hesabın var mı? giriş yap

  • zamanında, bir tıp fakültesinde üroloji sözlüsünde, sorduğu sorulara yetersiz, yüzeysel cevaplar veren öğrenciye 'bu bilgiyle gelişmiş ülkelerden birinde olsan, seni doktor yapmazlar. hoş ben de bu donanımla profesör olamazdım, onun için seni geçiriyorum' demiş hocanın biri.

    bu maaş da o hesap, her şeyimiz gibi yetersiz ama evet.

    debe editi: okumuşu cahile ezdirmeyelim, devlet ihalesi alıp, iki bina dikerek dünyalığını yapan adamların yanında komik paralardır.

  • 1.90 boyunda zeki, yakışıklı, aylık en az 10bin tl maaşı olup devamlı türkiyeden kurtulmaktan bahseden mühendisler.

  • aynen arkadaşlar erkeğin aldatmasının konuyla hiçbir ilgisi yoktur erkek nezaketen aldatır. erkeğin aldatması yaşama ve canlılığa minik bir veda busesi, allah'ın yarattığı bunca güzelliğe bir takdir gibidir... kadının aldatması ise bir milli güvenlik sorunudur, bir pekakadır, bir çocuk katlidir, pogromdur, bir uluderedir. lütfen amınızı bilin kadınlar ülkemizin sınır güvenliği ve dünya barışı söz konusu.

  • 3 saksı ile korunan sınır.

    kafe kalabalık olduğu zaman sandalyenizi belçika'ya doğru çekip, sigaranızı orada tellendiriyor ve dumanınızı da hollanda'ya doğru üflüyorsunuz. pis bir ortam. yurdum insanının eline böyle bir şey geçince olabilecekleri hayal edebiliyorum. ''bak benimki ülkeye sığmıyor ehehe'' geyiklerinin ardı arkası kesilmeyecektir en basitinden.

  • parfüm veya roll-on hediye edilebilir. hediye edilecek gibi bir ortam yoksa ben bir kere şöyle yapmıştım:

    kokan kişiyle aynı ofiste çalışıyorduk. önce gidip bir adet roll-on aldım. sonra iş yerine o gün bilerek kendi roll-onumu ve ekstrayı getirdim. gün biraz ilerleyince 'ay havalarda çok sıcak oluyor insan terliyor istemeden. dikkat etmek lazım ben bir koltuk şeysini tazeleyim tekrar süreyim' dedim. o arkadaş da haklısın evet dedi bende 'aaa bunu fazladan almıştım ofise koyarım diye.yanında yoksa kullanabilirsin' dedim ve verdim kendisine.

    o da hep dikkat etti ondan sonra.

    bir de sheraton'da çalışırken bir gün soyunma odasında dolaplarımızı bir açtık ki tüm dolaplara kırmızı kurdelelerle deodorant koymuşlardı. güzel bir düşünceydi herkesi zan altında bırakmak :)

  • bu kokunun adı petrichor'dur. aslında bir sürü sebebi var, ancak ana başlıkları ile gidilecek olursa

    1. toprak mantarları ve en başta actinomycetes. toprak sıcak ve nemliyken, bu mikroorganizma bolca spor denilen üreme parçacığı oluşturur, yağan yağmur topraktan bu parçacıkları yükseltir ve solunumla burna gelen bu parçacıklar, yağmur sonrası hissettiğimiz kokuya sebebiyet verir. havada yağmur sebebi ile artan nemle birleşen sporlar bir nevi aerosol görevi görür anlayacağınız.

    2. yağmur, atmosferdeki kimyasallar sebebi ile asidik yapıdadır. yere düştüğünde genelde bu asidik yapı sebebi ile aromatik bir reaksiyon gelişir, buradaki reaksiyona giren maddeler, yüzeyde biriken genelde yağ türevi maddelerdir. nahoş bir kokudur. bu kokunun özelliği, ilk yağmurda fazla hissedilmesi, yağmur devam ettikçe yüzeyde bulunan yağsı cisimciklerin seyrelmesi ve tükenmesi ile azalmasıdır.

    3. bir diğer neden de kaya ve taşlar üzerinde biriken, bitki ve ağaçların salgıladığı yağlardır. bu aromatik yağlar, yağmurla gaz haline döner ve ortamda genelde hoş olarak tanımlanabilen kokuya sebebiyet verir.

    sonuçta, bazılarımız bu kokuya bayılırken, bir diğer grubun yağmur sonrası aldığı kokuyu hoş bulmama sebebi, bu etkenler. yağmurun yağma zamanı, süresi ve bulunduğunuz ortam, yukarda sayılan etkenleri değiştireceğinden, ortama yayılan koku vasfı da etkilenecektir.

    özet olarak her yağmur aynı kokmaz.

    bu konuda bilinmesi gereken bir diğer madde için (bkz: geosmin)