hesabın var mı? giriş yap

  • "güzel bir bina olacak içinde avm olacak, avlusu olacak" "tabii ki yıkacağız." "yıkılacak dedim yıkılacak" "ağaçlar sökülüp bazıları kesilip başka yerlere dikilecek" durumundan geldiğimiz noktaya bak.
    adama eşek gibi ağaç diktiririz, ölenlerin ismini de veririz, çiçekte ektiririz. geziyi vermediğimiz kanıtıdır bu.
    bu arada kimsenin kanı yerde kalmayacak. hiç bir çaba boşa değildir.

  • tam olarak 90'lı yılların başına tekabül eder.
    bakmayın şimdi loft'un sıradan bir marka olduğuna, o dönemde statü simgesiydi neredeyse. ben hiç alamadım ama giyinmeyeni dövüyorlardı nerdeyse. pantolonun arka cepleri büyük ve daha aşağı yerleşmişti paçaları biraz geniş, çift dikişli ve dikişler biraz yukarıdaydı. loft etiketinin altından kemer geçerdi. marka görünsün diye millet, tişörtü, kazağı pantolonun içine sokardı.
    popüler olan bir de gri rengi vardı sanki.

  • hakk'ın rahmetine kavuşan tümamiral soner polat'ın cenaze yürüyüşünde, şanlı türk ordusunun komutanlarına son veda yürüyüşündeki disiplinsiz ve düzensiz görüntüleridir.

    inanılmaz derecede üzüldüm. dünyaya nam salmış bir ordunun, böyle bir duruma getirilmesine sebep olan/göz yuman her kim varsa allah hesabını sorsun.

    video

    edit 2:
    ısrarla bu ayıbı örtmek için "acemi askerler yeaa, bedelli askerler yeaaa" diyen gevşekler var.
    arkadaşlar, bir "tümamiral" rütbesindeki komutanın cezane yürüyüşü bu. yürüyenler de eğitimi almış askerler. keza, askerliğin ilk başında bu yürüyüşleri öğretirler.
    tümamiral'imize ve vatana yapılan bir ihanettir bu görüntü. hesap soracak olanlar da vicdanlı türk milletidir. gevşekleşmeyin.

  • vangelia pandeva dimitrova - (30.01.1911 - 11.08.1996) baba vanga

    donemin, osmanli imparatorlugu altinda olan bulgaristan'da (simdiki konumu ile makedonya cumhuriyeti) 30 ocak 1911 de dogdu. 13 yasinda yagmur seline kapilip toprak altinda kaldi ve iki gozu de iltihaplanip kapandi. yani tamamen gorme engelli. gelecegi goruyor fakat kaderi degistiremiyor. dokundugu herhangi bir nesneyi butun ayrintilariyla tarif edebiliyor, bastigi toprakta yillar once ne olaylar gectigini bilebiliyordu.

    turkce kaynak : http://epik.8m.com/kehanet/madyum.htm

    cocuklugundan beri yaptigi kehanetlerle cevresinde taninan vanga dimitrova'nin nami arttikca devletin gercek bir kurumu olarak calismaya baslamistir. sofya parapsisizm ve telkin bilim kurumu'nda vanga dimitrova ile gorusmek isteyenlerin randevulari ayarlanir, sorulan sorular, yapilan aciklamalar ve kehanetler dosyalanmaktadir. gorusme ucretleri toplanarak parapsikolojik arastirmalari destekleyen devlet butcesine gider. dimitrova ise devletten aylik maas almaktadir.

    1996 yilindan bu yana resmi bir devlet memuru olarak kehanetleri bulunan dimitrova'nin kehanetlerinin % 80'inin dogru ciktigi saptanmistir. bu kehanetlerini nasil gerceklestirdigine yonelik calismalar da yilardir devam etmektedir. kehanette bulunurken etrafinda olusan enerji alanlari, kehanetlerle oteki duyular disi idrak yetenekleri arasindaki iliski, beyninin diger insanlardan farkli calisip calismadigi ve psikolojik durumu surekli inceleme altindadir. ancak butun bu calismalar belirli bir olgunluga ulasmadigi gerekcesiyle henuz aciklanmamistir.

    orjinal kaynak :http://en.wikipedia.org/wiki/baba_vanga

    2008 - 4 ulkenin 4 devlet baskanina suikast girisiminde bulunulacak ve bu 3.dunya savasinin baslama nedenlerinden biri olacak. dunyada surekli kargasalar yasanacak.

    2010 - 3.dunya savasi kasim 2010 da baslayacak ve ekim 2014 yilina kadar surecek.

    2011 - radyoaktif dalgalarinin yogunlasmasi yuzunden hayvanlar ve bitkiler yok olma noktasina gelecek. musluman ulkeler kimyasal savas ile avrupalilari yok edecek.

    2014 - insanligin yarisi deri ve diger organlarin kanser hastaligi ile bogusacak.

    2016 - avrupa nufusu yari yariya azalacak.

    2018 - dunyanin yeni hakimi cin'e gececek ve ekonomik olarak cin cok guclenecek.

    2023 - dunyanin yorungesinde hafif bir degisiklik olacak.

    2025 - avrupa da nufus daha da azalacak.

    2028 - tukenen petrol ve diger yeralti kaynaklarinin yerine yeni bir enerji kaynagi bulunacak.

    2043 - musluman bir devlet yeniden avrupanin tek hukumdari olacak.

    2046 - tedavi edilmeyecek organ kalmayacak. gelistirilern yeni buluslarla hatali, hastalikli organin yerine yenisi (birebir) yeniden yapilacak.

    2076 - butun dunyada "sinifsiz" komunizm sistemi yerlesecek

    2084 - tabiat kendini yenileyecek

    2088 - butun hastaliklar bir kac saniyede tedavi edilecek.

    2097 - cabuk yaslanmanin onune gecilecek.

    .

    .

    .

    2167 - yeni bir din

    2299 - fransiz partizanlar islam dinine karsi ayaklanacaklar.

    2304 - ay'in sirri (gizemi cozulecek)

    3797 - end of the world - dunyanin sonu... baska bir gezegende insan yapimi yeni bir hayat baslayacak.

  • "yolda yürüyen bir çift erkeğin konuştukları konunun ilginçliği, civarda yürüyen kız çiftlerinin kendilerine uzaklıkları ile ters, güzellikleri ile doğru orantılıdır"
    (24.08.2004, ankara)

  • nakaratı da bu:
    "three, two, one, zero
    başladı countdown sana kalan hero
    köpürürsün blub, blub, blub
    burası merkez fight gulub" evet klab yada kulüp değil, bildiğin gulub.

    gerçekten bu mu? 4 kişi bir araya geldiniz o kadar reklamını yaptınız ve bu mu?? dinlerken başkası adına utandım, bunlar bi de gururla paylaştı helal olsun.

    norm enderin taşak geçmek için yaptığı trap daha güzeldi lan.

  • artık 14 ve 12 yaşına gelmeye yaklaşmış ergenler olan ege ve ilay hakkında anlatacak pek bir şey bulamıyorum. yani herkes kendi odasında takılıyor, ben de ikinci ergenliğimi yaşıyor gibiyim. evde kimse tv izlemediği için ortak alanları pek kullanmıyoruz. sonra ben çok çalışıyorum, ben işteyken babaannelerine gidip yemek yiyorlar. şükür uzun zamandır bozmadığımız bir pazar takılmacası var... onda da ya pizza yiyoruz, ya kova tavuk ya da burger king falan sipariş ediyoruz. işte o pazar geleneğinde bitmeyen bir geyik dönüyor. bebekliklerinden beri anadan çok oyun ablası gibi bir ilişkimiz olduğu için duyacaklarınızı yadırgamayınız, farklı hayatlar ve değer yargıları var bu dünyada...

    romica: eee, dökülün bakalım, haftanın dedikodusu?
    ege: ne olsun işte, babamla adaya falan gittik, fotoğraf makinasında sevgilisinin fotoğraflarını gördüm.
    ilay: özel hayat?!
    romica: (içinden: özel değil bu, genel bu genel) nasıl fotoğraflar?
    ege: anne ya nasıl fotoğraflar olacak, kıvırcık saçlı bir kadının fotoğrafları işte...
    romica: heee, ok
    ege: eee sende var mı haberler?
    romica: ne gibi haberler?
    ege: açılım maçılım?
    romica: ne tür bir açılım?
    ege: manita durumları?
    romica: yok... şimdilik
    ilay: aman iyi olmasın
    romica: neden yavrucuğum? turşumu mu kurmaya karar verdiniz?
    ilay: yani şimdi ne gerek var, değil mi?
    romica: niye len? ben insan değil miyim? sevmeye sevilmeye ihtiyacım yok mu benim?
    ilay: ay biz varız, bizi sev, biz de seni severiz olur biter işte temiz temiz!
    romica: tamam, hay hay! ömrünüzün sonuna kadar benimle yaşarsınız, yanınıza yaklaşanı vururum iki kaşının ortasından.
    ege: yani tabii olmaz öyle ama delikanlının seçiminde bizim de bir söz hakkımız olur. bakalım gözüm tutacak mı? kızı verecek miyim falan...
    ilay: bas annemin feminist damarına!
    romica: oldu çocuğum, herhangi bir özel sipariş?
    ege: dedeme benzesin
    romica: yaşlı mı olsun?
    ege: yok mizacı diyorum
    romica: her şeyin en iyisini bilen ve hafiften asabi?
    ege: yok ya iyi yemek yapsın, biraz da zengin olsun
    romica: mizaç böyle bir şey mi?
    ege: heee, değil. bana benzesin o zaman, yakışıklı, yaratıcı, zeki...
    romica: narsist?
    ilay: egeist!
    ege: yani hediyeler konusunda senden biraz daha yaratıcı olsun, insana ikinci yaş günü hediyesi olarak ilay mı verilir? anca harf oyunlu espriler yapıyor
    ilay: ben de seni seviyorum.
    romica: sende manita durumları ne alemde? onu da mı teog sonrasına erteledin?
    ege: ya sinir oluyorum böyle sen her şeyi bildiğinde...
    romica: ben senin ciğerini okur, aklını alırım
    ege: ne düşünüyorum şimdi?
    ilay: pizza!
    ege: doğru...
    romica: nasıl len?
    ege: bilmiyorum, ilay hep tutturuyor ne düşündüğümü...
    ilay: ne zaman aklından bir şey geçir desek pizza düşünüyor, çok yaratıcı ya...

  • yıllardır neden yapılmadığını ben de merak ediyorum. imam atamaktan daha anlamlı ve verimli olacağı kesin.