hesabın var mı? giriş yap

  • tartışmasız doğru harekettir.bu sınavlara yılda 1-2 defa giriyorsunuz,sınav saatinden 1 saat önce orada olacak şekilde programlanın.sınavı unutturacak derecede büyük kaza bela olmadığı sürece zaten 1 saatten fazla sürmez yolunuz.

  • kisinin kaygisini, endiselerini kontrol edemesi. en kucuk seylerin, onemsiz insanlarin tum gunu, tum haftayi, tum hayati mahvedecek guce ulasmasi. olaylar arasinda olmayan ya da cok ince olan baglari gorup, gereksiz zincir reaksiyonlari ile ruhu, akli, bedeni mahvetmek. kisinin hayatin uzerine tonlarca agirliginda bir filin oturmasi..

  • asosyalin asosyalliğinin sebebi büyük oranda ve ihtimalle kendisidir.

    yalnızın yalnızlığının sebebi büyük oranda ve ihtimalle insanlardır.

  • sinemaya gitmeyi hiç sevmeyen beni bile fragmanıyla sinemaya davet eden ve pişman etmeyen film.

    --- spoiler ---

    o kadar güzel alt metin hazırlanmış ki her sahnesi size bir şeyler anlatıyor. hayatta en çok istediği şey olan tvye çıktığı anı hayal ederken bile annesinin kendisi ile gurur duymasıyla övünüyor. sonra annesinin kendisini kandırdığını ve çektiği acılara annesinin sebep olduğunu anlıyor. hayatta annesinden başka kimsesi olmayan biri için inanılmaz bir yıkım.

    babasını bulduğunu düşünürken yine kabul görmüyor ve hatta aşağılanıp yumruklanıyor.

    kendisini ''normal'' olmaya zorlayan devlet bile tedavi sürecini sonlandırıp ilaç desteğini kesiyor. doktorun deyimiyle ''onun gibi insanları umursamıyor''

    hayranı olduğu şovmen onu tv'ye çıkarıp rezil ederek prim yapıyor. ''hadi bize bir şaka yap'' derken bile 2 kelimede bir araya girip onu küçük düşürüyor. kendisine ait koskoca bir şovu olan bir adam hayatı boyunca bu 5 dakikayı hayal eden bir adama o şansı bile çok görüyor.

    çalıştığı yerdeki arkadaşları kendisiyle alay ediyor, patronu hakaret edip kovuyor, hastanenin kapısı bile jokeri görünce açılmıyor.*

    aslında asansörde kendisine gülümseyen bir kadının hayaliyle bile hayata tutunabilecek naiflikte olan bir karakterin toplum tarafından bir katile dönüştürülmesini izliyoruz.
    --- spoiler ---

    film hem oyunculuk hem de anlattığı şeyler bakımından bence kült bir film olmaya aday. izlemeyen herkesin mutlaka izlemesini tavsiye ederim.

  • daha dun basima gelen bir olayi anlatayim efenim.

    antalya havaalanina giriyoruz. guvenlik kontrolu vs. esim onde ben arkada kemer, saat vs cikartiyoruz. laptop falan. kutuya koyarken esimle arama birisi daldi elinde kutu ile. ne oluyor demeye kalmadan tahmin ettigim gibi siraya girmekten aciz bir turbanli. dedim hanimefendi hayirdir. dedi ben seni beklemek zorunda miyim? dedim ki evet. beklemek zorundasin zira burasi sıra.

    karima abuk sabuk seyler soylemeye basladi. guvenlikten rica ettim. neyse mudehale ettiler. megerse kari iki arkdaymis. arkamdaki kadinin da onune geçmiş.
    neyse gectik guvenlikten, arkadan sesi geliyor hala. aynen soyle dedi: biz cicili bicili olmadigimiz icin boyle davraniyorsunuz. hem arkamdaki kadina bagiriyor hem de guvenlige. sonra bize geldi ayni igrenc cumleyi kurdu.

    kadin sunu anlayamiyor: basit bir siraya girecek kadar akli melekeleri gelismedigi icin mudehale edildigini anlamiyor. turbani yuzunden engellendigini zannediyor. cicili bicili insanlar onu turbanli diye sevmiyor. kafaya bak.

    bu zihniyet nasil duzelir bilmem.

  • biz izciler çoğu konuda iyiyizdir. örnek verecek olursak ayı grylls'de bir izcidir ve de yaptığı işte tam bir uzman sayılır.şimdi size başka bir izci arkadaştan bahsedeceğim namı diğer radyoaktif izci, david hahn.

    hemen bu arkadaş ne yaptı diyeceksiniz. bir çoğumuz evde bir cihazı veya bir tesisatı kendimiz tamir etmeye çalışırız ya da ilgi duyduğumuz bir şeyi bu hobi de olabilir kendi başımıza yapmaya çalışırız. işte bu arkadaşta evinin arka bahçesinde bir nükleer reaktör yapma işine girişti(kısmen başarılıda olduğu söylenebilir), şimdi sıkı durum bu işleri yaparken henüz 17 yaşındaydı.

    hemen hikayemize başlayalım; david görece diğer çocuklara göre zeki bir çocuktu. bunu gören büyükbabası bir hediye olarak kimya deneylerinin altın kitabı'nı aldığında david'in ilgisi ve tutkusu bu yöne doğru kaymaya başladı. sonuç olarak odasından küçük deneyler yapmaya başladı.

    izci ve okul arkadaşlarının söylediğine göre her gün başka bir deneyle karşılarına çıkıyordu; bir gün yüzü turuncu bir şekilde geliyor. bunun sebebi ise kantaksantin adı verilen bir tür kimyasal pigment ile kendisini yapay bronzlaşma yöntemlerini test etiğini dile getiriyordu. bir başka gün ise toz halindeki bir yığın magnezyumu tutuşturup çevreyi ateşe veriyor. havai fişek yaptığını dile getiriyordu. hatta bir gün öyle bir şey yaptı ki evde kurduğu küçük laboratuvarı havaya uçurdu ve david’in bundan dolayı hastanelik oldu.

    bu olaylar neticesinde artık annesi(daha da teşvik etmiştir annesi) evin içinde deney yapamayacağını söyledi ve david arka bahçedeki garaja taşınma kararı aldı. deneyler bu şeklide ilerlerken artık daha çok şey öğrenmeye başladı ve kafasına bir ampul yandı. neden nükleer bir reaktör yapmıyorum?(biliyorsunuz ki elektrik faturaları ateş pahası haline geldi*)

    bunun için bir nötron kaynağı oluşturması gerekiyordu. daha sonra kendini bir fizik öğretmeni gibi tanıtarak nükleer düzenleme komisyonu ile temasa geçti ve onlarla okulda küçük deneyler yapacağını bunun için detaylı bilgi almak istediği şekilde yazışmaya başladı. ihtiyaç duyduğu bilgileri takma adlar ve örtbas hikayelerle toplamaya başladı.(bkz: nükleer enerji santrali/@zagalar)

    tabii ki uranyum ve toryum gibi elementleri bakkallarda bulamazdı. daha sonra öğrendiği şeylerden edindiği bilgilerle duman detektörlerinden amerikyum , fenerlerden toryum, saatlerden radyum, nişangahlardan trityum ve kendi satın aldığı 1000 dolarlık pillerden lityum topladı. daha sonra evde hazırladığı sıkılmış bir kurşun blokuyla ve bir bunsen brülörü kullanarak toryum külünü saflaştırmak için satın alınan pillerden lityum kullandı.ilgili video

    bu çalışmaları yaparken gaz maskesi ve gözlükler dışında bir koruması yoktu. deneyler derisinde kazara yanıklara, saçlarında renk değişimlerine ve bazı zamanlar bayılmalara neden oluyordu. deneyler bu şekilde devam ederken, kendi imkanlarıyla ölçtüğü radyasyonun çok fazla olduğunu anladı ve deneylerini ortadan kaldırmaya başladı fakat 31 ağustos 1994'te clinton kasabası polisini tarafından lastik çalma şüphesiyle durduruldu. bunun için arabasında arama yapan polis radyoaktif maddeleri fark edince yetkililer, enerji bakanlığı, çevre koruma dairesi, nrc ve fbı dahil olmak üzere diğer kurumları aramaya başladı.

    yetkililerin yaptığı ölçümlerde de deneyinin radyoaktivitesinin çok fazla olduğunu kanıtladı ve 40.000 kasaba sakinini potansiyel olarak risk altında olduğu anlaşıldı. daha sonra yetkililer deney bölgesini karantina altına alarak temizlediler ve yıktılar.

    yetkililerin ısrarına rağmen; david, radyoaktif materyallerle geçirdiği uzun sürelerin ardından tıbbi olarak değerlendirilmeyi reddetti. bundan tam on yıl sonra bir kez daha başka bir reaktör oluşturup dondurucusunda sakladığından şüphelenilen david çaldığı bazı malzemeler için 2007 yılında bu sefer tutuklandı. daha sonra belkide etkilendiği radyasyon nedeniyle akıl sağlığındaki problemler baş gösterdi alkol, difenhidramin ve fentanil kullanımına bağlı nedenlerden dolayı 39 yaşında hayata gözlerini kapadı.

    kaynak:123