hesabın var mı? giriş yap

  • haber

    iddiaya göre çağlar baltacı'nın epilepsi hastası olması nedeniyle; doktoru yanlız yaşamaması gerektiğini belirtti.baltacı'nın talebi üzerine bakanlık da ''tayin olmalı'' dedi.ancak bakanlığı onay verdiği tayine kars defterdarı bilgehan alım bir türlü onay vermedi.başka memurların tayini onaylanırken çağlar baltacı'nın tayini sürekli olarak ertelendi.1,5 yıl boyunca tayin bekleyen baltacı, evinde epilepsi krizi geçirdi.yanında kimse bulunmayan talihsiz genç hayatını kaybetti.

  • anayasal hak olmasına rağmen başaramayacağımız şey. düşün işte hakkın olmasına rağmen kapıda önünü kesip içeri almayacaklar. "burası işletmenin kardeş" diyecekler. istediğin kadar durumu anlat "burası işletmenin"den öteye gitmeyecek konu.

    jandarma ya da polisi aradığında normalde işin çözülmesi gerekecek ama öyle de olmayacak. çünkü polis işini yapmayacak. "10 lira için ne ayak yapıyorsun kardeşim" diye bir de seni suçlu çıkartacak. değil 10 isterse 1 lira olsun, bu senin hakkın ama kafalar çok başka.

    özetle; her alanda olduğu gibi burada da güçlü hakkı olmayan şeyleri senden benden alacak, seni koruması gerekenler de s*kine takmayacak. o iş yaş.

  • "ne demek olduğunu bilmesem de kubur denilen şeyi kurtarırım" diye cevaplanası soru.

    ilaveten: bok çukuru demekmiş she is impossible adlı yazara teşekkürler.

    sonuç değişmez kubur u kurtarırım. net.

    başlık başta kalmış hatırlatanlara teşekkürler.

  • bu ülkede okuyup biryerlere gelen insanı nedense herkes kıskanıyor arkadaş.yeri geldiğinde 36 saat çalışmaya zorlanabilen ,risk alan bu insanların üç kuruşluk maaşlarına laf edeceğinize yiyorsa g.tünüzü yattığınız yerden kaldırın azıcık dizi seyretmeyi bırakın da siz yapın bu çok kolay işleri.tabi önce öss,sayısız vize ve final ve bir de tusu geçin sonra konuşun. he bunlar zor geliyor ve hala bu insanların aldığı maaş gözünüze batıyorsa veterinere gidin mesela onlar da para kazanmasın .iki dizide oynayıp yatlar katlar alan insanların fanatiği olun,futbolcular için birbirinize girin onlar nasılsa aldığı parayı size vericek bir gün di mi.

  • cumhurbaşkanı erdoğan'ın çanakkale köprüsü açılışında halka sorduğu soru.

    link

    kalabalık "hayır" cevabı veriyor.

    kalabalığın yarısının cebinde 200 tl olmadığına yemin edebilirim ama kanıtlayamam.

  • ekran insanı olduğumuz içindir. konuyu biraz kendi çapımda açmaya çalışırsam günümüzde tv,oyunlar,internet gibi hızlı bilgi akışı sağlanan 3 dakikanın bile çok uzun bir süre olduğu süre turbo hızda bir yaşama alışmışsak bize kitap okumak gibi dingin şeyler çok sıkıcı gelir. bu bir çeşit dikkat dağınıklığı gibidir.
    bunu en iyi küçük yaşta ki çocuklarda gözlemlersiniz hiç yerinde duramamalarının ama eline bir telefon verdiğinizde (oyun amaçlı) veya yüksek kalite bol aksiyonlu rengarenk görselli bir animasyon film açtığınızda sesinin kesildiğini göreceksiniz. bizler zamanla kitap okumaktan sıkılmış hale gelirken onlar bu teknolojiyle doğdular
    bunu sözlük ortamlarında kısalan entrylerden de anlayabilirsiniz çünkü 3 dakika çok uzun süre özellikle 90 sonrası doğanlar büyük ihtimal bu yazıyı okurken bir yandan da bir mesajlaşma veya sosyal ağdan gelen bildirimi kontrol ettiler

  • bunun sebebi yatırım ihtiyacı ve yapılan yatırım miktarıdır.

    sadece oyuncu alıp satmak anlamında değil; yönetici yetiştirmek, alt yapı tesis yatırımı yapmak, alt yapı koçları için yatırım yapmak, alt yapı oyuncularına yatırım yapmak ve tabi ki kadrolara yatırım yapmakla alakalı genel bir yatırımdan bahsediyorum. basketbol branşında avrupa genelinde başarı yakalayabilmek için yapılması gereken yatırımlar futbol düzeyinde değil, kaldı ki genel başarıya bakacak olursak basketbolda altyapıdan oyuncu yetiştirme konusunda istediğimiz seviyede değiliz halen. yönetici yetiştirme ve koç yetiştirme de daha iyi yerlere gelebilmemiz lazım. şimdilik eksik olan kısımları dışarıdan devşiriyoruz. efes'in başarısı neden önemli, çünkü dışarıdan devşirilenler oyuncular, kalan parçalar ülke içindeki yatırımların sonucu.

    türkiye'nin en başarılı olduğu branş erkek basketbolu değil ama, kadın voleybolunda dünyanın ve avrupanın en iyisi durumunda. orada yukarıda saydığım tüm parçalara ülke içinde yatırım yapılıp gelişim sağlanarak temel bir organizasyon gücü ve kültürü oturtulmuş durumda. erkek voleybolu için de yine adım adım aynı kurguyu işletiyorlar ve bundan 5-10 sene sonra yüksek olasılık orada da aynı seviyeye geleceğiz.

    bunu futbolda yapmak çok mu zor diye sorabiliriz tabi, evet çok zor. daha doğrusu yaygınlığı ve takip yoğunluğu yüksek olan her sporda bunu yapmak çok zor. avrupa içinde yaygınlığı ve takip yoğunluğu en yüksek spor futbol ve açık ara bu şekilde. her ülkede takip ediliyor, en büyük ülkelerde takip ediliyor ve çok takip ediliyor. böyle olunca büyük pazarda çok para oluyor ve bu parayı toplamak için (başarılı olmak için) çok ciddi bir yatırım ve organizasyon gerekiyor.
    avrupa'nın diğer en yaygın sporları basketbol ve buz hokeyi (kafa kafayalar seyirci sayıları olarak) ama buz hokeyi güneyde, basketbol da kuzeyde takip edilmiyor. sadece gelişmiş ülkelerde belirli bir düzeyde takip ve rekabetçi katılım var.
    voleybol ve hentbol'un yaygınlığı da aynı düzeyde belki bu iki spora göre ama onların da takip yoğunlukları daha az. böyle olunca pazar daralıyor, başarı için gerekli yatırım miktarı azalıyor.

    bence mesela türkiye'nin yapması gereken bir numaralı işlerden biri bu sporların ülkenin seçili bölgelerinde (her spor için farklı illerde) yaygınlaştırılacak şekilde yatırım yapması ve ülke genelinde spor takibinin yaygınlaştırılmasını sağlamak. zaten nispeten ufak yatırımlarla avrupa'da da rekabetçi olunabilir durumda, bu şekilde ülke genelinde rekabetçi sporun takibi de sağlanmış olur.

  • - oğlum bi kapat onu teyzenleri arıycam.
    - mp3 indiriyorum, 4 hafta 3 gün 19 saat sonra arasan olmaz mı anne?