hesabın var mı? giriş yap

  • galatasaray'in o sene devreye soktugu ve su an halen yanimda tasidigim numarali karti ile okul cikisi gidip, 10 dakika kala girdigim mac oldu. buna ragmen heyecandan gotumun tiril tiril titredigini soylesem, bizimle ayni tribunde bulunan ve ingiliz oldugu her halinden belli olan adama hirs ile baktigimizi eklesem, ama macin sonunda bu sahsin koynundan liverpool bayragi cikarmasi ile bizi sasirttigini da soylerek bitirsem sahane olmaz mi? elin ingilizi ile halay cektik o mac cikisi. kabus gibi, hitchcock filmi gibi bir macti. alemlerin en kotu tribunu olan numarali tribunu bile o mac seyir seyir seyirmis, iskilli buzuk gibi dingildemisti.

  • kesinlikle hayvanları sevip sevmemekle ilgisi olmayan fobik durumdur. tanıdığım bir kişi var köpeklere, tavşanlara vs. karşı bir tepkisi olmamasına rağmen bir kediyle karşı karşıya kaldığı zaman şuurunu kaybediyor. tam anlamıyla ifade etmek gerekirse "kedi korkusu" olarak adlandırabileceğimiz hadisedir.

  • üniversitenin ilk yılı olması heyecanıyla bir sene filan kadar evin bkunu çıkarttıktan ve geçen zamanla bıkıp sakinleştikten sonra, üst katta oturan 80+ yaşındaki teyzenin bir gün kapımı çalıp,

    "evladım senin eskiden arkadaşların gelirdi müzik filan dinlerdiniz, çok eğlenirdiniz, niye hiç öyle olmuyo artık?" diye sorması.

    ekleme: dün bu teyzenin vefat haberini aldım. bu da ondan öyle bir anı kalsın burada. huzur içinde yatsın.

  • katıksız bir güvenlik zaafiyetidir.
    bankaların bu iş bilmez it merkezleri nasıl bu güvenlik zaafiyetine sebebiyet verir anlamak mümkün değil.

    4 ayrı bankada hesabım var, hepsi ayrı dönemlerde benden şifre değiştirmemi istiyor.
    hangi bankada hangi şifrem var, hatırlamak mümkün değil. çoğu zaman hatırlayamadığım için şifrem kilitleniyor ve "son 10 şifrenizden farklı olmalı" gibi saçmalıklar yüzünden, yine asla hatırlayamayacağım bir şifre koyup. onu da unutuyorum.

    şuan ne oluyor?
    gidip her bankadaki şifrelerimi bir deftere yazmanın eşiğindeyim. defter kaybolsa, veya şifreleri kaydettiğim telefon çalınsa direkt her bokum ortada.

    insanın iyi bildiği, güvenli şifresini 6 ayda bir değiştirterek, insanların şifrelerini başkalarının erişebilecekleri yerlerde saklamalarına sebep oluyorlar.

    bu beyinsizliğin, insanların hacklenmesine sebep olduğunu ne zaman anlamayı düşünüyorlar?

    bir insanın şifresini doğum tarihi yapması bile, 6 ayda bir değiştirilen şifre nedeniyle şifrelerini bir kağıda yazmak zorunda kalmasından daha güvenlidir.

  • reyting ölçümününün nedeni, reklam pastasını düzenlemektir. bu nedenle izleyiciler gelir düzeylerine göre a, ab, b, c ve d gibi gelir gruplarına bölünür.

    a ve ab grubu, en varlıklı gruptur. nispeten orta direğin bir tık üstü olan b grubunu da buraya ekleyebiliriz. reklamlardan elde edilen en büyük gelir, bu gruba aittir. işte, ev, araba, lüks tüketim ürünleri vs vs reklamları hep bunların satın alması içindir.

    c ve d grupları ise en düşük gelir düzeyine sahip gruplardır. öğrenciler de bu grubun içine girer. bunlara bir şey satamazsınız. çünkü zaten paraları yoktur ve dolayısıyla bu gelir grubuna kola, meşrubat, atıştırmalıklar ve ucuz telefon hattı reklamlarından başka reklam verilmez.

    şimdi, reyting ölçüm cihazlarının %90'ından fazlası tahmin edeceğiniz üzere a, ab ve b gruplarının evlerine tıpkı bir anket örneklemi seçer gibi belirlenerek konulur. c ve d grubuna dostlar alışverişte görsün diye birkaç cihaz yerleştirilir ama, işte ölçümlerde pek bir payları bulunmaz. bu uygun örneklem sayesinde %10'a yakın hata payıyla ölçümler gerçekleştirilir. bu hata payı, reklam veren için yeterli ve kabul edilebilir bir düzeydir.

    o halde anlamaya başladınız. son bir örnekle bitireyim: trt'de yayınlandığı dönemde leyla ile mecnun'un izlenme oranı oldukça yüksekti. ama hiç reklam alamıyordu. sebebi ise, izleyenlerin çoğunun c ve d grubu olmasıydı.

  • before: san diego hard rock cafe teras katı pool partideyiz. ortam bildiğin ateş ediyor. 12 liraya long island içiyoruz. akşamına paul okenfold aynı mekandaymış, biletler 100 lira. gece eve dönerken bud lime bira alıyorum 24'lü, 48'li. neredeyse para vermiyorum.

    after: dün istanbuldan dönerken acıktım yeni yolda bir oksijende durdum. ekmeğin üstüne 4 adet ince uzun köfte koyup üstüne yoğurt dökmüşler. kola ile birlikte 60 tl ödedim.