hesabın var mı? giriş yap

  • zen buddhizmi der ki...

    sen dersin “ben onsuz yaşayamam!”
    zen der “ bağımlı olmadan sevmeyi öğrenmelisin”
    sen dersin “yaptıklarını ona ödeteceğim!”
    zen der “şefkatle, yargılamadan bakmayı bileceksin”
    sen dersin “konuşalım, halledelim bu meseleyi’
    zen der “sessizlikte saklı tüm çözümlerin”
    sen dersin “her şeyim olsun isterim hayatta”
    zen der “yoklukta dahi bolluğu hissetmelisin”
    sen dersin “hayat geçiyor, yapacak çok şey var daha”
    zen der “ne bu telaş? sen bir ruhsun, sonsuza kadar vaktin.”
    sen dersin “güzel şeyler hiç mi hiç değişmesin”
    zen der “tomurcuk çiçek olur, açar, solar...

    (bkz: biz kozmosun kendisini bilme yollarından biriyiz)
    (bkz: pandeizm)
    (bkz: budizm)
    (bkz: hint felsefesi)

  • şöyle bir şeydir:

    "hemen bir iş bulup, içine sazanlama atlamalıyım. maaş, işin içeriği, şirketin yapısı vs. önemli değil. bi yerden başlayayım da, daha iyi olur nasılsa... zamanla yükselirim."

    yükselemedi.

  • 90'lar diyenlere hatırlatalım; o yıllarda hiçbir et ve süt ürününün çakması yoktu. kaşar kaşardı, sucuk sucuktu...
    hileli ürünler ve hilekâr insanlarla mücadele vardı. şimdi kıyma diye alıyorsun sakatat artığı çıkıyor. 90'lar girsin size.
    90'lar kalitesindeki sucuk ve salamlar yine lüks. sahtesine razı olduk ama sahteleri de lüks!

    son 20 yılı içeren yıllardır. salam diye kauçuk çiğneyenleri hesaba katmazsak.

  • kıyafetlerimizin üzerinde marka logosu taşımayı sevmemiz ve ınstagram'da her seyimizi paylasmamizla paralel durum. barbie ulkemizde marka değeri düşük bir guilty pleasure olarak görüldüğü için entelektüel
    sinefil insanlarımız oppie'yi seçmişler. yine aynı ülkede gişe rekoru kıran film recep ivedik'tir. greta gerwig ve noah baumbach sohbeti terk etti.

  • iddia edildiği gibi türkiye'nin en iyisi midir bilemiyorum ama benim yediğim en güzel döneri yapan yer.

    başka yerler gibi sandviç ekmeği içerisine döner koymuyorlar. bildiğimiz ekmeği ikiye bölüp öyle veriyorlar yarım ekmek arasını. içine domatesi ve biberi de oldu mu, mis gibi gidiyor.
    açık ayranlarına da büyük ilgi var. ben ayran pek sevmediğim için içmedim ama bir dahaki sefer kesinlikle deneyeceğim. bu kadar övgüye dayanamadım.
    zaten gitmek için yer arıyordum, ayranı bahane oldu.

    ayrıca bir ricam olacak, nolur burası varken beşiktaş'taki zincir fast-foodlara gitmeyin. saatlerin izin de uyması gerekiyor tabi ki ama zorlayın ve bu tadı alın. küçük esnafın güzelliğini tadın. bugün dükkandan çıkarken dönerin başındaki abinin "afiyet olsun, iyi günler" demesini gidip mcdonalds'da bulursanız haber verin.