hesabın var mı? giriş yap

  • engin günaydın'ın bu konuya değindiği, boğaziçi üniversitesi mithat alam film merkezi'yle 2010 yılında yaptığı bir söyleşi vardır.

    --- spoiler ---

    peki burhan altıntop’la ilgili çeşitli proje teklifleri geldi mi size?

    engin günaydın:
    çok. burhan altıntop seri haline getirilebilir, film yapılabilirdi. ve korkunç paralar da kazanabilirdi. ama meslek hayatımın sonu olabilirdi. bir daha iş yapmam çok zorlaşacaktı. ondan dolayı yapmamaya karar verdim.

    çok zengin bir adam olabilirdiniz ve kendi filmlerinizi de yapabilirdiniz. öyle bir lüksü geri teptiniz.

    engin günaydın:
    lüks hayatı çevremden biliyorum, bir işe yaramadığını da biliyorum. bir işe yarasaydı çok zengin olmak isterdim, ama psikolojik olarak çok faydalı bir şey olarak görmedim. çok zengin olmanın psikolojiye bir faydası olmadığı ortada. beni de mutlu etmeyeceğini iyi biliyordum. çok para kazanmak gizli bir virüs gibi arkadaşlarınla, ailenle olan ilişkilerini bozar. ilişkilerimin bozulmasını ve yalnız kalmayı istemediğim için çok para kazanmak istemedim ben. para kazanmak da bir yalnızlık aslında. çok görüyoruz etrafımızda, insanlar hasta gibi.
    --- spoiler ---

    kaynak

  • kim ki duk dan festival izleyicisine sürpriz bir film. tadı damagımızda kalmıştır...güney kore sineması, hatta belkide dünya sineması yeni bir sinema büyücüsüne daha kavuştu diye düşünmeme-sevinmeme neden olmuştur.

  • iv. murat koydugu yasaklara uyulup uyulmadigini bizzat kendisi kontrol etmeye merakli bir padisah oldugu için yine bir gün kiyafet degistirerek bir sandala biner. amaci sahil seridinde içki içilip içilmedigini kontrol etmektir. iv. murat'i tanimayan sandalci arada bir cebinden bir sise çikartip yudumlamaya baslayinca padisah sorar :

    - "nedir o içtigin ? "

    sandalci bekri mustafa'nin ta kendisidir; kendini kolay ele vermez.

    - "kuvvet surubu" der. "ben bundan iki yudum çekince kendimi aslan gibi hissediyorum. kürek çekmek viz geliyor".

    padisah tadina bakmak isteyince, bekri mustafa, nasilsa denizin ortasindayiz, bizi kim yakalayacak, diye düsünüp siseyi uzatir. padisah iki yudum alir almaz kükrer :

    - "bre zindik ! bu sarap. sarap içmeyi yasakladigimi bilmiyor musun ?

    bekri mustafa sasirir :

    - "sen kimsin ki içkiyi yasakliyorsun ?" der.
    - "ben iv. murat'im !.." yanitini alinca bekri mustafa küregi kaptigi gibi ayaga firlar
    - "simdi atarim seni denize, daha iki yudum aldin, kendini iv. murat sanmaya basladin. iki yudum daha alsan, dünyayi ben yarattim diyeceksin".

  • en baba yollardan birini babam kullanmıştır. şöyle ki karşı kuaförde yeni işe başlayan eleman babamın işyerine gelerek wifi şifresini istemiş. babam da bir şey lazımsa gel burda istediğin zaman bilgisayarı kullan cevabını vererek esnaf ve baba olmanın gereklerini yerine getirmiştir:)

  • - ahahah unuttum olm ben seni, gezip tozuyorum keyfim yerinde. anlarsin ya ;)
    - pardon kimi aramistiniz?
    - ibrahim sen degil misin? demet ben.
    - hangi demet?
    - iiii hani vardi ya, eski sevgili?
    - haaa, tamam sorun degil ya, olur oyle. iyi bak kendine.
    - ...

    iste turk pop muziginin kaderini degistiren diyalog bu idi. ondan sonra daha da bozmaz dedik, gene bozdu, onunu alamadik...

    (bkz: öyle bir terk edilmek ki demet akalın olmak)

  • açılın gençler mağaradan geldim.
    1999 yılında cerrahpaşa tıp fakültesinde 5.5 miyop gözlerim için lazer operasyonu yaptırdım. operasyondan sonra 0.25 e geriledi. üzerinden 20 yıl geçti ve şu an gözlerim 0.50 miyop, 0.75 astigmat. şimdilik bir problem yok gibi, olursa da ilk benden öğrenirsiniz heralde :)

    yıl 2022 editi: miyop 1.00 olmuş, astigmatım ise kaybolmuş, doktorum miyopa evrilmiş olabileceğini söyledi, enteresan. bunun yanı sıra hiçbir sıkıntım yok, devam yani :)

  • test sonrası bir daha bu kadar büyük bir bomba üretilmedi.

    çünküüüü

    - ruslar ve amerikalılar taktik nükleer silahların - konvansiyonel olanlara oranla daha yıkıcı ve düşman üzerinde daha etkili olduğunu anladı ve bu yüzden megaton'luk nükleer silahlar üretilmesi azaltılarak yada bırakılarak taktik nükleer silahlara yönelindi. yada peace keeper gibi sistem geliştirilerek bir füzenin içinde birden fazla nükleer başlık taşınması ve bunların ayrı zamanlarda atılmasını ön gören sistemelr geliştirildi.

    - ordular bu kadar büyük alanları tahrip etmenin gereksiz olduğunu anladı. çünkü bir ülkeye saldırdığınızda amacınız soykırım yapmak değil ordusunu ve siyasi gücünü yok etmek olduğu için bu kadar büyük silahların üretilmesine gerek yoktu.

    - ülkeler nükleer silahların nereye gittiği'ni gördü. güvenliklerinden endişe eden küçük ülkeler gizli saklı nükleer silah geliştirme yarışmalarına katılmaya başladı.

    - dünya üzerindeki nükleer silahların azaltılmasını ön gören antlaşmalar imzalandı. ülkeler arsenallarından gereksiz nükleer silahları temizlemeye başladı.

    - uluslar arası uzay çalışmaları yapan bilim adamları dünyaya meteor çarpması gibi durumlara teorik olarak atom bombası kullanılarak meteorun yok edilmesi gibi senaryolar konusunda umutlandılar.

    kişisel notum: 100 megaton nedir bre allahsızlar " izmir " üzerinde tam körfezde patladığını var sayarsak aliağa'dan kuşadası'na kadar 200 kilometre çapında bir alanda hiç bir canlıyı bırakmıyor. dahası izmire yakın yunan adaları bile nasibini alıyor varın siz düşünün. demekki küçük bir ülkeye atılsa tamamen haritadan siler.

  • şampiyonlar ligi kupasını ise gerçekten büyük ve güçlü takımlar almıştır. o takımlardan bazıları;
    ac milan
    real madrid
    barcelona
    bayern münih
    manchester united
    fenerbahçe

    edit; fenerbahçe yokmuş. uyaran arkadaşlara teşekkürler..