hesabın var mı? giriş yap

  • anneme bulaşık makinası almıştım ahdım vardı, sonra pek bişi kalmamıştı maaştan, ama olsun, sevinçten ağlatmıştım ya o yeter, 12 senedir hala kullanıyor.

  • ilk kez uçağa biniyorum, yapayalnızım, tırsmış bir haldeyim... gece, hava yağmurlu. yerime oturdum, babamdan mesaj geldi:

    balkondayım.

    olsun saçmaydı belki ama, babacığım balkonda benim uçakla tepelerinden geçmemi bekledi. romantik adam...

  • güzel bir doğal seçilim videosuydu. güçlü ve hızlı olan ayakta kaldı. zayıf ve ezik olan ise ayıklandı

  • hodri meydan, hepsini kayıt altına al bakalım. 20 30 milyonluk camialara gider yapmaya senin bile maçan yemez reis.

  • başlıkta ve ilgili haberde sürekli “21 yaş küçük sevgili” vurgusu yapılarak manipüle edilmeye hazır kitle hedef alınmış belli ki. gündem olsun da nasıl olursa olsun.

    cem yılmaz 48 yaşında, sevgilisi de 27 yaşında. sanırsın 15 yaşında reşit olmayan kızla birlikte olmuş.

    dışarı çıkın biraz hava falan alın, beyninize oksijen gitsin.

  • din ve iman.

    değil tabiki de.

    bunlar iyilik karşısında ödül, kötülük karşısında ceza verirler.

    ödül ve ceza ile bir köpeği eğitebilirsiniz ama bir insanı değil.

    bir insanın iyi olabilmesi için ihtiyaç duyacağı iki şey empati yeteneği ve vicdandır.

  • buna ilk kez sahit oldugumda 18 yasindaydim sanirim. yaz tatilinde en yakin arkadasimin evinde misafirdim. bir sebepten dolayi arkadasima pantolon alinmasi gerekti; annesi bizi bir alisveris merkezine goturdu. ilk girdigimiz dukkanda birkac pantolon denendi, iki tanesi begenildi; uzerlerine gomlek secildi ve annesi tamam diyip odedi. ben olayin sokunu birkac gun atamadim; yalniz kaldigimizda dayanamayip arkadasima fiyata neden bakmiyorsunuz ya kaziklansaniz, baska yerde daha ucuz olsa gibi seyler sordum. "begendikten sonra cok zaman harcamaya gerek yoktu" dedi. ben de kendisine birkac yumruk ve tekmeyle cevap verip zenginligiyle dalga gectim. ergen aklimla yapacak baska birsey bulamamistim sanirim.

    ısin garibi, arkadasimin ailesinin cok zengin oldugunu biliyordum. ornegin; dev bir evleri vardi, annesi jeep cherokee, babasi s500 suruyor, babasinin soforu de var vs... ama bunlarin hic birisi 2 pantolonun fiyatina bakilmadan alinmasi kadar etkili olmadi zenginligin ne oldugunu anlamamda.

    simdi yas 30'u gecti; kazancim fazlasiyla iyi ama fiyata bakmadan koladan fazlasini soylemedim. biradan oteye gecebilecegimi de sanmiyorum.

    edit: bu arkadasimla yasadigimiz simdi aklima gelen baska bir mevzu: bu olaydan 1-2 yil sonra akmerkez'deki vakko'ya gittik; elemana gomlek veya tshirt alinacak. (zuppe degildir ama herif simdi bile alisveris canavari) bende de hayatimda ilk kez vakko'ya girmenin tedirginligi var. mal gibi duruyor olmamak icin tezgahtar abiye (vakko'daki abi/ablalara tezgahtar denmedigine eminim ama ne denir gercekten bilmiyorum) birsey sordum. adam bana cevap verip sonunda beyefendi diye hitap etti. 19/20 yasindaydim ve hayatimda ilk kez bir insan ciddi ciddi ve tum kibarligiyla bana beyefendi demisti. arkadasima donup "bana beyefendi dedi" diyecek oldum ama nutkum tutulmustu bile.

  • alfred crosby tarafından isimlendirilmiş (bkz: the columbian exchange); eski dünya ile yeni dünya (amerika) arasında gerçekleşen kültür, mal ve gen değiş tokuşudur. aslında sadece domates, patates, mısır gibi sebze ve meyvelerden ibaret değildir söz konusu değişim. binlerce yıllık bir birikimin iki kıta arasında paylaşılması olayıdır aslında. ve de en önemlisi, yaşadıkları binlerce yıl boyunca tecrübe etmedikleri çiçek, grip gibi hastalıklar içinde evrimleşmedikleri için yerli amerikan halkının sonunu getirmiş değişimdir aynı zamanda columb değişimi. bir kıta dolusu insanın ölümüyle sonuçlanmıştır. öyle ki 80 bin kişilik inka ordusunu francisco pizarro’nun sadece 168 askerle yok etmesinin sebebi kesinlikle ispanyolların sahip oldukları teknoloji değil, beraberlerinde getirdikleri hastalıklardır. (bkz: cajamarca savaşı)

  • fatih terim hocamızın az önceki basın toplantısında kurduğu cümle. "beklediğim ancak boyutunu tahmin edemediğim sorunlar yaşandığını zaten daha önceden söyledim. oyuncuların buraya gelmeden önce hazırlanmasını beklerdim. şampiyonaya burada hazırlanılmaz. ülkece de bu turnuvaya hazırlanamadık. gruptaki son maçımızda ya biz bitti diyeceğiz bitecek, ya da biz bitti demeden bitmez diyeceğiz. böyle bir krizden fırsatı çıkarabilirsek, sonraki turda başka şeyleri konuşabiliriz." demiş tam olarak.

    hocam haklısın, son zamanlarda çok tembellik ettim, kondisyonum düşük. yarınki çek maçı öncesine kadar bir toparlamaya çalışayım ama kolay olmayacak. ben yedekte kalayım, 80 milyondan biri başlasın. ikinci yarı oyuna girerim.

    http://www.hurriyet.com.tr/…as-aciklamalar-40120051