ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
elon musk'ın hamile çalışanlarını kovması
-
ya size ne elon musk’tan amk
o hamile twitter dan çıkar instagram a girer hiç mi iş bulamadı devlet bakar
niye bu elon musk veya abd merakı
türkiye’de 250 dolara günde 12 saat çalışanlar için başlık açsanıza
sigortasız çalıştırılan çocuk işçiler için başlık açsanıza
dış görünüşün her şey olduğu gerçeği
-
netflix'de 100 humans adında deneysel bir belgesel var, orada izledim. yüz kişiyi ellişerli olarak iki gruba ayırıyorlar. iki gruba da aynı olay anlatılıyor ve biz de işte tepkileri izliyoruz. anlatılan olay şu: bir anne küçük yaştaki çocuğunu arabanın içinde birkaç saat yalnız bırakarak gidiyor, çocuk da bu sürede havasız kalarak can veriyor.
ilk gruba bu hikaye anlatılırken ekranda tipsiz, aşırı bakımsız, suratından iğrençlik akan, uyuşturucu bağımlısı stayla bir kadın fotoğrafı görüyoruz. kamera elli kişiye döndüğünde, hepsinin suratında da aynı nefret dolu ifadeler görülüyor ve "sizce ne ceza verilmeli" diye sorulduğunda, 30-40 yıl mahkum olmalı nidaları havada uçuşuyor, hatta bu canavar kadının ömür boyu hapse tıkılması hatta ve hatta idam edilmesi gerek diyenler bile oluyor.
sıra geliyor diğer elli kişilik gruba. hikaye aynı, ortada ihmalkarlıktan hayatını kaybeden küçük bir çocuk var fakat bu sefer ekranda aşırı güzel, adeta melek gibi bir annenin fotoğrafını görüyoruz. insanların ceza olarak bırakın idam ya da hapis istemini, "bu masum kadın zaten çocuğunu kaybettiği için yeterince acı çekmiş olmalı, o yüzden ceza verilmesin hatta travmasını atlatması için psikolojik destek verilmeli" diyenler bile oluyor.
şuç aynı oysa ki ama işte dış görünüşün insanlar üzerinde yarattığı etki, adeta dipsiz bir uçurum gibi.
malesef ben de dış görünüşün her şey olduğunu düşünenlerdenim. dışınız güzelse eğer, insanlar için içinizin çok da bir önemi kalmıyor. dış görünüş yönünden şanslı olan insanların hatalarına kolayca tolerans gösteriliyor ya da onlara pozitif anlamda önyargı yapılıyor. hatta karşıdan karşıya geçerken arabalar bile durup yol veriyor eğer yeterince güzelseniz. değilseniz de yukarıdaki örnekteki gibi yaşamanızın bile bir kıymeti yok diğer insanların gözünde...
debe editi: çok da uzun yazdım bi' kişi bile okumaz derken bak şimdi.. sabah sabah mutlu oldum valla. teşekkür ediyorum herkese :)
yeni mevduat sisteminin 12.5 milyar tl'lik zararı
-
link
çok rahat bir şekilde bakan tarafından açıklanan rakamdır. sayın bakanım , 12.5 milyar tl ne demek siz biliyor musunuz? hani bilmiyorsanız link yavuz sultan selim köprüsünün maliyetinin 8.5 milyar tl olduğunu görüyoruz.
hazineyi durduk yere böyle bir zarara uğratmanın amacı nedir ve nereye kadar bu sistemle hazineyi daha fazla borca sokmayı düşünüyorsunuz?
sonuç olarak , bize zam ve vergi olarak yansıtacağınız 12.5 milyar tl'yi millete faiz olarak dağıtmaktansa, bu meblağın , çiftçiye destek olmakla birlikte bütün tarım sorunlarını çözebileceğiniz bir miktar olduğunun farkına neden varmıyorsunuz?
erasmus programından dolayı 1 milyon bebek doğması
-
sadece başlığa göre entry yazanları göstermiş haber.
adamlar erasmus programı sırasında hamile kalmışlar demiyor, bu sayede tanışıp evlenmişler diyor. ayrıca iş bulmaları da daha kolay oluyormuş bu programa katılanların.
edit: ayrıca doğum kontrol tekniklerini de biliyorlardır emin olun. akıllara gelene bak ya. evet millet erasmus'a gidip hamile kalıp okulunu falan bırakıyor, bir siz akıllısınız amk.
2015 yılında hala köy enstitüsü hayaliyle yaşamak
-
yıl olmuş 2015, halen osmanlıcılık hayaliyle ve arap hayranlığı ile yaşamaktan kat kat iyi olan eylem.
edit: yılın 2015 olmasından hareketle ya ortada köy diye bir şey kalmadığını sanmış ya da kendince köy enstitülerinin 2015 yılı itibariyle işlevsiz kalacağını düşünerek birilerine çamur atmayı isteyen garip tiplerin olduğunu görmüş olduk. kafa sorgularken kendi kafasından bihaber olmak böyle bir şey olsa gerek.
anne mi önce gelir yoksa eş mi sorunsalı
-
kişinin kendisi önce gelir. ikisi de kişiyi mutsuz ediyorsa ikisiyle de ilişki kesilebilir.
bilim bilim diye kendini yırtan tip
-
sayilarinin katlana katlana arttigi bir dunyada yasamayi istedigim insan tipi.
lost'tan öğrenilenler
-
sonunu düşünen senarist olamaz.
kenan sofuoğlu'nun emirerleri
-
bu nasıl bir terbiyesizliktir. böyle şeyin mizahı dahi olmaz. bu habere seyircinin önünde özür dileyerek ceketini çıkartartan neşet ertaş'ı dinlerken denk gelmem de ayrı bir ironi. buyrun sayın cumhur başkanımız biz millete hizmetkar olmaya geldik diyordunuz, partinizin vekilleri ortaçağın arap emirleri gibi saltanat sürüyor.
self serving bias
-
insanlarin imajlarini korumak adina icine dusebildikleri bir yanlilik cesidi. egolarini korumaya yarar. basarisizliklarindan cok basarilarinin sorumlulugunu almaktir. soyle orneklenebilir: diyelim poker oynuyorsunuz. kazandiginiz zaman "ben superim" dediginiz gibi kaybettiginiz zaman "basarisizligimdan oldu" diyememenizdir. "sansim yaver gitmedi" demektir adeta. ya da en tipik ornek sinav ve ogrenciyi dusunelim. sinavdan iyi alinca sinavin gercekten ogrenciyi iyi sinadigini ve adil oldugunu deklare ederken kotu not alinca "hoca cok kazik sormus" demektir. kendini degerlendirmeyi ogrenememis insanlarda daha cok gorulur. mesela turklerde feci sekilde bu yanlilik goze carpar. turke bisey olmaz mantigi yani.
cesitleri de vardir bunun. bir deney anlatayim.
mesela ilac ve entelektuel performans etkilesimli bir deney yapilmistir. deneye katilan insanlara tahmin ederek ve mantik yuruterek cevaplarini bulabilecegi sorular sorulmustur. sorular sorulan her kisiye deney sonunda "tebrikler, en yuksek puani siz aldiniz" denilmistir, oyle olmadigi halde. bir sinav daha yapacaklarini soylerler fakat bu sinav ilacli olacaktir. ilaclardan birinin entelektuel performansi arttirdigini soylenirken digerinin de dusurdugu soylenmistir ve deneye katilan kisilerden bu iki ilacin arasindan bir secim yapmalari istenmistir. ve neredeyse hepsi performanslarini dusurecek ilaci secmistir. cunku nasi olsa en iyi puani aldilar, zeki olduklari kanitlandi. simdi basarisiz olursalar sucu da ilaca atacaklar. sinsiler.
(berglas & jones, 1978)
doğu perinçek'in ne ayak olduğu sorunsalı
-
40 yıldır kıymetinin beş yıl sonra anlaşılacağı söylenen bir adama dair bir sorunsal.