hesabın var mı? giriş yap

  • bana belki de binlerce kitaptan ve binlerce hayattan daha fazlasını birkaç satırla öğretmiş adam.

    ''küçük şeyleri unutamayanlar,
    en geri hatıraları da unutamayanlardır.
    hafızalarının bu bahtsız kuvveti karşısında
    hiçbir memleket, hiçbir vatan tutamadan,
    her yeri, her şeyi severek öleceklerdir.''

    belki de bu dizelerdir içimdeki bu saçma sapan boşluğu dolduracak olan. nereye gitsem, nerede olsam; hep içimde olan o bilinmeyen bir yere geri dönme isteğini, bir yere ait olma ihtiyacını dindirecek olan, belki de bu sözlerdir.

    hiçbir memleket, hiçbir vatan tutamadan. her yeri, her şeyi severek ölecek olmamdandır.

  • pilotların ingilizce seviyelerini belirleyen bir ölçü. uçakta yaptıkları anonstan bu seviye çıkartılabilir.

    seviye 1: "ajjkaljdajklsjkljkldjldajlljkdla"

    seviye 2: "jasdjdasdashasadsjskasksjsjd"

    seviye 3: "jasdadshadjsadshdhsaashkhskdhk"

    seviye 4: "gudivning leydiencentıl.. jdsjsdjdsjds istanbul dshsdhhdshdshs ankara"

    seviye 5: "good evening ladies and gentlemen... this is your captain speaking.. jdsjksdkjsdkjd istanbul dshsdhsdhs ankara hdshdshsdjsdj 30,000 feet jjdjsdjsdjsdshshdhsd minus 40 degrees celcius dsjdsjsdjdjs flight"

  • askere gidenlerin mümkün olamayacağını bildikleri olaydır. çünkü korgeneral gelmeden 6 ay öncesinden hazırlık başlar. toprağın altındaki izmaritler bile toplanır, binalar yalanacak derecede temizlenir, askeri araçlar atf yağı ile parlatılır, ofsayt askerler bir şekilde ortadan yok edilir, bütün nöbet yerlerine eğitimli askerler konur en sonunda ise tabur komutanı uzaktan belirip generalin geziyi ertelediğini haber verir.

    edit: bazı arkadaşlar kendi kolordusu yok mu? orda hiç mi devriye atmıyor yazmışlar. değerli dostlar yine askere gidenler bileceklerdir. eğer askerliğinizi bir kolordu komutanlığında yapacak olursanız, yani korgeneralin nefes alıp verdiği bir yerde, ki o yer neresi olursa olsun, isterse evinin önü olsun farketmez size daha ilk günden nasıl davranmanız gerektiğini "çeşitli yöntemlerle" öye bir öğretirler ki o sigarayı bir tarafına sokmayı düşünürsün ama içmeyi düşünemezsin, aklına gelmez öyle bir şey yani.

  • atam ingilizleri öyle güzel silkeledi ki üzerinden neredeyse 1 asır geçtiği halde hala acısını hissediyorlar.

    edit: euronews’in fransız olduğunu biliyoruz dostlar. bunların hepsi itilaf devletleri değil miydi zamanında? ingilizleri yenince hepsini yendi atatürk işte. lütfen artık, euronews fransız, diye mesaj atmayın rica ediyorum.

  • cafe de paris soslu bonfile:
    sos için:
    1 küçük kutu krema(sek krema guzel)
    1 çorba kaşığı kekik
    1 çay kaşığı köri
    1 tatlı kaşığı hardal
    1 kesme şeker
    1.5 çorba kaşığı soya sosu
    1 çay kaşığı fesleğen

    hepsini karıstırın. sosu bir borcam içine dokun. bonfilelerin hafif onunu arkasını yagsız tavada pişirin. bonfileleri parmak kalıllıgında seritler yapıp sosun icine atın. 1-2 saat buzdolabında bekletirseniz daha iyi olur. 180 derece fırında 20-25 dakika pisirin.

    afiyet olsun