ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
12 eylül 2019 bahçeli'nin #susamam açıklaması
-
helal olsun lan bize. 5 yıl önce piyasanın bu hale geleceğini kim bilebilirdi? adamlar şarkı sözleriyle devlet adamlarını korkutuyor daha ne olabilir ki? gurur duyuyorum gurur!
vatanını satıp kaçmış 3 milyon uyuz
-
vatanlarını satıp kaçmalarını bir noktada haklı görebiliriz ama bu şartlar altında deli gibi üremelerini kimse haklı gösteremez.
iskandinav erkeklerin türk kızlardan güzel olması
-
(bkz: ibneliğe kılıf aramak)
31 ocak 2023 gültekin uysal tweet'i
-
çocukluğunda tecavüze uğramış çocuk psikolojisi ile mi? bu ne lan? bu nasıl üslup?
köpek sahibi ve sokaktaki insan diyalogları
-
hayır bir şey değil, verilecek cevaplar bi seferde öğrenemilmiyor ki, gelişe gelişe, pekişe pekişe:
acemilik dönemi:
-cinsi nedir?
-kangal.
-kaç yaşında?
-2.
-o zaman bu kırma.
-yok değil.
-çok küçük bu.
-işte hastalık geçirdi güdük kaldı...
-hayır kırma.
-ya valla değil bakın aldığımız ye--
-kırma!
-ama--
-sus!
-*kısık sesle* kırma diil ama olsaydı da severdik biz :(
öğrenmeye başlarken:
-cinsi nedir?
-kangal.
-kaç yaşında?
-eee.. 6 aylık.
-hmm kırma bu.
-yoo değil niye?
-bunların arka ayağında tırnağı olur fazla, o yok.
-e aha var işte, bu ne?
-y-yok daha büyük olması lazım!
-iyi kırma o zaman.
-oley :) kırmaymış
bıkkınlık dönemi:
-ne cins?
-kangal.
-kırma mı?
-değil, küçükken hastalanmıştı, bi de döndüreyim şöyle bakın tırnak.
-belli belli safkan bu, çok güzel.
-aa oley sonunda!
-bizim köyde var onlar at kadar. sizinkinin kafası küçük, kafası küçük kangallar oyuncu olur.
-öfff...
son durum:
-ne cins?
-golden retriever.
#devletiminyanındayım
-
biz zaten devletin yanında milletin yanında olduğumuz için ters düşüyoruz hükümet ile.
ikisini bir tutma cahil
hiç tanımadığınız bir erkek size çiçek verirse
-
başıma bir kez gelmiştir.
elime tutuşturulan bir tek gül ile gözüne far tutulmuş tavşan gibi kaldım. tam bana bu gülü veren yakışıklıya adını soracakken 'sakatlar derneği için sattığımız bu gülü almak ister misiniz?' lafını duydum. dumura uğramış bir şekilde o an sadece 'ne kadar?' diyebildim. 'gönlünüzden ne koparsa' dedi çıkartıp 10tl verdim ama içim acıdı be sözlük. ömrü hayatımda uzatılan tek çiçeğe de parasını ödedim ya la.
neverwhere
-
okumaya başladığım zamanlarda neil gaiman artık kendini tekrar etmeye başladı demiştim ve artık bu fikirden tamamen uzağım. modern zamanların içine hep dinlemekten zevk aldığımız biz de öyle şeyler yaşasak ne güzel olurdu diye düşündüğümüz masalları monte etmek konusunda daha önce çokça takdirlerimizi layıkıyla kazanan yazar, gene güzel bir hikayeyi bu kez londra’nın iki kıyısında (ama alt ve üst kıyılarında) örüyor. üst lonra’da hayat bildiğimiz gibi devam ederken, aşağı londra’da ise şehrin tarihi, efsaneleri, unutulmaya yüz tutmuş kahramanları, varlıkları masal kitaplarında kalmış eski şövalyeleri metronun terk edilmiş duraklarında yaşıyor.
kişisel fikrim, sandman efsanesinden sonra benim tecrübe ettiğim en genis gaiman anlatımının neverwhere olduğu yönünde. richard mayhew, door, marquis de carabas ve tabii ki mr. croup ve mr. vandemar ikilisi (ki bu ikiliye dikkat!) gibi her biri kendi içlerinde oldukça tutarlı, ilgi çekici ve ayrıntılı işlenmiş tiplemeleri içeren hikaye, belli bir noktadan sonra gaiman’ın alışıldık ve başarılı anlatımı sayesinde ve her cümlesiyle “bitmesin” dediğiniz bir kitap haline geliyor. eskiden soylular için alıcı kuşlar yetiştiren yaşlı adamlar eski lonra’yı, insanların çalışmanın yanında eğlenmeyi de bildiği o eski kenti, o zamanların salaş publarını özlüyor, şimdi sadece british museum’da bir portrede yaşayan melekler çok önceleri suların altında kalan atlantis’in o güzelim bağlarında yetişen üzümlerden yapılan eşsiz şarapları bir daha içemeyeceklerine hayıflanıyor ve londra’nın knightsbridge, ravenscourt gibi metro durakları aslında isimlerini hak ettiklerini okuyucuya anlatıyor.
`
neverwhere, gaiman’ı bilenler için mutlaka okunması gereken bir kitap olmasının yanında, yazarın ismini duyup merak edenler için de müthiş bir başlangıç olabilir..
emrah serbes
-
"serbes açık cezaevine geçtikten sonra covid-19 salgını tedbirleri nedeniyle tahliye edilmişti."
kaynak
2017 yılında yüzde yüz kusurlu olarak 3 kişiyi öldür, 2020 de sokağa geri dön.
benim için allahsızlığın en can sıkıcı noktalarından biri de tüm bu yaşananların bir bedelinin olmaması. adalet olsa belki biraz ama o da yok.
sen takıl emrah, ye, iç, partile. 3-5 yıla bişiler yazarsın. kendimle hesaplaşma falan. oh, yuvarlanıp gidersin.
dünya tam sana göre. bizler için zor.
gece süpürge açan komşuya atılan mesajın cevabı
-
ogretmen maasiyla boyle bir daire nasil aldiniz? ciddi anlamda igrenc insanlar var.
dahi anlamındaki da
-
leonardo da vincinin da si da bundandir. onun dehasi nedeniyle de ayri yazilmaktadir.