hesabın var mı? giriş yap

  • liseliler bilmez diyerek giriyorum..

    2003 yılındaki popstar türkiye yarışması.
    yarışmacı bayhanın hapse girip çıktığı deşifre oluyor.
    şimdinin kokocusu deniz seki, bayhanın üzerine gidip onu seyircinin önüne atmakla kalmıyor, "hapse giren adamdan sanatçı olmaz." "bunları toplumdan afaroz etmeliyiz." diyor.

    evet yıl 2003.

    yıl 2014.. deniz seki kolluk kuvvetlerinden daha fazla kaçamayıp esenyurt'ta bir rezidansta yakalanıyor.

    hayat ne tuhaf vapurlar filan.

    2003

    2014

  • almanya'dan yıllık izne gelen akrabalarımızın benim yaşlarımdaki çocuğuyla birlikte (11-12 yaşlarındaydık) batıkent'ten demetevler'e -lunaparka- gitmek için bindiğimiz dolmuşta yaşamıştım benzer bir olayı. (aslında buna olay bile denemezdi, o zamanlar henüz olric yoktu, hava raporlari da günlük bültenlerden sonra okunmuyordu. henüz durum, bugünkü gibi açik ve seçik, bir bakima da belirsiz değildi..)

    hatırladıkça gülerim. almanya'dan gelen arkadaşımla ben en önde oturuyorduk. arkadan biri omzuna dokunup, "şu parayı uzatır mısın?", diye sordu. çocuk büyük bir ciddiyetle parayı uzatan adama dönüp, "ben burada çalışmıyorum." dedi. kimse böyle bir cevabı beklemiyordu tabii. çocuk taviz vermez bir tutumla bir zırh gibi duruyor, görevi olmayan bu işi yapmayı şiddetle reddediyorurdu. parayı uzatan adam bir şeyler eveleyip gevelemeye başladı ama ben iki büklüm olmuş kahkaha atmakla meşgul olduğum için gerisini pek hatırlamıyorum.

  • bir şişko olarak desteklediğim önerme.eğer aptal insanlardan daha fazla vergi alınması kabul edilirse bunu da pekala kabul ederim. her yıl aptal insanlar ölmesin diye uyarı işaretleri vs kullanılıyor. benim verdiğim vergiler bu aptal tabelalara,uyarı levhalarına falan gidiyor. bu güzel uygulamayı başlatıp herkese örnek olalım hadi.

  • çok genel bir soru aslında bu, hangi şehirlerden araba alınır ya da alınmaz. aslına bakılırsa sorunun cevabı basit fakat bir o kadar da önemli olabilir.

    antalya'da doğup büyümüş bir otomobilin yıllarca yemiş olduğu sıcak pek hayra alamet değildir. tam tersine erzurum'dan alınacak arabanın da yediği soğuk. yine bir noktada sıkışık olan istanbul trafiğinde dur kalk yapmış bir otomobilin motor çalışma saati farklı olur. örnek olarak, afyon'da bir otomobil 10 kilometre mesafeyi 10 dakikada alıyor ise, istanbul'da bu süre bir saati bulabilir. araç göstergede kilometre yapmamış fakat kullanılan yağın değişimi kilometre saatine uyarak yapılmıştır. afyon'da bulunan aracın motoru bir noktada daha temizdir. motor çalışma saati gerçekten çok önemlidir. fakat şunu unutmamak gerekir; bir otomobil uzun yıllar küçük bir şehirde bulunmuş ve sonradan kalabalık bir şehre getirilip yine orada satışı yapılıyor olabilir. araştırmak gerekir.

    sıcak bölgelerden alınan otomobillerde kozmetik ile ilgili sorunların gözlemlendiği doğrudur. güneş yanığı, torpido çatlaması, döşemelerin solması ve vernik atması gibi. yine çok sıcak bölgelerden alınacak bir otomobilin motoruna da detaylı bir şekilde baktırmak gerekebilir. özellikle birçok arabanın conta yaktığı, hararet yaptığı veya rektifiye görmüş bir motora sahip olduğu bilinen bir durum. biliyoruz ki; kapağı taşlanmış bir otomobilin ikinci şansı olmayabilir.

    nem oranı yüksek, denize çok yakın mesafede bulunan ya da sürekli yağış alan bir bölgede kullanılmış bir otomobilin de metal aksamları zayıflamış ve çürümeye başlamış olabilir. özellikle sel geçmişi olan bölgelerden araç alırken çok daha detaylı bir araştırma içine girilmesi gerekir. ülkemizde maalesef çok sayıda sel hasarlı otomobil satışı yapılmakta ve sel hasarlı bir otomobil ise alıcı kişinin hayatını karartabilmektedir.

    yolları parke taşı ile döşenmiş bir şehirden otomobil aldığınızda yine alt düzen ile ilgili sorunlar yaşamanız da muhtemel. örneğin çok küçük ilçeler, kasabalar, köyler. bu şimdi saçma gibi görünse de, yolları köstebek yuvası haline gelmiş bir şehirden alınacak otomobil size alt düzen ile ilgili bir dünya masraf açabilir.

    soğuk bölgelerden alınan otomobilin motorunda ise daha fazla aşınma gözlemlenir. yani motorun ömrü bir noktada daha kısa olur denilebilir. çünkü soğuk yağ ile motorun çalıştırılmış olduğu gerçeği asla gizlenemez bir durumdur. ben hem antalya'da, hem novosibirsk'de tamircilik yapmış biri olarak bunu size net olarak söyleyebilirim. ayrıca bunun içerisine şanzıman da giriyor maalesef. yine soğuk bölgelerden alınan otomobillerin plastik aksamları kırılmaya daha müsait olur. sıcak bir şehirde bulunan bir otomobilin tamponu biraz esnerken, soğuk bir şehirde bulunan aracın tamponu yumurta kabuğu gibi kırılabilir.

    sıcak bölgelerden alınan otomobilin motorunun içi çamurlaşmış ve pas içindeyken, soğuk bölgelerden alınan otomobilin motorunun içi ayna gibidir. çünkü soğuk bölgede antifiriz kullanılmış, sıcak bölgede ise çeşme suyu doldurulmuş olabilir. alırken bakmak gerekir.

    görüldüğü gibi her bölgenin kendine göre avantaj ve dezavantajları vardır. fakat ben şahsen 100 bin kilometrede bir aile otomobilini istanbul'dan alacağıma, afyon'da 200 bin ve fazlasını yapmış bir otomobili tercih ederim. fakat en önemli kriter kullanıcıdır. kullanıcı arabasına dikkat etmediyse yapılacak bir şey yok maalesef.

  • - okulda bugün ne yaptınız tatlım?
    - tenkyu merimaç demeyi öğrendim.
    - veri...
    - evet. sen bana bir şey verince tenkyu merimaç diyeceğim.

  • atatürk'ün türkiye cumhuriyeti'ni yıkmak için, akın akın milyonlarca ortadoğu kaçkınını doldurarak ümmetçilik oynanıyor. iç savaş, dış savaş ne ararsanız olacak.

    allahın belasıdır.

  • "seni işe yaramaz, içkici, pezevenk"
    babam

    ilk ikisi tamamdır, üçüncüyü de becerebilirsem bir yön vermiş olacağım hayatıma.