hesabın var mı? giriş yap

  • kapalı kutu yani sıfır ve faturalı verdiğim bir ilan için belirlediğim fiyat 1100 tl iken ;

    - 450 tl veriyim ,çocuk sevinsin

    diye mesaj atan ölücülerdir.

  • halka hizmet etmek için o anki sorunları konuşmak için gittiğin yerde nutuk çekmeye çalışırsan ideolojin ne olursa olsun sesin kesilir böyle. görevinizi yapın tetikçilik değil.

  • güven nedir sorusunu bana sorduran olay.

    böyle bir enty girmiş biriyim sikseler göndermem.

    (bkz: #50362852)

    neyse

    arkadaşım buna izin verdi adamın fırsatı yoktu kız ise ağlıyor tatil tatil diye.

    neyse kız teklif sundu kankimle gideyim o zaman başımda erkek olsun. iyi dedi oda perşembe sabahı arabayla yola çıktılar 800km. haftaya pazar dönecekler.

    adam hoşgörülü bir insan sevgilisine güveni tam izin verdi ama bana o kadar ters geldi ki bırak göndermeyi teklif bile etse baya arıza çıkartırdım sanırım.

    bana godoşluk gibi geldi ama hangi dereceden godoş bilemedim.

    tamam hoşgörülü olmak lazım ama bu biraz fazla. denize gidecekler dağa bayıra çıkacaklar otel ayarlamışlar ama macera olsun diye ilk 3 gün arabada sabahlayacaklarmış plan böyle. direk otele gitmek yok ilk 3 gün karavan tipi gezi yapacaklar 800 km yol 3 günde gidilecek. ibne 20km ortalama ile gider.

    ulan şimdi bunlar denize gidince birbirlerine güneş kremi sürmeyecekler mi lan ??????

    masonluk derecelerinin kalıbını kullanırsak

    örnek

    4.derece: gavat üstadı

    7.derece: gavat ve hakim

    9. derece: dokuzlar'ın seçilmiş gavatı

    13. derece: solomon krallığının gavatı

    14.derece: yüce üstad kutsal kubbe gavat seçilmişi

    19.derece: büyük pontif yüce gavat

    20.derece: düzenli locaların büyük saygıdeğer gavatı

    23.derece: gavat sandığı başkanı

    26.derece: iskoçyalı gavat

    27.derece: gavat tapınağının hakim amiri

    30.derece: beyaz siyah gavat şövalyesi

    32.derece: kutsal sır yüce gavat.

    şiir

    alagavat çocuktum, ufacıktım,
    top oynadım,acıktım.

    buldum yerde bir erik,
    kaptı bir alagavat.

    erik kaçtı kankasına,
    gavat bindi bir ak doğana.

    gavat, yolu şaşırdı,
    kaf dağından aşırdı.

    evet.

    tatilden döndüler ama kız oldukça mutsuzdu bizim salak yoktur birşeyi diyordu dün ortalık karışmış sabah haberim oldu.

    neyse salak sıkıştırıyor kızı dün kız hıçkıra hıçkıra ağlıyor ama birşey söyleyemiyor. kağıt kalem istiyor ve yazıyor.

    -bana dokunmasına izin verdim.

    herşeyin özeti olmuş zaten bu cümle.

    ne demek lan izin verdim vay amk.

  • hayatini kaybeden askerlerin eşlerine "gidin takvimlere soyunun" demeye gitmis olabilir.

    bizim sehitlerimizin yakinlarina bu teklifte bulunmustu kendisi. omrum boyunca sehitlerimize ve bizlere emaneti olan ailelerine bu yaptigini unutmayacagim ben.

  • işte komşu ne bilsin, karşıdaki kişiyi insan sanıp veriyorlar.

    bizim ülkede iyilik yaparsın arkandan enayi derler, salak derler, gelip burada veya çeşitli yerlerde dalga geçer laf söylerler.

    yakında iyilik içeren bir tane bile geleneğimiz kalmaz. gelenek dışı da iyilik kalmaz. siz iyi niyetli insanları salak yerine koyarsanız günün sonunda kimseden destek bulamayınca kimin salak olduğunu anlarsınız.

  • ayni durumdan muzdarip oldugum hede.

    sirf asansoru kullanmak icin bazen tavuk doner alip gidip 4. kata cikip merdivenlerine oturup orda yiyorum sonra tekrar evime geliyorum

  • hükümetin bizi mafyadan kurtarması gerekirken, mafya bizi hükümetten kurtarıyor; gazeteciler tetikçilik yaparken, tetikçiler gazetecilik yapıyor.

  • white album'un yedinci şarkısı, george harrison bestesi.

    bilindiği üzere şarkının efsanevi solosu, her ne kadar kendisine kredi verilmemiş olsa da, eric clapton'a aittir. george ilk teklif ettiğinde clapton stüdyoya gelmekten çekinmiş, diğer grup üyelerinin rahatsız olabileceğini düşünmüştür. bu yüzden çok yakın arkadaş olmalarına karşın george, clapton'ı ikna edebilmek için bin dereden su getirmiştir. clapton'ın endişelerinin ne kadar yersiz olduğu, stüdyoya gittikten sonra anlaşılmış. zira nerdeyse birbirinin boğazına yapışacak durumda olan grup üyeleri, clapton geldikten sonra sakinleşmiş, ortamın havası değişmiş. hatta the beatles get back belgeselinde george'un sinirlenip grubu bıraktığı bölümde, şaka mı gerçek mi anlamadığım bir şekilde, john lennon gruba eric clapton'ı alma fikrini atıyor ortaya. o denli iyi bir intiba bırakmıştır grup üzerinde. ayrıca lennon ve clapton bu şarkının kayıtlarından sonra iki iyi arkadaş olmuşlar ve daha sonra lennon'ın kuracağı süpergrup the dirty mac'te solo gitarı clapton çalmış.

    george, garibim, yıllarca albümlere şarkı kabul ettirebilmek için neler çekti. bu lennon/mccartney ne fenadır bilmezsiniz siz*. bu şarkıyı da gruba ilk dinlettiğinde paul ve john'un pek ilgisini çekmemiş. clapton'ı bir emrivakiyle stüdyoya getirince şarkı tekrar gündeme gelmiş.

    şarkı aslında ilk olarak akustik bir balad olarak düşünülmüş. anthology 3'teki versiyonu kullanılmak üzere kaydedilmiş.

    ringo starr abimiz, albümdeki ilk altı şarkıda yok, grubu terk etmiş. bu şarkı, ringo'nun döndükten sonra çaldığı ilk şarkı. hatta diğer üyeler davulu çiçeklerle bir güzel süsleyip ringo'ya sürpriz yapmışlar.

    eric clapton şarkıda gibson les paul marka gitar çalmış. bu gitarı daha sonra george ödünç almış ve cry baby cry'ın kayıtlarında kullanmış. daha da sonrasında clapton gitarı george'a hediye etmiş.

    şarkı o dönem hit olmamasına rağmen, zamanla değerini bulmuş ve beatles klasikleri arasına girmiş.

    grubun hindistan gezisine eşlik eden sanatçılardan biri de donovan'dı. donovan'ın white album'deki etkisi büyüktür. özellikle fingerstyle ve clawhammer tekniklerini gruba aşılayan adamdır donovan. julia, dear prudence, blackbird gibi akustik gitar şarkılarında bu açıkça görülüyor. donovan bunu bir röportajında da dile getirmiştir. john lennon kendisinden clawhammer tekniğini kapmış. george harrison ise daha çok donovan'ın kullandığı akor yapılarından etkilenmiş. bu şarkıda yaptığı la minör düşüşü de, donovan'dan aldığı bir hareketmiş.

    tahmin edileceği üzere bu şarkı, george harrison konserlerinde en çok çaldığı şarkı olmuş.