hesabın var mı? giriş yap

  • üç yaşına girmek üzere olan oğluma uyuması için masal anlatıyoruz. birkaç gündür de ihale bende. ışıkları kapattığımız için aç masal kitabını oku durumu olmuyor. haliyle, kaba tabirle uydurup uydurup anlatıyorum bir şeyler. aklıma da köyden başka bir şey gelmiyor. zihin ne dolu köyle. neyse masalı anlatırken bizimki her cümlede araya giriyor. misal "selim ve babası sabah uyandığında inekleri sağmak için ağıla gittiler" diyorum ve hemen "baba peki kuzular yok mu?" diyor. var oğlum olmaz mı diyorum. bu sefer "baba peki tavuklar yok mu?" diyor. var arkadaşım onlar da var az bekle :) işte sonra ineklere yemek olarak saman verdiler diyorum. hemen ardından "baba peki su verdiler mi?" diyor. ya hayır masal mı anlatıyoruz, soru-cevap etkinliği mi belli değil. madem hayal gücün iyi, sen anlat diyorum. bu sefer de "bir varmış bir yokmuş baba" diyor ve kalıyor orada. devamı yok. yaklaşık 20 dakika süren bu mücadelemiz sonrası anne olaya müdahil oluyor ve nasıl oluyorsa uyuyor bizimki hemen. işin özü ben çok kötü masal anlatıyorum, kabul.

  • istanbul yenibosna'daki bimeks'te piskopat bir hanım kızımızın bana ima ettiği sinir bozucu olay.

    26/02/2016 günü saat 13:13'de "71" tl ödeyerek bimeks'ten "addison" marka laptop çantası satın aldım.

    26/02/2016- 05/03/2016 tarihleri arasında almış olduğum çantayı sadece 2 kere kullandım.
    bu kullanımlarda askısının çıkmasında dolayı içerisinde laptopum varken 3 kere çantanın yerlerde sürünmesini izledim.

    birde üstüne fermuarının bozulması eklenince soluğu yenibosna bimeks'te aldım.

    ürünün sıkıntılarını, bana verdiği zararı anlattım ve değişim istediğimi söyledim.

    şubedeki bayan arkadaş, değişim gibi bir hakkımın olmadığını, ürünü "teknik servise" göndericeklerini söyledi.

    teknik servis ne alaka ürünü neden değiştirmiyormusunuz diye sorduğumda hanım kızımız, süper bir açıklama ile konuya açıklık getirdi.

    -beyfendi ürünü değiştirememizin sebebi, getirdiğiniz ürünün sıkıntılı olmasıdır.

    beynim henüz teknik servis olayını kabullenemezken hanım kızımızın verdiği bu cevap ile iyice dumur oldum. kendisine, ürün sıkıntılı olduğu için değişime geldiğimi tekrardan hatırlattım.

    hanım kızımız ona verdiğim cevabı beğenmemiş olacak ki,
    -siz ürünü buradan böylemi aldınız? neden denemeden aldınız? diyerek 2. aydınlatıcı cümleyi kurdu.

    hanım kızımıza,
    -tam olarak ürünü alırken ne yapmam gerekiyordu, laptop ile buraya gelip, laptopu çantanın içine koyup, acaba askısı kopacak mı diye firmanın içinde dolaşıp durmam mı gerekiyordu? diye sorduğumda bana 3. aydınlatıcı cümleyi kurdu.

    -beyfendi bu ürünü alarak hata yapmışsınız, 71 tl lik ürün yerine daha pahalı bir ürün alsaydınız herhangi bir sıkıntı yaşamazdınız. pahalı ürünlerde sorunlar az yaşanır. dedi ve 4. aydınlatıcı cümleyi yapıştırıverdi.

    -ben herzaman bir ürün alırken en kalitelisini alırım.

    hanım kızımızı durdurabilene aşk olsun, her zaman kalitesi ürünler aldığını kanıtlamak için 5. aydınlatıcı hareketini yaparak bana ıphone s6 telefonu gösterdi. böyle altın renkli alacalı bulacalı bişey.

    sonra başladı hayatının her anlamında kaliteye önem verdiğini ve benimde kaliteye önem vermem gerektiğini, 71 tl'lik bir ürün alırsam bu tarz şeylerin yaşanacağını durmadan belirtti.
    ağzından çıkan her 3 cümleden 2'si benim ucuz ürün aldığım üzerine kuruluydu.

    olayın şoku ve şaşkınlığı içerisinde hanım kızımıza, benimle dalga geçip geçmediğini sordum.
    hanım kızımız bana, kendisinin de emir kulu olduğunu kendisine ne söylenirse onu yaptığı söyledi.

    yani tüm bu saçmalığı bana kendi hür iradesi ile yaşatmadığını bizzat firmanın doğrultusunda beni aşağıladığını söylemiş oldu.ve ağzından 6. aydınlatıcı cümle çıktı.

    biz dandik ürün satabiliriz, ama siz almak zorunda değilsiniz. dedi

    sonra çantamı "teknik servise" göndermek için gerekli işlemleri yaptığı söyledi. ismini sorduğumda, beni şikayet edecekseniz adımı bir kağıda yazıp verebilirim dedi.
    hanım kızımızın ciddi sorunları olduğunu düşünerek oradan ayrıldım. tam olarak nasıl bir şikayet polikası yürüteceğime karar verme aşamasındayım.

  • evrim teorisine inanmayanlardaki en büyük mantık hatası, evrim teorisini bilenlerin buna "inandıklarını" sanmaları. evrim teorisine inanılmaz, evrim teorisinin gösterdiği bilimsel gerçekler "görülür". cahilsen, bakmasını bilmiyorsan, ya da kafan çalışmıyorsa bu evrim teorisinin sorunu değil, senin sorunun.

  • evet yine yazmak farz oldu. aslinda en iyisi ben diziyi izlemeyenler icin direk genel bir entry yazayim, eger bu noktalar sizin icin onemliyse hic acip izlemeyin, bosuna da boklamak zorunda kalmayin. asagida yazdigim noktalari diziyi henuz izlememis olanlar icin bir rehber olarak kabul edebilirsiniz.

    --- wheel of time, game of thrones ve lord of the rings spoiler icerir--
    --- wheel of time, game of thrones ve lord of the rings spoiler icerir--

    1) dizide farkli farkli irklardan bircok insan var. bazi ana karakterler siyahi, bazilari asyali olarak tasvir edilmis. kitapta da irklar oldukca cesitli zaten, ama dizide bu daha da arttirilmis. mesela ucra bir kasabada, her irktan insan gorebiliyorsunuz. bizim eksicilere gore herkesin ayni renkten olmasi lazim bu kasabada, cunku senelerdir hep ayni insalar birarada yasamis. ama eser fantastik iste. sirf farkli irklari temsil etmek icin her irktan insan koymuslar bu kasabaya. eger bu sizi rahatsiz edecekse hic acip izlemeyin bence. hem sizin zamaniniz bosa gitmesin, hem de dizi bosuna boklanmasi.

    2) burda gorselleri begenmeyen cok sayida arkadas var. onlar ne icmis ne yemis bilmiyorum. daha once baska bir entry'de de soylemistim yanlis hatirlamiyorsam. sirf bu elestiriler yuzunden acip game of thrones birinci sezon birinci bolumu izledim gecen gun. gorsellik (bakiniz sadece gorsellik diyorum) puanim got icin 6/10 wheel of time icin 9/10. burda takdiri size birakiyorum tek tavsiyem got'un en iyi bolumuyle wheel of time'in henuz yayinlanmis olan 3 bolumunu kiyaslamayin. cunku wheel of time da zamanla daha iyi olacaktir. sadece ilk sezonlara bakarsaniz gorsellik olarak got'un 10 firin ekmek yemesi gerektigini anlarsiniz. ornek= 1)trolloclar vs white walkers. 2)kusbakisi veya doga cekimleri. 3)two rivers vs winterfell. daha da cok ornek var.

    3) yukarda got ile bir gorsellik karsilastirmasi yaptim, cunku cok fazla got kiyaslamali entry vardi. fakat wheel o time dizisinin got'la cok cok az benzerligi vardir. george martin'in game of thrones'u game of houses'dan (wheel of time'da bir konsept, spoiler vermeyeyim) esinlendigini biliyoruz. wheel of time kitaplari game of thrones'dan daha once. ama bunun disinda pek bir benzerlik yok. got daha bir grimdark fantasy iken. wheel of time geleneksel high fantasy, kahramanlik hikayesi vs.

    4) lord of the rings ile ilgili ciddi benzerlikler goreceksiniz. bu benzerlikler birinci sezondan sonra azalarak bitecek. bu benzerlikler sizi rahatsiz ediyorsa bile bir sans vermenizi tavsiye ederim. cunku dedigim gibi bir noktadan sonra wheel of time tamamen orjinal bir esere donusuyor. kitaplarin 90 milyon satmasinin ve suan fantazinin mihenk taslarinda birisi olmasinin en onemli sebebi bu.

    5) eger kitaplari okuduysaniz ve birebir veya birebire yakin bir adaptasyon bekliyorsaniz, ya hic izlemeyin ya da boyle olmadigini bilerek baslayin lutfen. cunku yaklasik bir yildan fazla suredir degisiklikler yapilacagi biliniyordu. bu degisikliklerin lord of the rings filmlerine esdeger oldugu soyleniyordu. lord of the rings serisini okuyanlar filmlerin kitaplardan oldukca farkli oldugunu bilirler. wheel of time'da da ayni durum soz konusu. bu degisikliklerin var oldugunu bilin lutfen. he siz izlersiniz. degisiklikleri begenmezsiniz o normal tabi. herkesin kendi takdiri. ama kitaplara gore ciddi farklar var.

    6) en onemli noktayi en sona biraktim. haliyle cok fazla kisi game of thrones ve lord of the rings kiyaslamalari yapti. ben de konuya su sekilde yaklasiyorum. game of thrones izleyenler bilir, game of thrones'un tutmasinin ve hit olmasinin sebebi hic beklenmedik sahneleridir. ned stark'in olumu, red wedding vs. wheel of time'da bu sahneler cok fazla yok. diger taraftan lord of the rings filmlerinde ise, can alici sahneler duygusal yogunlugu yuksek sahnelerdir. son filmde theoden'in "to the death" repligi gibi. iste bu sahnelerden wheel of time'da tonla var. o yuzden wheel of time lord of the rings ile ayni tarza sahip, game of thrones ise daha farkli. izlemeyenler icin beklentileri netlestirmek acisindan bu farka deginmek istedim.

    suana kadar elestirilerde gordugum noktalara yukarda degindim. bunun disinda dizi benim gozumde 8/10 olarak devam ediyor. bu sezon serinin birinci kitabi baz alinarak yapildi, ve birinci kitap serinin ortalama alti kitaplarindan. dolayisiyla devam eden bolum ve sezonlarda cok daha iyi olacagini dusunuyorum.

  • ilk genel seçim sonrasında meydanlarda milyonlarca insanın dinleyip göbek atacağı şarkıdır.

    ek: tarkan şarkıları hep böyledir. ilk dinlediğinde bu ne lan böyle dersin. ama ben sizi seneye şıkır şıkır oynarken göreceğim o meydanlarda. zamanla "iyimiş ya" oluyor o beğenmediğin tarkan şarkısı. herhalde tarkan bu yüzden tarkan.

  • iç çamaşırı giyerken uyulması gereken kurallardır.

    dikkat ediyorum da kadın olsun erkek olsun maalesef ki iç çamaşırı giyme düsturundan habersiziz.

    bir kaç ufak noktaya değinmekte fayda var.

    1) açık renk gömlek altına asla atlet giyilmez.

    2) önü açık gömlek giyilecekse v yaka fanila giyilir.

    3) beyaz altına beyaz renk sütyen, külot vsvs giyilmez. ya ten rengi giyilir ya da renkli giyilir.

    4) ince pantolon altına dikişsiz iç çamaşırı giyilir.

    5) gerçekten çok ama çok zayıf değilseniz ince pantolon altına mutlaka kalça hizasında dikişsiz iç çamaşırı giyilir.

    6) ne kadar zayıf olursanız olun, hatta manken bile olsanız dar bir elbise ve eteğin altına (astarsız etekse) mutlaka korse giyilir.

    7) eğer gerçekten estetik bir duruş istiyorsanız yaz bile olsa bir davete katılıyorsanız, şık bir elbise giymişseniz 7 denier nude çorap giyilir.

    8) 30'ların altında bir kadınsanız şık bir görüntü için ya opak çorap ya da çok ince bir çorap tercih etmelisiniz. ince parlak çorap ancak 7 denier yaz akşamlarında nude olarak tercih edilebilir.

    9) koyu renk pantolon altına koyu iç çamaşırı

    10) italyanlar dize kadar gelen çorap giyerler. elegant olanı budur.(erkek)

    11) çorap da bir iç çamaşırı kategorisinde olduğundan ya çorap giymezsiniz ya da çorap ve ten bir arada görünmemlidir.

  • ben rakamlardan durumu pek anlamiyordum, sonra ankara'nin 2. buyuk ilcesinin buyuk bir hastanesinde epey sure randevu bekleyip nihayet gidebildigim gun sadece 1 tane gastroenterolog oldugunu gordugumde durumu anladim.

    danisikli dovus mudur, kabul edilebilir kayip midir bilmem ama turkiye, savasa girip neredeyse kiyma makinesinden gecirilmis ukrayna gibi bir jenerasyon hediye etti avrupa ve abd'ye. birbirinden koklu fakultelerden zehir gibi doktorlar, bilgisayar muhendisleri, elektrik ve makine muhendisleri, endustri muhendisleri, matematikciler istatistikciler fizikciler, hem dogrudan piyasa hem de akademi anlaminda adamlara sifir maliyetle dunyalari hediye ettik.

    dogumundan yetismesine 0 kurus katkida bulunduklari binlerce odtulu, itulu, bogazicili, hacettepeli, ankara tipli vs ogrenci ulkelerine girdi, mortgage kredilerine girip ev aldi, araba aldi, para da sistemden cikmamis oldu boylece. vergilerini verirler, suc islemezler, kamu hizmetlerine katki saglarlar, firmalara fayda saglarlar... dunyanin en karli ticareti amk. kar marji %500, hatta yetmez %1000.

    belki de reflumu cozecek hoca su an dusseldorf'ta cocuklarinin cantalarini hazirlamis sabah kindergartena birakacagi saate alarm kuruyor. kaliteli nufus ihracati - kalitesiz nufus ithalati kadar buyuk bir hainlik olamaz. asml olacak ulkeyi don dikme pazarina cevirdiler cebirle.

  • yer: dördüncü levent migros. keçi sakalli amca kasadadir. kasiyer sorar:

    - migros kartiniz var mi?
    - var.
    - alabilir miyim?
    - unutmusum!
    - hmm.
    - ama unuttum demek bile, onu hatirlamaktir degil mi? ahh hoh hoh.
    - efendim?
    - yani unuttum demek, aslinda unutmadigimi gösterir.
    - yani migros kartiniz var?
    - var da unuttum iste!
    - migros kartiniz yaninizda mi beyfendi?
    - yanimda degil ama hep aklimda. ahh hoh hoh.
    - anladim. biz bu konuda bir sey yapamiyoruz yalniz.
    - biz de.