ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
145 ışid militanını toplu iftarda zehirlemek
-
(bkz: red iftar)
olan biten
-
mete gazoz, yarın yazarların sorularını cevaplayacak. gözünüz sol frame'de olsun.
bana ne lan çıkmam saraydan
-
yeşili tuttum kurallar benden,
"bay başkan" olamadım neden?
benim neyim eksik obama'dan?
bana ne lan çıkmam saraydan.
magnum'un pahalı olduğu yıllar
-
aslında maziye gömülmüş değiller. maalesef magnum ucuzlamadı. siz büyüdünüz, geliriniz arttı. ben hala yiyemiyorum lan.
hilal cebeci
-
türkiye'de bunun gibi iki hilal daha olsa mhp'ye iktidar yolu bile açılabilirdi.
göğüs dekoltesine bakmaktan kaçamamak
-
beni bi odaya kapatip ucan araba yapmadan buradan cikis yok desinler, ertesi gun ucan arabayla cikarim o odadan. diger taraftan gogus dekoltesine bakmadan bir gun gecir sana 10 milyon euro desinler aglaya aglaya kaybederim o parayi cunku bakarim.
hatta soyle soylim de iyice fikir sahibi olun hakkimda! bogazli kazak giymis dekoltesiz kadinin goguslerine bile bakiyorum bazen ki belki sutyen giymemistir de kuru uzumleri az da olsa farkederim diye. zaaflari olan bir adamim ben.
kibariye'nin 1995'te verdiği frikik
-
(bkz: caps vermediğin iyi oldu)
kibar feyzo
-
sinemada da brecht epiği yapılabileceğini gösteren film. tiyatro oyunu gibi akar. anlatıcımız mahkemeye çıkarılmış olan feyzo'dur. anlatır anlatır... bütün bu anlatının arasında ekrandan sloganlar izleriz. "işçiler kardeş patron kalleş", "kahrolsun faşizm" gibi. sonunda da feyzo ağalık düzenini hakime şikayet eder. son bölümde "sen devletsin, sen bilirsin, sen söyle babam, suç kimde?" dediği anda, hakimin biz olduğumuzu, bir yargıya varmamız gerektiğini, bu yargı ışığında kendi hayatımızda bu tür sorunlar gördüğümüzde müdahale etmemiz gerektiğini anlarız. brecht mumla arasa kendi teoremini özetleyebilecek ancak bu kadar güzel bir film bulabilirdi.
bu film 88'lere kadar yasaklıydı. o tarihlere kadar aynen şimdiki gibi kemal sunal'ın filmlerine ezber olan bizler, 88 senesinde (yanılmıyosam) bu filmin yasağının kaldırılmasıyla, yepyeni bir film gibi izlemiştik. ancak filmin yasağının kaldırılması benim hep canımı sıkmıştı. çünkü 80'lerden beri süren apolitikleştirme sürecinin tamamlandığını, artık tam anlamıyla apolitikleştiğimizi, bu filmin artık "zararsız" hale gelmesi suratlarımıza çarpmıştı. sonuç? filmin zamanında yasaklanmasına neden olan tüm bu göndermeleri ve laf sokmaları, dürtmeleri "gülerek" izlemiş, ağzımızın kenarından sızan "apolitik" salyaları silmiş, yaşantımıza aynen devam etmiştik. zararsızdık artık. ne güzeldi...
iş dünyasında kullanılan moda sözler
-
"sikicem yapacağınız işi!"
henüz tam yaygınlaşmadı ama çalışmalarım sürüyor.
azerbaycan'ın 10 kasım gününü zafer bayramı ilanı
-
rusya'nın iki devleti uzlaştırmak için 10 kasım'ı seçmesi, azerbaycan ve türkiye'nin toplumsal belleğinde derin bir uyuşmazlık yaratma planıydı belki de. türkiye'nin en büyük yas gününün, azerbaycan'ın en büyük bayramı olmasını sağladılar. böylece iki toplumun ortak belleğinde bir gedik açtılar.
bill gates'in bilgisayara oturunca ilk yaptığı iş
-
bir terslik oldugunu farkedip bilgisayarin tepesinden inip sandalyeye oturmak..
24 kasım 2014 bursaspor fenerbahçe maçı
-
maç sonu ligtv'ye röportaj için kaç tane türk oyuncu geldi ama 24 kasım öğretmenler gününü kutlayan bir tek kuyt oldu. bizimkiler öküz, öküz.