hesabın var mı? giriş yap

  • işin garibi bu gençler hep anne babalarından "biz zamanında şöyle sefildik böyle fakirdik" tarzında teraneler dinleyerek büyüdü. büyük kazık attınız çocuklara.

  • karşında bir adet "bilgisayardan anlamayan mal" varsa yaptığın en basit hareket bile bu kapsamda değerlendirilebilir.
    yıllar yıllar önce:
    ben: klavyede numaralara bassam da yazmıyor. çok uğraştım yazmıyor.
    karşımdaki : (burada konuşmasını bekledim ama konuşmadı)
    ne mi yaptı? hepiniz tahmin ediyorsunuz zaten. numlock tuşuna bastı ve geri döndü gitti. yine hepinizin tahmin ettiği gibi arkasından mal gibi bakakaldım.

    yıllar sonra başka bir şehir, başka bir şirket
    acemi çalışan: klavyede numaralara bassam da yazmıyor. klavyem mi bozuldu?
    ben: (ben de konuşmadım)
    yüzümde manidar bir sırıtış ile numlock tuşuna bastım.
    ama arkamı dönüp gitmedim. sonuçta empati yapmam kolaydı. arkamdan mal gibi bakmasına izin veremezdim.
    yıllar önce benim yüzümde de beliren "bukadarbasitbirşeyinasılolurdaakıledemem bakışı" ile bana bakan minik arkadaşa "üzülme benim de başıma gelmişti" dedim.
    böylece bu duruma düşen tek salağın kendisi olmadığını bilmenin iç huzurunu yaşamasına müsaade ettim. *

  • kizim ve ben, bir yaz mevsimi sanirim 6 yasinda...

    ben- babanla bosanicaz galiba...
    kizim- hmmm tamam siz bosaninca once gidip, o begendigim ayakkabiyi alalim, sonra antalya'ya gidelim, havuzlu otele ama, hani gitmistik ya...
    ben- gideriz kizim.
    kizim- tamam annecim, pazartesine kadar bosanirsaniz, sali gunu gideriz..
    ben- gideriz kizim gideriz...

    cocuk iste...

  • ankara'da cinnah caddesi üzerindeki 19 numarada bulunan bu apartmanın asıl adı "meydanlar müdürlüğü işçileri yapı kooperatifi apartmanı". havaalanında çalışan mühendis ve mimarlara mesken oluşturmak amacıyla mimar nejat ersin tarafından 1954-55'de tasarlanıp 1957'de yapımı tamamlanıyor.

    üç katlı ve her katta 5 dubleks daire ile toplam 15 daireye sahip olan bu apartmanda ankara manzaralı bir seyir terası, barbekü, güneşlenme yerleri ve yüzme havuzu gibi bugün için bile oldukça ütopik ve sürrealist sayılacak özellikler bulunmakta. dönemin ünlü modern mimarları le corbusier, oscar niemeyer, lucio costa, edward durrell stone'un etkisinin görüldüğü söylenen (1) cinnah 19, 1950 sonlarındaki ortak kullanım alanlarına sahip modern apartmanlar (2) arasında yer almakta.

    başbakan* ve cumhurbaşkanı*, döneminin en gözde yapılarından biri olan cinnah 19'un, yakınındaki mimar hayati tabanlıoğlu'nun çankaya camisi ile birlikte tek bir yeşil alan içine alınarak korunmasını talep etmişlerse de 1960 darbesi sonucu bu girişim akîm kalmış. 1970'lerin ortalarına kadar oldukça şaşalı günler geçiren, ankara'da bulunan sefaret mensuplarının, amerikan askerlerinin ilk tercihlerinden biri olan bu yapı, gittikçe yoğunlaşan kentlere göç olgusu, buna paralel seyreden rant artışı vb. nedenlerle duraklama dönemine girmiş ve nihayetinde bugün itibariyle (hadi çöküş demeyelim ama) bakımsız bir halde kaderine terk edilmiş duruma gelmiştir. son dönemlerde özellikle ankara mimarlar odası'nın "bina kimlikleri" projesi kapsamında ankara'daki diğer pek çok özgün bina ile cinnah 19 hakkındaki bilinçliliğin de artırılmasına yönelmiştir.

    yukarıda da yazdığım üzere, cinnah 19 aslında sürrealist bir yapıydı. ancak bugünün ankara'sı için esamesi bile okunamaz. niyesine açıklamama gerek var mı? (bkz: ankara'da bir sürrealist melih gökçek)

    (1) mimar ali cengizkan'ın bu apartman üzerine güzel makaleleri var. mesela, kendisine ait "cinnah 19": ütopik mi, gerçek modern mi?" adlı makale ile yine kendisine ait "nejat ersin ile 'cinnah 19' üzerine" başlıklı makale ve söyleşilerine bakılabilir. her iki yayım da şu kitabın içerisinde mevcut: modernin saati: 20. yüzyılda modernleşme ve demokratikleşme pratiğinde mimarlar, kamusal mekan ve konut mimarlığı, mimarlar derneği 1927 ve boyut yayınclık, istanbul.

    (2) bu apartmanlar şunlar:
    - 1956 tarihli ve emin onat'a ait hayat apartmanı (bunun yerini bilmiyorum).
    - ahmetler'de bulunan 1956 tarihli 96'lar apartmanı
    - büklüm sokak'ta bulunan 1957 tarihli fikir işçileri kooperatifi
    - 1957 tarihli iller bankası apartmanı (bunun da yerini bilmiyorum)

  • 90li yillarin sonunda kara harp okulu nda kullanilan oksuruklu saat yontemi filmlere konu olacak duzeydedir ve uzun sure kullanilmasina ragmen cozulememi$tir. bu kopya yonteminin cozulmesinden sonra kara harp okulunda her hangi bir saat ile sinava girmek yasaklanmi$tir. bu metodu kullanip geli$tiren ki$iden dinledigim kadariyla aktarayim.

    oksuruklu saat yontemi

    turu: grup halinde (sinava girenlerin tumu)
    zorluk derecesi: cok kolay
    risk faktoru: cok du$uk
    kullanım alani: tüm testler (sayisal veya sozel)

    sinava girmeden once herkes saatlerini ayni olacak $ekilde saniyesi saniyesine kadar ayarlar.

    bu kopya metodunda ortak bir siralama kurali $arttir. ornek olarak; sayisal bir sinavda sorular $iklarinin en kucuk degerlerine gore siralanir, sozelde ise $iklarin alfabetik siralamasi goz onunde bulundurulur. siralamanin herkes tarafindan ayni $ekilde yapilmasi gerekmektedir. bu i$in ba$langic kismidir.

    siralama bittikten sonra o derste iyi olanlar sorulari hizli hizli cozerler. sorularin cozulmesi bittikten sonra kararla$tirilan an beklenir.

    kararla$tirilan an gelince sorulari cozen ki$i veya ki$iler belli zaman araliklarinda oksurmeye ba$larlar. $oyle ornek verebiliriz; dort $iktan olu$an testte her soru icin 20 saniye ayrilir, herkesin bekledigi andan itibaren saatler takip edilir ve be$er saniyelik zaman dilimlerinin kacincisinda oksurulmu$se cevap o $ik olur. be$inci ve onuncu saniye arasinda oksurulmu$se cevap "b" $ikkidir. bu yontemle tum cevaplar yakla$ik 100 ki$inin oldugu sinav salonunda okunur.

    siralama dogru yapilmi$sa ve takip iyiyse i$lem tamamlanmi$ demektir. bu yontem uygulanirken istenmeyen tek durum hasta olan bir ba$ka ki$inin kendini tutamayarak oksurmesi veya hap$irmasidir.

    bu yontem uzun sure ba$arili bir $ekilde kazasiz uygulanmi$tir. ogrencilerin bir $eyler yaptigindan $uphelenen ogretmenlerin tum cabalari ise bo$a cikmi$tir. hatta bir sinav esnasinda gozlemci subay isyan edercesine "siz bir $eyler yapiyorsunuz ama anlayamiyorum" $eklinde bagirmi$tir.

    yontemi anlayamayan ogretmenler grup sayisini artirarak onlem almaya cali$mi$lardir. ba$langicta a ve b gruplariyla sinava giren ogrencilerin kar$isina artik a,b,c,d,e ve f gruplari cikmi$tir. fakat sorulan sorularin neticede ayni olmasi sebebiyle, bu onlem metodun uygulanmasi acisindan i$e yaramami$tir ve kopya yontemi tikir tikir i$lemeye devam etmi$tir.

    en sonunda okuldan atilmakla kar$i kar$iya kalan ogrencinin olayi aciklamak zorunda kalmasiyla yontem aciga cikmis ve her turlu saatin sinavlarda kullanilmasi yasaklanmi$tir. muhtemelen bu yasak hala devam ediyordur.

    edit: devam ediyormu$...