hesabın var mı? giriş yap

  • 4 ile mezun olmanın ne kadar kötü tukaka saçma bir şey olduğunu gösteren bir başlık. arkadaşlar 4 ile mezun olmayın çünkü 2 ile mezun ekşiciler 4 ile mezun olan herkesi her kulvarda ezmiş. 4 ile mezun olan herkes asosyalmiş 2 yapan ekşiciler ise kendilerini çok geliştirmişler. hatta işe alım yapan biri varmış ki o da ekşici o bile 2'yi seçermiş. inanılmaz bir şey gerçekten. şu sözlüğün hâline üzülmemek elde değil.

    bölümden bölüme değişir muhtemelen ve hatta üniversitelere göre de değişir. okuduğunuz okul hiçbir prestij sinyallemiyorsa birinci bitirmek cidden önemli olmayabilir. ama benim gördüğüm kadarıyla türkiye'deki iyi üniversitelerde okuyanların nerede ise başlayacağında ortalama önemli bir yer tutuyor (eğer ekşici degilseniz tabi ki. eksiciyseniz jpmorgan, mckinsey ve amazon 2.0 ortalamanıza rağmen seç bizden birini diye evinize geliyorlar). nerede işe başlayacağınız da bayağı önemli bir etken ilerleyen kariyeriniz için. seneler geçtikçe ortalamanın hiçbir etkisi kalmasa da ilk işe girerken hala soran ve hatta verdiği ilanda ortalama sınırı belirten yerler var. misal siz bilgisayar mühendisliği okudunuz kendinizi çok geliştirdiniz çok geniş bir portföyünüz var. elbette kötü ortalamanın kariyerinize pek etkisi olmaz. çünkü tek faktör ortalama değil. ya da robert mezunu olan yatırım danışmanı babanız, üsküdar amerikan mezunu siz çocuğuna güzel bir yatırım bankacılığı stajı ayarladı. yıllar içinde çok da iyi bir network oluşturdu. stajlarda başkalarının görmeye dahi fırsatı olmadığı çok şey gördünüz, öğrendiniz. ilan dahi açılmayan şirketlere eğitim hayatınız boyunca aileniz sayesinde girdiniz. elbette ki işe alımda çeliktepe cengizhan lisesi + boğaziçi bitirmiş çocuktan önde olursunuz. ancak bunların dışındaki çoğu durumda ortalama önemlidir. en azından belirli bir sınır üstünde tutmak geleceğe dair seçeneklerinizi fazla tutar. ekşici kamil 2.0'la 3 senede ceo olmuş olabilir, ama normal insanların çoğunun kariyeri bu şekilde seyretmez.

    velhasılkelam 4.0 olmak zorunda olmasa da 2.0 gibi tamamen verilen görevleri ucu ucuna yaptığını ima eden bir ortalama ile iyi bir üniversiteden mezun birisi büyük fırsatlar piç etmiş olacaktır. sadece sizde olduğunu düşündüğünüz çok spesifik bir skill vs yoksa durum muhtemelen bu şekilde cereyan edecek. okuduğunuz okul çok iyi olsa dahi başınıza gelebilir bu, zira çoğu işveren için yeni mezunları ayırt etmek de gerçekten çok zor (kimsenin hiç deneyimi yok) ve ister istemez ortalama faktörünü kullanmak durumunda kalacaklardır.

    bir de tabi işin yurt dışında akademi gibi bir boyutu var ki orada ortalama nerdeyse her şeydir. benim öyle bir hedefim yok diyip saladabilirsiniz tabi ki. ama 2-3 sene sonra ulan bu akp hiç gitmeyecek heralde diyip keşke bari 3.0'a yakın bir şeyle bitirseydim de sonsuza dek buraya mahkum kalmasaydım diye kafanızı duvardan duvara vurmayın. iyi düşünün.

    burayı okuyan üniversite 1'ler var kesin. salmaya da çok hazırlar. çok merak ediyorlarsa ve ben dahil kimseye tam inanamıyorlarsa açsınlar linkedın'i. güzel okullarda bölümü iyi ortalama ile bitirenler hangi şirketlerde ve hatta hangi ülkelerde neler yapıyor baksınlar. bir de aynı okulun aynı bölümünden mezun ama not ortalaması yazmayan arkadaşları nerelerde baksınlar. karar sizin.

  • sanat yapiti uretebilmek icin gerekli yasam bicimi.

    şöyle: sabah sekiz bucuktan aksam dokuza kadar pc basinda hesap kitap yapip, eve dondugunde de sadece tv izleyecek enerjin kaliyorsa suc ve ceza'yi yazamazsin

  • avrupalı çocuk tuvalete girer , lambayı açar, sıçar,kıçını siler, ellerini yıkar, lambayı kapatır, çıkar.
    türk çocuk lambayı açar , tuvalete girer, tam sıçarken dışardan lambayı kapatırlar. ağlamaya başlar.

    tuvaletin lambasının açma- kapama düğmesi içerde olan toplumlar vs tuvaletin lambasının açma - kapama düğmesi dışarda olan toplumlar.
    gerisini siz düşünün

  • yahu ben vergisini ödedikten sonra elimde kalan paramla altın, döviz alacağım, sen de ondan bir daha vergi alacaksın, satarsam bir daha alacaksın. sonra adalet diyeceksin, din-iman diyeceksin. kulun hakkını yemektir bu.
    alım satım arasında kazanç varsa onun vergisini al, ona sözüm yok.
    yuh olsun.

    ekleme : resmi gazete bağlantısını da buraya bırakalım.

    düzeltme.: başlığın ilk entry'sinde verilen habertürk sayfasında aynen şu ifade geçiyordu.
    --- spoiler ---

    aynı amaçla kambiyo işlemlerindeki (döviz ve altın alım satımında) banka sigorta ve muamele vergisi (bsmv) oranı da binde 2’den yüzde 1’e artırıldı.

    --- spoiler ---
    yani burada alım satım yazması nedeniyle ben de entry'imde hem alırken hem satarken vergi alacaklar demiştim. bunu düzeltiyorum. şimdilik sadece alırken diyelim. şimdilik!

  • annem ve dayım bodrum'da kitap satarlarmış yirmili yaşların başında. cumartesi günleri annem çalışmayıp çiçek toplarmış dağlarda. bir gün yine yüksek bir rakımda çiçek toplarken bir kadın annemi yanına çağırmış. "paşam sizinle tanışmak istiyor" demiş. annem de anlamamış fakat "tabi" demiş. karşısında oturan kişi zeki müren olduğu için epey şaşırmış. sesini çok beğenirmiş. hala dinler.
    -kızım çok yorgunum yanına gelemedim. benim bahçemdesin. çiçek toplarken gördüm seni.
    -evet, çiçekleri çok severim.
    -hadi gel o zaman.

    saatlerce bahçede dolaşıp, en güzel çiçekleri seçip anneme vermiş. sahafa da gelmiş ondan sonra çay içmeye. öyle de kıymetlidir benim için. masada ne zaman zeki müren sohbeti açılsa annem sessizleşir. bir tek ben anlarım o an hissettiklerini. nur içinde yatsın.

  • duyarlılığın boku çıkarılan durum. twitter'da gücü yetmeyen burada başlık açıp destek kasmasın be abi. sözlüğü bellediniz de burası sizin kişisel ordunuz değil, kendi duyarınızı kendiniz kasın.

  • huntelaar'ın kendisi oyuna girdikten 30 saniye sonra verilen su molasında suya sarıldığı maç. lan bırak da arkadaşların içsin

  • tadına bakıp "1963 basra körfezi" dedim, pompacı gülümseyerek "ağzınızın tadını biliyorsunuz efendim" diye cevap verdi.