunda kazanılan para da neredeyse aynı. dolayısyla önemli bir ameliyatı yapmak yerine daha risksiz daha az zaman ameliyatları yapmak ve sürümden kazanmak daha mantıklı bir hal almış.
bir düşünsenize hastanın masada kalma ihtimali olan 4-5 saatlik bir ameliyatı yapmak mı mantıklı yoksa güzellik için gelen birine botox yapıp durmak mı? kim neden daha az para kazanarak dava edilme riskini alsın?
dolayısıyla tusa giren kişiler de risk içermeyen ve daha fazla para kazanabileceği bölümlere yöneliyor.
velhasıl sağlık sistemini iyi irdelemek lazım. tıpkı eğitim sistemi gibi sağlık sistemi de düşünüldüğü gibi olmayabilir.
yaşanmakta olan ve yaşanan olayları bir bütün olarak ele almak gerekir diye düşünüyorum.
eylem yapmadan canlı bombaları tutuklayamayız
-
bir ahmet davutoğlu beyanı.
canlı bombalara karşı oldukça etkili bir mücadele yöntemi. biliyorsunuz kendisi eylem sırasında parçalanan suruç bombacısını da tutuklayıp adalete teslim ettiklerini söylemişti.
(bkz: abdurrahman alagöz yakalandı hukuka teslim edildi)
şu sözlerden sonra hala güvensizlik ortamı var diyenler ajan provokatördür. görüldüğü üzere devletimiz terörle etkin şekilde mücadele ediyor.
hakan ural'ın dezenformasyon yasası yorumu
-
babasının: binlerce flörtüm oldu. bir gece bir bayanla beraber oldum ve bir daha da görmedim. sonra 'çocuğum var' diyerek çıktı.
bu çocuk o çocuk aq.
kazıklanmadan önceki son sözler
-
-aynısı dışarıda x lira sayın abim.
türk hava yolları düşük profil rezaleti
-
yanlış anlamadıysam istanbul havalimanı’ndaki thy görevlisi adamı kabaca “tipi güven vermiyor” diye uçağa almamış. gidip de dönmeyebilirmiş. olay bu şekildeyse fantastik derecede saçma. sana ne amk, bir mahzur görürlerse brezilya’dan geri çevirirler adamı. sen brezilya’nın gümrük polisi misin?
bir de öncesinde yalandan pnr numarası tutmuyor diye ayak yapmış üçkağıtçı hokkabazlar. sırf o yüzden bile bilet ücretini iade etmeleri lazım. inşallah bu arkadaş mahkemede hakkını tazminatıyla alır.
10 üzerinden 11 rezalet. evet 11.
edit: alınmama talebinin brezilya’dan gelmiş olabileceğine ve deport durumunda masrafların türkiye’ye ödetileceğine dair bilgi mesajları geldi. o zaman niye pnr numarası üçkağıdı çekiyorsunuz adama? açıkça söyleyin. adama tekrar bilet aldırmışsınız, onun da iadesini kabul etmiyorsunuz. adamın kaybettiği para, vakit, yaşadığı sinir stres vs. her türlü mağdur. havayolu firması mısınız, tokatçı filmindeki şevket altuğ musunuz?
yılmaz erdoğan
-
bu ülkeye demokrasiden ufak kırıntıların düştüğü bir gün, insanların diktatörlüğü devirdiği gün, yalakalığın berbat ve yüz kızartıcı bir şey olduğunu anladığı gün bir çok insanın önemsemeyeceği, yüzünü döneceği bir insan olması kaçınılmazdır. neyse ki o da biliyor bu ülkenin o ölene kadar değişmeyeceğini. akıllı adam.
yazık etti yılmaz erdoğan kendisine, çok yazık. özellikle hem türk halkı için, hem kürt halkı için bambaşka anlamlar ifade edebilecek, kucaklaşmya katkı sağlayabilecek birisi olabilirdi mesela. örneğin sinema filmlerine kemal sunal'a bu ülkenin her kesiminin gösterdiği sevgiyi gösterebilecek bir kitle her zaman gidebilirdi. seçmedi bunu, kendi bilir, kimse bir şey diyemez tabii.
yalakalığı, hırsızın yanında olmayı, akil insanlar denilen bi garip heyetin içerisinde bulunmayı, başbakan iftarlarında yer almayı, hırsızlarla top oynamayı, roboski olduktan sonra evinde yılbaşı partisi vermeyi, banka reklamında oynayıp sermaye karşıtı şiirler yazmayı seçti.
ben hakkariliyim diyerek sümen altı edilmiş olarak kendisini gösterip, eli para görünce hakkari için hiçbir şey yapmadı.
bkm'nin tiyatro emekçilerini gecenin bi yarısı kapı önüne koydu.
"güle güle berkinim" deyip, katilleriyle, canım berkin'in anasını yuhalatanlarla maç yaptı.
kendi bilir.
helal olsun deyip sırtını okşayan memlekette çok oldukça, bu adam çok ekmek yer.