hesabın var mı? giriş yap

  • "bugün orada toplanan kalabalık, binali yıldırım’a oy vermiş yüzde 48’e ne hissettirecek?"

    %48 olunca nasıl hissediliyormuş biraz da siz hissedin dedirten makale.

  • panama bandırası

    sen tam röbdeşembırını çekip mürebbiyenin hazırladığı kahvaltıya inecekken camdan içeri kuru yük gemisi girebilme ihtimali. güverteden yatak odana help help diye atlayan gundiler. yaşadık bunları üstadım zor zor.

  • babamla aramızda şu diyalogun gectigi mac.. ki ben o sırada sozlukte spiker hakkında yapılan yorumların etkisinde kalmısım

    pipicik: spiker macı ne kadar kötü anlatıyor de mi baba
    baba: ...
    pipicik: ne kaddar da kötü de mi baba.... de mi baba, hae de mi..
    baba: spikerden bize ne mna koduum

  • japon teknolojisinin ne kadar ileride oldugunu bana bir kez daha hatırlatmaktadır bu tuvaletler. tuvalete girersiniz ve karşısınızda 3-5 farklı tus bulunmaktadır. klozete oturdugunuzda adeta bir sıcaklık kaplar bunyeyi. neymis efendim, klozetin ısısı ayarlanabilirmiş istege baglı olarak. bu da ne şimdi demeyiniz. diger bir değişik durum ise ses efektleri. bu ne mantıgıyla her tusa bastıgınızda değişik işlevlerini görebiliyorsunuz bu tuşların. tuvalette sesinizi kimsenin duymasını istemiyor musunuz? o zaman ses tusuna basın, sifon sesi çıkmaya baslasın. diger bir tusumuz ise otomatik taharete yarayan bir tus. siz tusa dokunun yeter. şöyle bir dezavantaj da olmuyor değil. insan sifonu bulmak için oldukca düşünmeye baslıyor. cunku her an su fıskırma tehlikesi var bu tuvaletlerde. kısacası, japonlar herseyi dusunmus. bu tuvaletlerin fiyatları da cok ucuk değil, 200ytl civarıymış.

  • kimse tatile, gezmeye, sosyal aktivitelere gitmez herkes evde oturur trafik olmaz. kitap satışları düşer yazarlar aç kalır. direksiyon hikayesi atılamayacağı için araba satışları düşer.

  • bu da böyle bir nesil işte. çok abartmamak lazım.

    gerekli doneler:

    -bayatlamaya yüz tutmuş, istiflenmekten ezilmiş bir somun ekmeğin yarısı
    -dün akşamdan kesilmiş domatis
    -az yağlı bol sulu peynir
    -kağıt inceliğinde üç dilim salam
    -arzuya göre zeytin ezmesi, salça
    -yanına fruko ya da kahverengi cam şişede tamek
    -sandviçi oturup yemek için kapı önünde konuşlanmış meyve kasası (yandan çivi fırlayanından)

  • "dünyaya zulmeden bir milletin dilini öğrenmişsiniz" deyip "7 cihana korku salan" osmanlı'yı öven bir kişinin videosu.

    doğru ya batı yapınca zulüm, osmanlı yapınca fetih, ecdad, din iman.
    tarihi iki yüzümüzle okumayı bıraktığımızda insan olacağız, gerçekten.

  • merak edenler için sözlükte bulunsun dediğim cv'dir. yalnız kapladığı alan bakımından sözlük serverlarını zorlamaktadır. okuyan çıksın bi zahmet, sözlük kasıyor.

    -1969 yılında ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi'ni ve ankara üniversitesi dil, tarih ve coğrafya fakültesi'nin tarih bölümünü bitirdi.
    - viyana üniversitesi slavistik ve orientalistik bölümü'nde öğrenim gördü.
    - yüksek lisans çalışmasını chicago üniversitesi'nde yaptı.
    - ankara siyasal bilgiler fakültesi'nde "tanzimat sonrası mahallî idareler" adlı tezi ile 1974 yılında doktor, "osmanlı imparatorluğu'nda alman nüfûzu" adlı çalışmasıyla 1979'da doçent oldu.
    - 1982 yılında devletin akademik politikalarına tepki olarak görevinden istifa etti. bu dönemde viyana, berlin, paris, princeton, moskova, roma, münih, strazburg, yanya, sofya, kiel, cambridge, oxford ve tunus üniversitelerinde misafir öğretim üyeliği yaptı.
    - 1989'da türkiye'ye dönerek profesör oldu ve 1989-2002 yılları arasında ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi'nde idare tarihi bilim dalı başkanı olarak görev yaptı.
    - 2002 yılında galatasaray üniversitesi'ne, iki yıl sonra ise bilkent üniversitesi'ne konuk öğretim üyesi olarak geçti.
    - şu anda galatasaray üniversitesi hukuk fakültesi ve bilkent üniversitesi hukuk fakültesinde türk hukuk tarihi derslerini vermektedir.
    - galatasaray üniversitesi senato üyesidir.
    - uluslararası osmanlı etütleri komitesi yönetim kurulu üyesi ile avrupa iranoloji cemiyeti ve avusturya-türk bilimler forumu üyesidir.
    - ilke eğitim ve sağlık vakfı kapadokya meslek yüksekokulu mütevelli heyeti üyesidir.
    - 2005 yılında topkapı sarayı müzesi başkanı oldu.

    ortaylı; türkçe;
    ileri seviyede almanca, fransızca, ingilizce, italyanca ve rusça;
    orta seviyede kırım tatarca, slovakça, romence, sırpça, hırvatça, boşnakça, arapça, farsça, latince, ibranice, bulgarca, antik yunanca, ve yunanca bilmektedir.

    kaynak: vikipedia.

  • etrüskler mö 8. ve 7. yy arasında roma tarihini, kültürünü ve sanatını etkilemiş bir halktır.

    etrüskler romalılar'ın komşuları idi. eğer roma şahsına münhasır bir medeniyet ise bunu etrüskler'e borçludur.

    1) gladyatör oyunları: etrüskler kendi ölüleri için ölümlü dövüş oyunları düzenlemişler. bu bizim bildiğimiz gladyatör oyunlarıdır. bu gelenek daha sonra roma'ya geçmiştir.

    2) giyim: roma diyince aklımıza gelen kültürlerden biri de giyim tarzlarıdır. romalılar günlük yaşamda toga adı verilen giysileri gitmekte idi. bu giysiler aslında ilk önce etrüskler tarafından giyilmiştir. bu giyim tarzı sonradan roma'nın günlük yaşamına geçmiştir.

    3) yazı: ilk alfabeyi fenikeliler icat etmişti. bu alfabeyi yunanlılar kendilerine göre uyarlamışlardı. etrüskler yunanlılardan gördükleri alfabe ile kendi yazılarını geliştirdiler. romalılar'da kendi yazı sistemlerini etrüskler'den görerek yaptılar. yani kısacası yazı yunanlılar'dan etrüskler'e oradan da roma'ya geçti.
    hatta genel kanıya göre etrüskler yazıyı ve alfabeyi galya'nın güneyinde yaşayan keltlere 'de öğretmişlerdir.

    4) falcılık: etrüskler hayvanların karaciğer ve bağırsaklarına bakarak ilerisi için tahmin yapıyorlardı. bu falcılık yöntemi de etrüskler'den roma'ya geçti.

    5) büyük aileler: roma'nın son kralı tarqinius superbus'ta etrüsk kökenli idi. hatta superbus'tan sonra roma cumhuriyetini kuran ve ilk konsülleri olan lucius juniurs brutus ve collecticus'da etrüskler kökenli idi. yani ünlü brutus ailesi aslında etrüsk idi. ayrıca roma'nın ilk diktatörü olan titus larcius'ta etrüsk kökenliydi.

    5) takvim ve ay isimleri de etrüskler'den roma'ya geçmiştir. hatta bir yunan mitolojisi olan heracles, önce etrüskler'e orandan da herkül adıyla roma'ya geçmiştir.

    etrüskler'in nerden geldikleri hala bir muamma. bu konuda üç farklı söylence vardır.
    bunlardan ilki etrüskler'in batı anadolu kökenli oldukları ve ordan italya'ya geldikleri.
    ikinci teori kuzey avrupa'dan geldileri yönünde.
    üçüncü teori ise zaten anavatanları'nın italya olduğu ve sürekli burada yaşadıkları yönünde. diğer halklar ile kaynaşmaları sonucunda kendi kültürlerini şekillendirmiş olmalarıdır.