ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ilkokul mezunu olup 5 bin lira maaş alan adam
-
aylık maaşı 1 milyon tl olanları da vardır.
yılda 5 maçta, turnuvaların yüzde 90'ına katılamayan milli takıma hocalık yapar.
imamoğlu'nun tartıştığı gencin ağır linç edilmesi
-
"imamoğlu'nun tokatladığı genç"ten sonrasını okumadığım troll (bkz: furkan bölükbaşı) uydurması.
lan siz ne çeşit bi arsızsınız. utanmazlık, ahlaksızlık içinde yüzerken bir de adama iftira atıp insanlıktan bahsediyorsunuz. önce evriminizi tamamlayın sonra konuşun.
edit imamoğlu: bkz
edit imamoğlu 2: entrynin bu kadar fav almasına takılanlar olmuş. mesele entrynin bu kadar fav alması değil. mesele iftiracı, kişiliksiz, şeref ve haysiyet yoksunu insanların iftiraları ile sözlüğü bulandırması. o kadar görüntüye rağmen hala çıkıp bir insanı "bilmem kimi tokatladı" diye lanse ederseniz, göz göre göre yalan söylerseniz ve ne çeşit bir mal ve maşa olduğunuz zaten biliniyorsa, şereften uzak şahsınıza giydirilen basit bir entry bu kadar fav alır.
iyi insan olabilmek için ihtiyaç duyulan iki şey
-
din ve iman.
değil tabiki de.
bunlar iyilik karşısında ödül, kötülük karşısında ceza verirler.
ödül ve ceza ile bir köpeği eğitebilirsiniz ama bir insanı değil.
bir insanın iyi olabilmesi için ihtiyaç duyacağı iki şey empati yeteneği ve vicdandır.
91'in 7'ye tam bölünmesi
-
bazen öyle sayılar karşıma çıkıyor ki sonucunda tam sayı çıkmayacağını düşündüğümden bölmeye bile tenezzül etmiyorum. hayatın insanın karşısına neler çıkaracağı hiç belli olmuyor. sanırım 91/7 de bunlardan biri. hayat işte.
dolabında muz çilek kivi ve ananas olan insan
-
dolaptan kasıt buzdolabıysa, muzu buzdolabına koymaması gerektiğini bilmeyen kişidir.
sokaktaki travestiler ile diyaloglar
-
saat 23.30 civarı,dolmus duragına gidilir.yabancı bi şehirde olmanın verdigi endişe,korku vardır.uzaktan dolmusta başka hatun kişilerin oldugu görülür sevinilir.dolmusun yanına gelindiginde sevinc gursakta kalır.geri dönülmek icin hamle yapılır;
-ay nereye gidiyosun anam binsene
-yok ben ee seyy
-aaa bin hadi de dolsun,kalkalım
-ee ben yok sey
-hadi ama kocalarım bekliyor
-ee ben sey tamam o zaman
(söförün yanına oturulur)
-ahaha sen bizden mi korkuyosun
-ee ben sey hayır
-bizden zarar gelmez anam sana,sen yanındakinden kork.
(haklısın valla)
ebru gündeş'in 400 bin tl'lik kışlık alışverişi
bbc'nin 21. yüzyılın en iyi 100 filmi listesi
-
bbc 177 film elestirmenine kagit kalem vermis ve 21. yy'da 100 film yazin demis. 177 kisiden alinan 100'er film karsilastirilmis ve en cok yazilan film birinci olmus. yani belki de birinci filmi sadece 25-30 kisi yazdi ve birinci oldu.
millet de zannediyor ki; 177 elestirmen bir araya gelmis, filmler izlenmis sonra oturup munakasa yaparak 100 filmlik liste olusturulmus. yok kardesim bu oyle bir sey degil. bircok filmin olmamasi gibi bircok filmin de olmasi sasirtici degil. sasirtici da olmamali.
bu listelerin yayinlanma amaci; insanlar listeye bakip, aa x filmi de 23. siradaymis diye dusunup o film hakkinda bilgi edinmesini saglamak ve filmi izletmektir. sevdiginiz film yok diye listeyi sikip atmayin.
illa yok ben hala ayni dusuncedeyim diyorsan eger buradan senin adina 177 elestirmene seslenmek istiyorum.
edit: 177 yerine 117 yazmisim.
türk aile yapısı
-
bazen okuyabileceğiniz en gerilimli, en kanlı ve en boğucu hikayeden bile beter olan bir şey.
annem - filancanın kızı dedesiyle babaannesini yemeğe çağırırken, aynı apartmanda oturan yengesiyle amcasını yemeğe çağırmamış, kocası "neden amcanları da çağırmadın?" demiş, o sırada yengesi kendi evinde "ben bir hata mı yaptım da o yüzden mi yemeğe çağırılmadık" diye ağlıyormuş. sonra zaten kocası da filancaya çok kızmış..
ben- anne allahaşkına sus yoksa kusucam. elimdeki çayı başımdan aşağı dökücem şimdi.
bir insan neden yemeğe çağrılmadım diye ağlar lan? ulan sanki akşam yemeğine değil de buckingham sarayı'nda resepsiyona, ne bileyim taç giyme törenine filan davet edilmemiş, oturmuş "mercimek çorbalı, barbunya pilakili yemeğe çağrılmadım" diye ağlıyor, dünyanın küçüklüğüne bak, fare deliği kadar.
yemeğe çağırmadığım için ağlayan bir eltim olsa -ki olmaması için elimden geleni yapıyorum- bir uzay araştırmaları kurumuna filan bağışlardım "kainatın en kapasitesiz canlısı" diye.
üremek ve sevmek için, çeşitli akrabalık ilişkilerinin elti, bacanak, görümce diye özel olarak isimlendirilecek kadar önem arz etmediği ve evlilik kurumuna kaktırılmadığı milletlere yönelirsek bin yıl sonra akli melekeleri yerinde nesiller yetişeceğine inanıyorum.
uçak yolcusu çomarın yediği ibretlik dayak
-
öncesini bilmiyorum ama böyle bağıran adam %99 ihtimalle haksızdır.
arda turan
-
31 ağustos 2012 chelsea atletico madrid maçında gördü,ğüm kadarıyla nerdeyse 3 kat hızlanmış, çevikleşmiş, güçlenmiş oyuncu.
akrabalarıyla ayda yılda bir görüşen insan
-
sırf arada kan bağı var diye normalde hiçbir şey paylaşamayacağı insanlarla mecburiyet dışında pek görüşmeyen insandır. (bkz: herkes yerinde sağolsun)