ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kadınların dışarıya çıkma takıntısı
-
bu takıntının asıl sebebi yıllarca bekarken eve tıkılmak zorunda bırakılmalarıdır. kadınlar evlenince özgürleşir, erkekler evlenince özgürlüğünü yitirir. maalesef orta doğu toplumlarının kronik sorunu budur. bekarken yıllarca babasından izin almadan adım atamayan, arkadaşlarıyla içtiği çay burnundan getirilen, kırk yılın başı eğlenceli bir ortama girip biraz alkol alması imkansızlaşan kadın evlendiği ilk anda kocasının arkasında durma güvencesiyle kendini deli gibi dışarıya atmak isteyecektir. bekarken gününü gün eden erkek kişisi ulan zaten evlendik ne gerek var evden çıkmaya artık modunda takılırken bir diğer tarafta kadın kişisi, erkek kişisinin saçlarını dökmeye devam edecektir.
sakin ol champ.. evdeyim
-
sinif farkini bundan daha guzel, zenginle fakiri bundan daha net ayiran bir tepki gormemistim simdiye kadar.
ben de "champ" ile ayni siniftayim tabii ki.
sen kilo mu aldın terör örgütü
-
-sen kilo mu aldın ?
- sen zayıfladın mı ?
-sen daha iş bulamadın mı?
-sen de saçları iyice döktün mü?
-sen daha evlenmedin mi?
- çocuk yapmıyor musunuz ?
bunları ve buna benzer soruları soranlar azaldıkça , anlayın ki toplum olarak çağ atlamış bulunuyoruz.
türklere sorulan salak sorular
-
3 yil once bir perulu tarafindan turkiyede internete istediginiz zaman girebiliyor musunuz sorusuna simdi cevap veriyorum: (bkz: allah belani versin turk telekom)
ak parti'nin 2015 seçim kampanyası
-
bana hitap etmedi, hatta sikimde bile olmadı.. dolayısı ile herkese hitap etmiyor demek ki..
yeni neslin barış manço'su acun ılıcalı'dır
-
hiç alakası olmayan benzetme. biri humanizmin kollarındayken biri kapitalizmin pençesinde.
1975 yılında konya stadyumu'nda çekilen fotoğraf
-
dünya'da batıya gittikçe eğitim, öğretim, görgü, medeniyet çoğalır, türkiye'de 1925'lere gittikçe.
atatürk türkiye'nin batısıdır.
arabanın kapısını hayvan gibi kapatan kız
-
benim küçük kız bu.
sanırsın babasının malı.
öyle sert kapatıyor ki sıpa, içim gidiyor.
sonunda "papı papandı baba" deyince canı sağolsun diyorum.
harrod domar modeli
-
ingiliz iktisatçı roy harrod ile amerikalı iktisatçı domar'ın benzer problemler üzerinde çalışmaları sonucu birlikte buldukları modeldir.
modele göre , büyüme sermaye birikimine bağlı olsa da sermaye birikimi ,teknolojik ilerleme yok iken emeğin artış hızından fazla olamaz. yani emek artış hızı ,buna nüfus artış hızı da diyebiliriz, doğal büyümeyi belirler.
merkez türkiye
-
bir tarafta beylikduzu'nu traktorle yararak dere yapmayi vaat eden ak partisi, diger tarafta guneydogu anadolu bolgesine 3 milyon nufuslu bir endustri sehri kurmayi vaat eden chp.
evlatlarinin gelecegeni kurtarmak bu milletin elinde, ya kendilerini de bizi de yakacaklar ya da birlikte bu bok cukurundan cikacagiz. hayirlisi olsun.
4 şairin tomris uyar'a aşık olmasının sebebi
-
nedense pek merak edilen bir meseledir ve "o öyle bir ruhtu ki" değildir. gerçek her dem çiğdir. ortamlardaki kadın kıtlığı. o dönemi şöyle anlatırsak eğer durumun vahametini daha iyi fark edersiniz. tomris uyar liseden mezun olduğunda liseden mezun olan öğrenci sayısı 20 bin civarı. bunun dörtte biri anca kadın. yani 5 bin civarı liseden mezun kadın var. bunların sanat sepetle ciddi ciddi ilgileneni birkaç yüz ancadır. bu birkaç yüzden sanat sepet ortamlarında takılanı elli altmış ancadır. bir de bunların istanbul'da takılanı da bir yarısı kadardır. bir de bunların ciddi bir beraberliği ya da evliliği olmayıp ortam simalarıyla yakınlaşma ihtimali olanı da elde kalan yarının da yarısı falandır anca. yani ortamlarda bir düzine kadın ya var ya yok. birkaç yaş genç, birkaç yaş büyük kadınları da ekleyelim. tüm istanbul enteliz danteliz, sürüden farklı yaşarız kafasındaki yüzlerce bohem hayat erkeği eldeki elli civarı kadına bakıyor. ha bu elli kadın da aynı zamanda güzel yahut eli yüzü düzgün kadın olmuyor. yanisi aç kitlenin gözünü diktiği kadın sayısı aslında toplamda 10 falandır. manzara bu özetle.