ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
86 bin caminin kıblesinin tek tek kontrol edilmesi
-
"ihalesini hangi yandaşa verdiler acaba" diye merak ettirir.
türkiye'de coğrafi yönlerin kullanılmaması
-
şehirlerin plansız olmasıyla ilgilidir. abd, japonya gibi ülkelerde o terimler kullanılır çünkü şehirler ızgara sistemiyle imar edilmiştir. bir caddede batıya doğru giderken düz gittikçe aynı yöne gidersiniz. ancak türkiye'de batıya giderken cadde'nin sola dönmesiyle güneye dönebilir ya da son bulmasıyla farklı bir yönde bulabilirsiniz kendinizi. bu nedenle coğrafi yönlerin türkiye'de kullanılması pratikte imkansızdır.
sinan akçıl türkiye'nin mozart'ıdır
-
zartlık konusu doğru da mo'su fazla olmuş.
porsche'nin 240km/s süratle geyiğe vurması
türkiye'nin en çok kitap okunan 18. ülke olması
-
ancak 18 ülkenin katıldığı bir ankette gerçekleşebilecek doğa olayı.
milli takımın başına quentin tarantino'nun gelmesi
-
olum bu adam bitti denilen john travolta'yı yeniden yıldız yapmadı mı?
pam grier bu adam sayesinde eski günlerine dönüş yapıp tekrar ünlü olmadı mı?
öldü denilen david carradine'ı yeniden hayata döndürmedi mi?
e o zaman ne bekliyoruz, eski turnuvalara katılan ve şaşalı galibiyetlere imza atan o milli takımı geri getirecek tek adam quentin'dir.
hem adam ayakçı olum, o da ayrı bir avantaj.
değerlendirelim derim ben.
mısır'ın türkiye ile barışma şartları
-
bildiğin yeni bir sevr anlaşması bu.
edit: benim üzüldüğüm mısır'ın bunları bizden isteyebilme cüretini göstermesi yazık. okudukça sinir katsayım artıyor.
hetty green
-
çok zengin olmasına rağmen emlak vergisi vermemek adına evde kalmayıp ucuz ve varoş hotellerde yaşamını sürdürmüş, her gün aynı siyah elbiseyi giymiş insan. bu kadın o kadar cimriymiş ki dediklerine göre elbisesinin yalnızca alt kısmını, yani yerle temas ederek kirlenen kısmını arada bir temizlermiş. sebebi de sabuna para vermek istememesiymiş.
ned adındaki oğlu dizini sakatlayınca para vermemek için tedavisi yaptrmamış, daha sonra doktorlar kangren olması yüzünden çocuğun bacağını kesmek zorunda kalmışlar.
hetty green 81 yaşındayken marketteki bir satıcı ile 1 şişe sütün fiyatı için tartışmaya girişmiş. kadın o kadar sinirlenmiş ki kalbi buna dayanamamış ve kalp krizi geçirip orada ölüvermiş.
sonra ne mi olmuş? ned giden bacağının intikamını alırcasına miras kalan tüm parayı partilerde, tatillerde ve pahalı mücevheratlarda harcamış.
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
off hangi birini anlatsam bilemedim... anadolu lisesi hazirliktayim... kasim sonu falan, kabanim yok incecik bir hirka ile gidip geliyorum okula. o zamanlarda benim askeriyede pilot olan kuzenim bizim memlekette calisiyo. bize gelicekmis yemege (annem babam ayri, ben annemle yasiyorum, o da yemege gelirdi arada bize ). otobusten indim, yagmur yagiyo, eve yuruyorum. bi araba durdu, sen napiyosun bu yagmurda dedi, eve gidiyorum dedim, kaskati olmusum soguktan. bin arabaya cabuk dedi. bana cok guzel bi kaban almisti, ortaligi ayaga kaldirmisti. bu cocugun nasil kabani olmaz bana nasil soylemezsiniz diye. 1-2 yil sonra diyarbakir’da sehit oldu, bana hayatimin en buyuk travmalarindan birini yasatti orasi ayri. keske gorebilseydi bugunlerimi.
3 nisan 2020 maske takma zorunluluğu getirilmesi
-
devlet maske dağıtmak zorundadır.
maskemi var lan ortalıkta.
1 aydır hasta olan taksın dediniz maske. hastaya kalsın diye almadık, depolamadık, stoklamadık.
ben nasıl bulacağım bu açıklamadan sonra?
ben nasıl para vereceğim maskeye?
herkesi zengin mi sanıyorsunuz?
belediyeler dağıtmaya başlamış- ankara ve istanbul - yetmez ama iyi adımlar. merkezi hükümette halkına hızlıca destek vermelidir.