ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
30 aralık 2016 dizi sitelerinin kapatılması
-
şu an büyük resmi izliyorum hiçbir sıkıntı yok.
kesintisiz izleyebiliyorum.
şortlu kadın vs türbanlı kadın
-
biri inancı gereği kapanmayı seçmişken öbürü istediği gibi giyinmeyi seçmiştir kimseye de bir şey söyleme hakkı vermez bu seçimler.
iki tarafın da yobazları eleştiriye başlamışlar yine.
yılbaşını anne babayla geçirmek
-
merak etmeyin bir gün annesiz babasız da geçireceksiniz; o gün bari hayatınızda sevdiğiniz birileri olmazsa, o zaman görürsünüz.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
bim'de sevgili de satıyorlarmış, ah "le yar" yar
20 milyon afgan'ın afganistan'ı terk etmesi
-
derhal doğu sınırlarımız tutulmalı.
ciddi söylüyorum bu ülkede iç savaş çıkar.
24 mayıs 2022 türgev'in kılıçdaroğlu'na cevabı
-
siyasal islamcı zırvalarıdır.
fetö'yü taklit edip milleti fetöcülükle itham eden tipler bunlar. dünyanın en pahalı bölgesinde öğrenciler için bina yapıyorlarmış, yersen. milletle ciddi ciddi dalga geçiyor bunlar. servetlerinin, kadrolaşmalarının, imkanlarının haddi hesabı yok, ama fetöcü olan biziz yine amk.
bu tip zırvalara inanmamayı akp sayesinde sindire sindire öğrendik. fetullahçılar bu tip açıklamalar yapınca ana avrat döşeyen akp'liler şimdi çıkmış aynı tür açıklamalar yapıyor. kaderin cilvesi işte. sonunuz benzesin.
akp elindeki ibb yoluyla milyonlarca lira paramızı bu tiplere yedirdiler yıllarca. şimdi de sefasını sürüyorlar.
(bkz: ibb'den 2 milyon tl burs alan akp k.k. başkanı)
(bkz: ravza kavakçı'nın ibb'den 155bin dolar burs alması)
(bkz: akp döneminde ibb'nin 62 milyon tl'lik bursu)
galatasaray'ın kek kalıbı satması
-
galatasaray, zamanında dalga geçenlere bir cevap olarak gs storelarda kek kalıbı satışa sundu. çok güzel bir cevap olmuş.
satın almak isteyenler için: http://www.gsstore.org/urundetay.asp?urunid=33899
selamlaşmak
-
her lisanda ayrı, her kültürde farklıdır.
hindular sağ ellerini, dışı muhataplarına, ayası kendilerine dönük olacak şekilde hafifçe yüzlerine yaklaştırırken uzakdoğulu her iki elini birleştirip öne doğru eğiliyor. batıda reverans varmış eskilerde, bizde temenna...tokalaşmak, sarılmak, el öpmek hâlâ geçerli...tazim için her nabza göre şerbet var, isteyene...söze bile gerek yok çoğu zaman, vücut dili yeterli.
fakat yine de en güzeli, özlediğinin gözlerinin içine bakmak, taa içine...kuyunun sâdasını duyarmışcasına, kendi sâdanı onun kulağına fısıldarmışcasına...lisandan, hâlden, arzdan, beyandan azade "seni diledim geldin, beni diledin geldim" dercesine...
ama insan her zaman gözünün gördüğünü özlemez. ya da her özlediği gözünün gördüğü değildir. işte belki o vakit, selamlaşırken, sağ el sol göğsün üstünde olabilir. pıt pıt atan kalbe "sakin ol, sakin ol, sakin ol" demek için...
anneciğim demek geziciyd.. aa yataktaki abi de kim
-
''baban oğlum, o da sadece geziye katıldığı için 10 yıl hapis cezası almıştı'' şeklinde cevaplanacak soru.
broadcast news
-
1983'te çektiği terms of endearment filmiyle, en iyi film, yönetmen ve senarist dallarında oscar kazanan 5 yönetmenden biri olan
james l brooks'un yazıp yönettiği ikinci film. zeki, başarılı ama televizyon suratı (bkz: o da ne demekse) olmayan televizyon muhabiri albert brooks'la, pek de zeki olmayan ama yakışıklı olduğu ve ekrana yakıştığı için hızla yükselen william hurt'ün satire dolu hikayesi. aralarında kalan kadını da holly hunter oynar. televizyonculuktan gelen ve bugüne kadar sadece 5 film çeken brooks'un kendi dünyasını en fazla anlattığı filmidir.
venezuela'nın koronavirüs ilacını bulması
-
ekonomi kötüleştikçe hayal gücü gelişiyor sanırım
yeni nesil annelerdeki çocuk doğurdum şımarıklığı
-
genç evlilerdeki olağanüstü kıroluk'un bir sonraki level'ıdır.
"hadi çocuk yaptım beni takdir et" diye beklerler sanki bana yapmışlar gibi!
edit: sorun çocuk doğurmaları değil, sorun bunu köpürtmeleri. tabii ki annelik, anne olmak dünyanın en güzel duygusudur. "kediler köpekler ana olmasın" der annem. en uysal havyan bile yavrulayınca alacaklar korkusuyla nasıl da sahiplenir ve vahşileşir.
çocuk doğurdun diye ilk yaptığın geceden son dakikasına kadar log tutman, ifşa etmen ve başkalarının kafasını şişirmen gerekmiyor.
2020 yılında araba elektronik eşya alamamak
-
bu nasıl bir hayat oldu anlamıyorum. telefonum bozuldu. 5 ay önce 1700 olan bir telefon şimdi 2700 lira. oyun konsolu bakıyorum 1800 fiyat görüyorum meğer baktığın şey sadece lisanslı bir oyun. konsollar 5000 den başlıyor. arabam yok ancak daha uzun seneler alma şansım yok. microsoft ergonomik mouse almıştım 6 sene önce 140 liraya şimdiki fiyatı 500 tl. biz ne ümit edicez? nasıl mutlu olacağız bu ülkede.asgari ücretle köpek gibi çalış ancak dandik bir telefon bile alama. nasıl bir zaman denk geldik. avrupanın dibinde bu sefalet nedir allah aşkına?