ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yazarların 15 temmuz gecesi yaşadıkları
-
ilkokul 3. sınıfta okuyan yeğenimin bugün bana yönelttiği soru.
diyalog aynen şöyle;
- dayı, öğretmen ödev verdi. sana soru sorabilir miyim?
+ tamam sor bakalım.
- 15 temmuz gecesi neredeydin?
+ bu nasıl soru lan? bunu mu merak ettin?
- hayır. öğretmen istedi.
+ öğretmen sizden 15 temmuz gecesi nerede olduğumuzu mu öğrenmenizi istedi?
- evet ama zaten kitapta yazıyor. o soruları cevaplamamızı istedi.
görsel
görsel
bence milli eğitim bakanlığı, tarih dersini müfredattan kaldırsın. "15 temmuz" adında bir ders koysun. ya da türkiye tarihini 15 temmuz'dan başlatıp anlatsınlar.
edit: lazor'un dikkati sayesinde kitap kapağındaki okulun adının da 15 temmuz şehitleri ilkokulu olduğunu öğrendim.
erkek arkadaş vs koca
-
erkek arkadaşla evlenmek istersin kocayla boşanmak.
sözlüğün en güzel nick'i
monster ceo'sunun ibretlik linkedin paylaşımı
-
bir başarı hikayesi de ben patlatayım madem.
bende bugün sabah 7 gibi evden çıktım. 07.10 civarı duraktaydım, vardığımda otobüsün kapıları açık, yolcular binmeye çalışıyordu. ben ise ağzımda sigara yaylanarak otobüse doğru yürüyordym. otobüs hala yolcu alıyorken ben ise önce sigarama, sonra da şoföre baktım. şoför genç olsaydı ayakta gitmeyi göze alıp onlarca km yolu ayakta gidebilirdim ama baktım yaşlı birisi şofördü. şimdi bu her durakta durur, sıcakta milleti mahveder deyip o otobüse binmedim. ne yaptım peki ? bir sonraki otobüsü bekledim. yaklaşık 10 dakika sonra geldi. gelen otobüsün şoförü genç bir adamdı. otobüse bindim. inanır mısınız ilk gördüğüm otobüs ile aralarında 10 dakika olmasına rağmen benim seçtiğim şoför, 10 dakika önce kalkan otobüs şoförünü geçti.
hayata karşı risk alın arkadaşlar. kimin hangi otobüse bindiği önemli değil, kaptanının kim olduğu önemlidir.
olmuş mu beyler, olur mu benden de ceo ?
zamanda yolculuk mümkün olsa nasıl zengin olurdun
anadolu lisesine giden nba meraklısı metalci tip
-
işte benim zeki müren.
üniversite sınavına hazırlandığım sene üstümde dirk nowitzki forması miami heat-dallas mavericks play off’una kadar soru çözdüm, maçları izleyip iki saat uyudum, kalktım dershaneye gittim kulağımda bir gece önceki maksimum rock programından kaydedilmiş kasetten gelen sepultura, children of bodom, rotten christ nağmeleriyle.
ulan zaman çok puştsun. nowitzki emekli oldu, maksimum rock bitti, sepultura daha bu seneye kadar albüm çıkarmaz olmuştu, beni sorarsan ben bende değilim artık, adeta bir başkasıyım.
tek yolcusu mezun olunca kapanacak tren istasyonu
-
yine japonya'dan bir güzellik... japonya demiryolları, tek bir öğrenci yolcusu kalan tren hattını kapatma kararını, öğrenci mezun olana kadar ertelemiş...
ekleme; kapatma kararı istasyonla ilgili ancak o yöre insanı için istasyonun kapanmasıyla hattın anlamı kalmayacak...
rize eğitim ve araştırma hastanesi dr. rezaleti
-
olayla ilgili sağlık bakanlığı soruşturma başlattı. yazı amacına ulaştı.
soruşturma süresince yazıyı kaldırmayı uygun buldum.
soruşturma sonucunu size bildireceğim.
herkese ilgi, alaka ve desteği için çok teşekkür ederim.
sadece askerde karşılaşılan olaylar
-
saf bir asker şiddetli basur şikayetiyle revire gider ve askeri doktor tedavi eder. sonrasında gelişen ufak bir diyalog.
- sevk aldın mı olm sen?
+ birazcık aldım komtanım...
- ne diyorsun lan sen hayvan herif. zevk mi dedik sana sevk sevk!
(bkz: dayak)
et yemenin insan doğasında olmaması
-
köpek dişleri olan tek otoburlar biziz bu durumda. gözlerimizin de yine otoburlardaki gibi yanda değil, diğer etoburlardaki gibi yüzün önünde olması falan komple yanlış olmuş o zaman. ilginç.
ekleme: bu arada fırsat buldukça bahsettiğim bir şey var; biliyorsunuz bizim sindirim sistemimiz otobur canlılar ile beslenmeye daha müsait, bu bağlamda full vegan arkadaşları da yiyebileceğimizi düşünüyorum. bu hem dünyadaki açlık sorununu hem de gereksiz nüfus fazlalığını çözecek bir öneridir.
okuduğunu anlayamayan ama başlık açabilen editi: köpek dişinle çiğ et ye yazmıyor, madem et yemek doğanda yok, neden köpek dişin var yazıyor.
bir kadından görülmüş en büyük şerefsizlik
-
eski çalıştığım işyerinde bir arkadaşımız vardı. boylu, poslu, yakışıklı manken gibi bir çocuktu. evli biriydi. boğaz köprüsü geçit girişlerinde, arabasından indiği esnada arkadan hızla gelen arabanın çarpması sonucu büyük bir kaza geçirmişti. kırılmadık kemiği, beyin travması, sol kısımda kısmi felç gelmişti çocuğa. tv'de haberlere de çıkmıştı. bu arkadaşın karısı, hastanede bilinci yerindeyken “bundan artık bir şey olmaz” deyip çekip gitmiş hastaneden. arkadaşın o an bilinci yerindeymiş, duymuş bunları. hızlıca boşandılar. sonrasında çocuk aylarca sürecek tedaviler gördü. parası yetmedi, babaları yazlık vs ne varsa sattı. şimdi başka birisiyle evli. çocukları oldu; uluslararası bir firmada üst düzey yöneticilik yapıyor şu an. böyle bir anekdot içindeki kişidir.
*edit: debe'ye girmiş entry, öncelikle adettendir; kimsesiz çocuklarımıza bağış yapmaya davet ediyorum. bakanlığın ilgili linki: çocuk esirgeme kurumu hakkında
*edit 2: terk eden kişinin ne yaptığı soruluyor sıklıkla; kadını sormadım. sildi gitti hayatından. biz de acı anısı tazelenmesin diye sormadık..
jelko obradoviç
-
ya konuşmayım diyorum da salak salak yorumlar yapıp çıldırtıyorsunuz adamı.
euroleague'in ne kadar vasat bir basketbol seviyesi olduğunu göstermişmiş.
hadi canım? nerenden uydurdun bunu paşam?
lan daha düne kadar top 16'ya kalınca tarihi başarı diyorduk burada. şimdi kalkmış final 4'lardan bahsediyoruz. ama fenerbahçe çıkınca bir anda vasat lig mi oldu?
beşiktaş eleyince de köy takımı oluyordu. tebrik etmeyi öğrenin biraz amk.
not:beşiktaşlıyım.
0.
tokyo'da 2 bisikletçimizin de pes etmesi
-
şimdi "hayatında hiç spor yapmamış insanlar eleştirmesin!!"ciler damlar. eleştireceğiz amk, yarışı 85 kişi bitirmiş, bizimkiler neden bitirememiş? en azından finishi gör, hiç mi utanmayacaksın dönerken. maltepe sahilde isbike ile antrenman yapsaydınız keşke aq.