hesabın var mı? giriş yap

  • nedense nba'de başardıkları ve ne kadar büyük bir oyuncu olduğu sürekli olarak unutulandır.

    kobe bryant'ın başarıları ve rekorları:

    15 kez all-nba seçildi (tarihteki en yüksek rakam)
    11 kez all-nba birinci beşe seçildi (tarihte en yüksek 2.)
    12 kez all-nba defansif takımlarına seçildi (tarihte en yüksek 2.)
    9 kez all-nba defansif birinci takıma seçildi (tarihte 1.)
    18 kez all-star seçildi (tarihte en yüksek 2.)
    - 18 kez üst üste all-star seçildi (tarihte 1.)
    - 13 kez üst üste bu maçlara fiziki olarak çıktı (tarihte 1.)
    - 4 kez all-star mvp seçildi (tarihte 1.'liğe ortak, diğeri bob pettit)
    - bir all-star maçında 10 hücum ribaundu alma (tarihte 1.)
    - tüm all-star kariyerinde toplam 38 top çalma (tarihte 1.)

    2 kez sayı krallığı (06, 07)
    - 35.4 ppg, 5.3rb, 4.5ast - 2006
    - 31.6 ppg, 5.7rb, 5.7ast - 2007
    4 kez atılan toplam sayıda sezonu lider bitirdi (03,06,07,08)
    - 2461 sayı - 2003
    - 2832 sayı - 2006
    - 2430 sayı - 2007
    - 2323 sayı - 2008

    bir ay boyunca 40 sayı ortalama ile 4 kez oynadı (tarihte bunu yapan 2 oyuncudan 1'i)
    - 40.6ppg, 4.9rb, 3.6ast (58.4ts%) - şubat 2003
    - 43.4ppg, 5.6rb, 4.1ast (61.1ts%) - ocak 2006
    - 41.6ppg, 5.5rb, 3.6ast (62.1ts%) - nisan 2006
    - 40.4ppg, 6.2rb, 4.5ast (% 57.5ts) - mart 2007

    arka arkaya 62 maçta 20+ sayı (franchise rekoru)
    arka arkaya 16 maçta 30'dan fazla sayı (sadece wilt ve harden başardı)
    arka arkaya 13 maçta 35+ sayı (modern nba rekoru)
    arka arkaya 9 maçta 40+ sayı (modern nba rekoru)
    arka arkaya 4 maçta 45+ sayı (modern nba rekoru)
    arka arkaya 4 maçta 50+ sayı (modern nba rekoru)
    bir sezonda 27 kez 40+ sayı - (tüm zamanlarda 5.)
    bir sezonda 10 kez 50+ sayı - (modern nba rekoru)
    bir sezonda 2 kez 60+ sayı - (modern nba rekoru)

    bir maçta 12 3'lük (tarihte ilk kez) (tüm zamanlarda 3.)
    - bir maçta 9 kez arka arkaya 3'lük (tarihte ilk)
    - 1 yarıda 8 tane 3'lük (tarihte ilk)
    - 1 maçta hiç kaçırmadan 7 3'lük (tarihte ilk)
    - 1 çeyrekte 6 3'lük (tarihte ilk)

    bir maçta 23 serbest atış isabeti (2 kez) (lakers rekoru)
    1 yarıda - 16 serbest atış isabeti
    1 çeyrekte - 14 serbest atış isabeti
    - 62 kez arka arkaya serbest atış isabeti (lakers rekoru)
    bir playoff maçında 21 serbest atış isabeti
    bir playoff maçında tek çeyrekte 11 serbet atış isabeti

    bir maçta toplam 81 sayı (modern nba rekoru)
    bir yarıda 55 sayı (modern nba rekoru)
    2 kez bir çeyrekte 30 sayı (iki kez yapan tek oyuncu)
    uzatmada 12 sayı (lakers rekoru)
    ortalama sayı, 1 ay içerisinde- 43,4 (modern nba rekoru)
    ortalama sayı, 1 sezon içerisinde - 35,4 sayı (5 oyuncudan 1'i)
    toplam skor, 1 sezon içerisinde - 2.832 (6 oyuncudan 1'i)
    toplam skor, kariyer - 33.643 (tüm zamanlarda 4.)
    ortalama sayı, kariyer - 25.0 (tüm zamanlarda 13.)

    bir maçta 135 kez 40+ sayı (tüm zamanlarda 3.)
    - 1 yarıda 4 kez 40+ sayı (nba rekoru)
    - 3 çeyrekte 12 kez 40+ sayı (nba rekoru)
    bir maçta 26 kez 50+ sayı (tüm zamanlarda 3.)

    6 kez 60+ sayılık maç (modern rekor) (6 maçın hepsini kazandı)
    - 3 çeyrekte toplam 62 sayı (tüm rakip takımı geride bıraktı) (nba rekoru)
    - 38 dakikanın altında 2 kez 60+ sayılık maç (nba rekoru)
    31 veya daha az atış denemesinde 2 kez 60+ sayılık maç (nba rekoru)
    25 kez 50'den fazla galibiyet almış takımı eledi (tüm zamanlar rekoru)
    ilk turda 2 kez 50'den fazla galibiyet almış takımı süpürdü (nba rekoru)

    arka arkaya 3 sezonda 600'den fazla playoff sayısı (bunu yapan tek oyuncu)

    5x nba şampiyonluğu (00,01,02, 09,10)
    2x final mvp (32,4 sayı ve 28,6 sayı)
    7x final gördü (00, 01, 02, 04, 08, 09, 10)
    sadece 1x mvp ?? (2008) (muhtemelen colorado olayı yüzünden)
    __________________________________
    - nba tarihinde en az 770 isabet, 120 3'lük ve 600 serbest atış isabeti ile, tek bir sezonda 4 kez 2.300'den fazla sayı atan tek oyuncu (03,06,07,08)

    1- 2003 normal sezon
    30.0ppg, 6.9rbs, 5.9astz 2.2stls, 0.8blk, 3.5to
    (2461pts, 868fgm, 124 3pm, 601ftm)

    2- 2006 normal sezon
    35.4ppg, 5.3rbs, 4.5asts, 1.8stls, 0.4blk, 3.1to
    (2832pts, 978fgm, 180 15pm, 696ftm)

    3- 2007 normal sezon
    31.6ppg, 5.7rbs, 5.4ast, 1.4stls, 0.5blk, 3.3to
    (2430pts, 813fgm, 137 3pm, 667ftm)

    4- 2008 normal sezonu
    28.3ppg, 6.3rbs, 5.3asts, 1.8stl, 0.5blk
    (2323pts, 775fgm, 150 3pm, 623ftm)
    ____________________________________
    - nba tarihinde 900 isabetli atış, 150 3'lük ve 600 serbest atış isabeti ile bir sezonda 2.500'den fazla sayı atan tek oyuncu (2006)

    - nba tarihinde tek bir nba maçında +25 isabetli atış, +5 3'lük, +15 serbest atış atmış olan tek oyuncu (81 sayılık maç)

    - nba tarihindeki 6 kez 3 çeyrekte 50+ sayı atan tek oyuncu

    - nba tarihinde iki kez 0 top kaybı ile ile 3 çeyrekte 50 sayı atan tek oyuncu

    - kariyerinde 2 kez arka arkaya 4 adet 45+ sayılık maç çıkaran nba tarihindeki tek oyuncu
    (45 sayı, 48 sayı, 50 sayı, 45 sayı, 2006)
    (65 sayı, 50 sayı, 60 sayı, 50 sayı, 2007)

    - nba tarihinde tüm kariyerinde 33.000 sayı, 6.000 asist, 7.000 ribaund, 1.800 3'lük, 8.000 serbest atış isabeti kaydeden tek oyuncu.

    - kariyerinde 33.000 sayı, 10.000 isabet, 1.800 3'lük ve 8.000 serbest atış atan tek oyuncu

    - nba tarihinde bir maçta 60 sayı atan en yaşlı oyuncu

    - nba çaylak takımına seçilen en genç oyuncu: (1996–97)
    - nba all-defensive team'e seçilen en genç oyuncu: (1999–2000 sezonu)
    - bir nba maçına çıkan en genç oyuncu: (18 yaş, 158 gün)
    - nba smaç şampiyonasını kazanan en genç oyuncu: (18 yaş, 169 gün)
    - bir all-star maçına çıkanen genç oyuncu: (19 yaş, 169 gün)
    - bir playoff serisinde toplamda en çok serbest atış atan oyuncu (51) (2001 sacramento serisi)

    - tarihte bir gard'ın sahip olduğu en yüksek toplam kariyer sayısı (33,643)

  • hikayemizde evli bir çift, bu evli çift ile aynı evde yaşayan adamın annesi ve daisy isimli bir de köpek var. bu çiftimizin yurt dışına çıkması gerekir ve valide hanım da yaşlı olduğu ve köpeği gezdiremeyeceği için, kaldıkları lojmanın bekçisinden rica ederler: bekçi, her gün daisy’i dışarı çıkartıp gezdirecektir.
    olay, üç gün sonra adamın “her şey yolunda mı?” diye annesini aramasıyla ortaya çıkar.
    -anneciğim nasılsınız, her şey yolunda mı?
    -ayyy oğlum değil, hiç sorma, burada bir manyak var, “dışarı çıkma zamanın geldi teyze” deyip beni her gün zorla bahçede gezdiriyor!”
    meğersem bizim bekçi daisy’i teyze olarak anlamış ve teyzeyi üç gün boyunca zorla kolundan tutup bahçede gezdirmiştir. zavallı köpek ise üç gün boyunca s.çamadığı ile kalıp balon gibi şişmiştir.

  • e ben şimdi öleyim amk. eşim 27 ben 37 yaşındayım ne oldu ki şimdi.

    kötü birşey yapıyorsam söyleyin boşayalım hatunu. ama çocuğum var ona ne diyeceğim? siz onu da bilirsiniz artık.

  • bu vesileyle artık şu köy güzellemelerini de bırakalım artık, köy cehalettir, dedikodudur, körlüktür. küçük yerlerde insanlara nasıl acımasızca lakaplar takıldığını hatırlayın.

  • aile ve sosyal politikalar bakanlığı'nın yürüttüğü “türkiye'de aile yapısı araştırması”nda yapılan anketler sonucu ortaya çıkmış oranmış bu. evet ülkemizin yüzde 82 si alkol kullanmıyormuş.
    ben şahsen bu sonuçları okuduğumda anketi yapanların da alkol kullanan yüzde 18 içinde olduğunu düşündüm. yoksa bu sonuçlar ayık kafayla çıkarılacak sonuçlar değil gibi gözüküyor. maksadının ne olduğu açıkça belli kerameti kendinden menkul anketler.

  • hayatta en çok özendiğim adamlardandır kendisi.

    bu ekole bayılıyorum. bir şekilde büyük takıma gidiyorsun 5-10 yıl 3. kaleci veya müzmin yedek olarak gençliği yaşıyorsun. sana yılda en az 500 bin euro veriliyor ve sen sadece günü belli saatlerinde spor yapıyorsun, ülke ülke geziyorsun vs. bir de "yedekliği sorun etmiyor abi helal olsun uyumlu adam" falan deniliyor.

    kariyerinde akıllı davranırsan 3-5 milyon euro parayı cebe atarak 35 yaşında yaklaşık 15 milyon lira paran oluyor.

    dert yok, tasa yok, kimsenin senden beklentisi yok. üstüne bir de iyi kötü tanınıyorsun falan. ne güzel lan.

  • drama yazımının en önemli noktalarından biri karakterlerin nasıl temellendirildiği ve değişimlerin nasıl anlatıldığıdır. çünkü drama inandırıcılıktan beslenir ve filmin geçtiği ortam gerçek hayattan alınsa da karakterler ve onların motivasyonları gerçeğin yorumlanmasıdır.

    bu yorumlamaların inandırıcı bir şekilde yapılması da gerçekten zordur. çünkü yazımın her bir anında tutarlı olmanız gerekir. bir karakterin başına bir şey geldiğinde ve o karakter buna bağlı olarak değişim geçirmeye başladığında bunu dengeli bir şekilde yapmalısınız. örneğin bir karakteriniz olsun bu karakterin başına önceleri kötü şeyler gelsin ancak hikayenin akışı için bu karaktere bir değişim yaşatmayın. daha sonra finalde istediğiniz yere ulaşmak için en ufak bir şeyde karakteri değiştirmeye kalkarsanız tutarlı olamazsınız. eğer bu konuda titiz çalışmazsanız da hikayenizin ve karakterinizin inandırıcılığının arkasından el sallarsınız.

    bunu engellemenin en iyi yolu yazmaya başlamadan önce kendinize kurallar koymak ve bu kuralları her bir karaktere eşit şekilde uygulamaktır. böylece izleyici kuralı fark etmese bile yazdığınız hikayedeki tutarlılığı hissedecektir. işte the godfather serisi de karakterlerini anlatırken böyle net bir kural etrafında hareket eder. bu kural nedir, karakterlerin değişiminde nasıl kullanılmıştır birlikte bakalım.

    --- spoiler ---

    the godfather serisi temelde karakterlerini güçlü ve zayıf olarak ayırır. ancak bunu yaparken "fredo'nun zaafları olsun da hikayeye heyecan gelsin." ya da "mantıklı bir adam lazım tom bu işleri halletsin." diye bir düşünce yok. her karakterin gelişiminin getirdiği durumlar var ve dediğim gibi bir tek kural ile tüm karakterlerin mantığını görebiliyorsunuz. nedir bu kural? serideki herkes michael hopf adlı yazarın "zor zamanlar güçlü insanlar yaratır, güçlü insanlar iyi zamanlar getirir; iyi zamanlar zayıf insanlar yaratır, zayıf insanlar zor zamanlar getirir." sözüyle açıklanabilir. şimdi corleone ailesinin üyeleri üzerinden bu söz nasıl yazım mekaniği haline gelmiş tek tek ilerleyelim.

    ilk sırada tabi ki don vito corleone var. vito, sicilya'da doğar. babası ve abisi yerel bir mafya tarafından öldürülür. daha sonra annesinin de gözleri önünde vurulduğunu görür. 9 yaşındayken de göçmen olarak amerika'ya gelir. ancak hemen ülkeye giremez. çünkü çiçek hastalığı belirtileri vardır. bu yüzden belli bir süre karantina'da yalnız başına kalır. yaşı ilerlediğinde new york'un, little italy denilen bölgesinde yaşamaya başlar. burada küçük odalı bir apartman dairesinde eşi ve çocuklarıyla kalır, pek para kazandırmayan işlerde çalışır. vito daha sonra don fanucci nedeniyle işsiz kalır. bu yüzden arkadaşlarıyla birlikte ufak tefek hırsızlıklara başlar. bu durumu haber alan don fanucci, kendilerine haraç vermelerini istediğinde de onu öldürür. böylece "don" ünvanı kendisine geçer.

    gördüğünüz gibi vito, zor zamanların yarattığı bir karakterdir. bu yüzden gücü elinde tutmayı sever. ayrıca italyan göçmenlerinin içinden çıkmış, onların nasıl zorluklarla mücadele ettiklerini görmüştür. bu yüzden insanlarla ilişkisinde her zaman uzlaşmacıdır. çünkü köşeye sıkıştıracağı bir insanın çaresiz kalması durumunda "kendisine" dönüşeceğini bilir. ayrıca vito çevresindeki herkese yardım eder. örneğin ikinci filmde evinden atılan bir kadın için gidip ev sahibiyle konuştuğunu görürüz. buradan da ilk filmde gördüğümüz "iyi zamanların" kendisi tarafından getirildiğini söyleyebiliriz.

    madem ailenin büyüğünden başladık o zaman yaş sıralamasına göre gidelim. ikinci sırada sonny corleone var. aslında santino, babası kadar olmasa da zor zamanların içine doğmuştur. ancak etrafını tanıyacak yaşa gelene kadar babası "don corleone"ye dönüştüğü için bu zamanların etkisini bu karakter üzerinde göremeyiz pek.

    ayrıca sonny büyürken babası bulunduğu muhitin en önemli insanıydı. buradan da şunu çıkarabiliriz. sonny, evet sinirlerine hakim olamayan bir insan. ancak normalde sinirli olan insanlar toplumdan dışlanmamak için bununla baş etmeyi öğrenir. mesela bir restorana gittiniz ve karnınız çok aç, yemeğiniz bir türlü gelmiyor. çok sinirli bir insan olsanız bile yemek yiyen diğer insanların yanında öfkenizi göstermezsiniz çünkü sonuçta siz rezil olursunuz. ancak sonny hayatı boyunca kendisini bu şekilde kısıtlamaya gerek duymadı. zaten insanlar onu sinirlendirmemeye çalışıyordu. ancak sonny en uygunsuz yerde bile sinirlense insanlar tepki gösteremiyordu çünkü vito corleone'nin oğlu zaten. ne diyebilirler ki?

    bu güç de elinde olduğu için sonny'nin sinirlenme bariyerleri gittikçe düştü ve sonunda bu durum onun hayatına mal oldu. çünkü connie'nin eşi carlo'ya çok sinirlendi ve bu durum onun temkinli bir şekilde düşünmesine engel oldu. eğer orada aniden sinirlenmeyip beklese tuzağın içine çekilmeyecekti. bu yüzden her ne kadar sert bir karakter gibi görünse de sonny, iyi zamanlar'da büyüdüğü için kendisine zaaf olacak bir durumun önüne geçemeyen bir insan oldu.

    tom hagen'ın soy adına bakıp "e bu adam corleone mi?" diye düşündüyseniz filmleri tekrar izlemenizi tavsiye ederim. çünkü tom'un bir evlat olarak ailenin hiçbir üyesinden aşağı kalır bir yanı yok. hatta fazlası var. tom, filmde de bahsedildiği üzere sokakta yaşarken sonny tarafından bulunmuş ve birlikte yaşamaları için eve getirilmiş. bu sırada vito, onu evlatlık oğlu olarak kabul etmiş.

    tom da aslında sonny gibi "iyi zamanlar"da yetişmiş olsa da aileye sonradan katıldığını bilir. ayrıca vito'nun kendisine yaptığı iyiliği asla unutmaz. bir de her ne kadar herkes tarafından kardeş olarak görülse de kendisi sicilya kökenli değildir. bu da onu diğerlerinden ayırır. bu yüzden tommy aslında zor zamanların yarattığı bir karakterdir. kendisini aileye bir şekilde borçlu hissettiği için gidip hukuk okumuş ve avukat olmuştur. ayrıca michael ortaya çıkana kadar vito'ya yardım eden en yetkin ve temkinli insandır. zor zamanlardan gelme bir insan olarak da vito'nun iyi zamanlar yaratmasına yardımcı olmuş bunu yaparken de asla zafiyet göstermemiştir.

    tom ve sonny'den sonra sırada zafiyetleri en açık şekilde görülebilen ortanca kardeş fredo corleone var. fredo aslında babasının işleriyle alakalı olmayacak bir insandır. ancak vito, onu michael gibi senatör yapmayı da planlayamaz. çünkü fredo, anlık düşünen anlık yaşayan çok da cesur olmayan bir adamdır.

    peki bu karakter neden bir tom olamamıştır? çünkü tom, çocukluğundan beri zorluklar ile mücadele etmiştir. fredo ise hayatı boyunca hiçbir zorluk çekmemiştir çünkü iyi zamanların yarattığı bir adamdır. sorumluluklarını düşünmez. moe greene'nin yanına gönderildiğinde bile işle değil başka şeylerle ilgilenir. sorun çıkardığını bilse de bu konuda artık değişemez çünkü muhtemelen çocukluğunda yaptığı hatalar sürekli yanına kaldı. bu yüzden tedbirli olmak ya da olayların sonucunu düşünmek gibi bir alışkanlık geliştirmedi hiç. çünkü fredo, iyi zamanların yarattığı zayıf bir adamdır. film serisi boyunca da fredo'yu hep yetersizliği üzerinden işlediler zaten. ancak dediğim gibi bu yetersizliğin nedeni aslında hiçbir zaman yeterli bir insan olmaya ihtiyacı olmamasıdır. sonuç olarak da ailenin en sert ve en kurnaz adamına karşı oyun oynamış bunu da canıyla ödemiştir. olayların sonunu düşünmediği sırf buradan bile anlaşılabilir.

    fredo'dan sonra sıra michael corleone'ye geldi. michael'ın değişimi aslında üç film boyunca devam ediyor. bu yüzden elimizde çok fazla detay var. ancak önemli olan soru şu; michael neden fredo ya da sonny gibi olmadı? çünkü michael da kardeşleri gibi iyi zamanlara doğmuş bir karakter. ancak michael kardeşlerinden daha ileri görüşlü bir insan. bu yüzden ailenin durumunu abilerinden farklı görüyor.

    bu ileri görüşlülük ve olaylara daha geniş bakabilme yeteneği sayesinde michael etrafındaki tehlikeyi daha net anlayabiliyor. örneğin fredo, vegas'ta gününü gün ederken michael orada kimin kendisine sorun çıkaracağını düşünüyordu. muhtemelen gençliğinde de böyleydi ve bu nedenle ailesiyle arasına mesafe koymaya çalıştı. ancak başarılı olamadı. bir kere işin içine girdikten sonra da tıpkı babası gibi sahte de olsa ailesi için "iyi zamanlar" yaratmaya çalıştı.

    son sırada da ailenin en küçük üyesi connie corleone var. ki değişim anlamında serideki en radikal karakterlerden biridir kendisi. connie, birinci filmde çokça şımartılmış bir karakter olarak çıkıyor karşımıza. bunu nereden biliyoruz? çünkü vito aslında onun evlendiği kişiden memnun değil ama yine de izin veriyor buna. zaten sonny hakkında konuşurken de "çocuklarımı çok şımarttım." diyordu. bunun örneğini de en iyi connie üzerinde görüyoruz.

    aslında filmde kadınlara çok az yer veriliyor ancak apollonia ve carmela corleone'den gördüğümüz üzere sicilyalı kadınlar normalde güçlü, gururlu ve mağrur yapılılar. ailelerinde kötü bir şey olsa bile eşlerine destek olmaya devam ediyorlar. örneğin carmela'yı hiçbir zaman ağlarken ya da dövünürken görmüyoruz. zaten kadın bir yerde şarkı söylüyor. başka sahnede de vefat etmiş oluyor ama scorsese filmlerindeki gibi histerik de değiller.

    connie ise başından beri bu kadınlardan farklı. çünkü muhtemelen vito'nun birinci filmin başında yaptığı, connie hakkında verdiği ilk taviz değil. ayrıca üçüncü filmde babasının eski bir arkadaşı tarafından doğum gününde hediyelere boğulduğunu da öğreniyoruz. bir de aile işinin karanlık yüzünü hiç görmüyor connie. o yüzden "iyi zamanlar"ı sonny ya da fredo'dan daha çok yaşıyor diyebiliriz.

    connie'nin değişimi ise şöyle oluyor: kendisi eşini kaybettikten sonra savruk bir hayat yaşamaya başlıyor ancak daha sonra michael'ın ne kadar zor durumda olduğunu anlayıp geri dönüyor. çünkü aslında durumun iyi olmadığını, kardeşinin ve ailesinin başından beri "zor zamanlar"ın içinde olduğunu fark ediyor. zaten üçüncü filmde de zor zamanların yarattığı dişli bir karakter olarak görüyoruz kendisini.

    --- spoiler ---

    bu örnekleri andy garcia'nın canlandırdığı vincent için de genişletebiliriz hatta. ancak yeterince örnek olduğunu düşünüyorum. çünkü gördüğünüz üzere kural hiçbir karakterde şaşmıyor. bir karakterin geçmişine ve yaşadıklarına bakarak motivasyonunu görüyorsunuz ve yapacaklarını tahmin edebiliyorsunuz. film serisinin hiçbir anında senaryo size "şimdi bu karakter neden böyle bir şey yaptı ki?" diye sordurmuyor çünkü karakterler çok tutarlı.

    bu tutarlılık da film serisine inanılmaz bir gerçekçilik kazandırıyor. bu gerçekçilik de aynı kuralın hiç aksatılmadan tekrar tekrar uygulanması sayesinde ortaya çıkıyor. bunu bir fizik hipotezi gibi düşünün. eğer bir hipotez tekrar tekrar denenir ve her koşulda işe yaradığı görülürse yasa haline gelir. bu filmde de işte böylesine metodik bir çalışma var karakter yazımında.