hesabın var mı? giriş yap

  • tam adı charles weever cushman olan, 1917'den 1969'a kadar amerika sokaklarını, binalarını ve amerikan yaşamını deliler gibi fotoğraflayan ama hakkında herhangi bir dilde vikipedik bir bilgi kırıntısı dahi bulunmayan amerikalı "amatör" fotoğrafçı.

    bu adam 1896'da doğup, 1972'de 76 yaşındayken ölmüş. bu adam 21 yaşından neredeyse ölene kadar fotoğraf çekmiş ve çektiği onbinlerce fotoğraf bugün internette gezmekte.

    ve bu cushman, görünen o ki, 1965 nisan-mayıs aylarını da istanbul'da geçirmiş. hadi bir de buradan yakın. ara güler'den başka hangi eski fotoğrafçımızın arşivinde vardır böyle kaliteli istanbul fotoğrafları? ben bilmiyorum.

    indiana üniversitesi geçen yıl (2018), dijital kütüphane programı kapsamında cushman'ın yaklaşık 18.000 kodachrome saydam filmini tarayıp internete yüklemeyi planlamış. proje iki hedefle yola çıkmış: birincisi çekilmiş fotoğrafların çoğunun siyah beyaz olduğu bir döneme ait bu şaşırtıcı renkli fotoğraf koleksiyonunu korumak ve dijitalleştirmek. ikincisi de böyle çalışmaların yapılabilmesi için bir model oluşturmak. işte o projenin web sayfası: http://webapp1.dlib.indiana.edu/cushman/index.jsp
    şuradan da fotoğraflara yıllara göre bakabilirsiniz.

    cushman 50 yıldan uzun süre amerikan yaşamının şaşırtıcı bir kesitini fotoğraflamış. indiana tarım arazilerinden new york sokak manzaralarına, chicago'nun meşhur sakinlerinin konaklarından mütevazi dükkan vitrinlerine kadar cushman amerikan yaşamını fotoğraf makinesiyle yakalamış. çalışmaları sosyal hayatı açığa vuran ustaca oluşturulmuş eserler. gerçekten de, cushman’ın ele aldığı konular amerika'daki buhran döneminde çiftlik ailelerinin hallerini fotoğraflayan çiftlik güvenlik idaresi'nin (fsa) çalışmalarıyla pek çok paralellik taşıyor. yoksulluk, endüstri, şehir yaşamı ve amerika'nın sosyal ve ekonomik manzaraları cushman'ın çalışmaları ile tarihe not düşülmüş.

    biraz örnek koyayım: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10

    1936'da piyasaya sunulduktan sadece iki yıl sonra kodachrome'yi kullanmaya başlayan ve bu konuda öncü olan cushman'ın çalışmaları muhtemelen ikinci dünya savaşı sırasındaki sivil hayatı renkli fotoğraflar ile gösteren en geniş arşiv.

    şu sitede aşağı kaydırarak da kullanıcıların seçip koyduklarına hızlıca göz atabilirsiniz.

  • islam'ın, imanın şartları gibi... çekilmesi usulden ve zaruri birkaç kare var. bunları çekmeyene fotoğrafçı demiyorlar cemiyette.

    - çürümüş ahşap eski ev fotoğrafı
    - ekstra buruşmuş yaşlı fotoğrafı(portre)
    - buruşuk yaşlıyı iş yaparken gösteren bir fotoğraf,
    - gün batımında şehir manzarası,
    - varoş mahalle karesi
    - ufak, pis, sümüklü erkek çocuk fotoğrafı(böyle bana yardım edin gibi objektife baktırarak)

  • saatlik $1'a calisan turko'lari dehsete dusuren olmasi gereken zamdir.

    calis turko calis, daha ebu bekkir siddik bebegin mevlidi, elifcan ayasofya bebegin babyshoweri, pelikan yalisinda night safari ve tika nijeryada 31 kat fazla maliyete toplu sunnet toreni var. calis turko calis.

  • genelleme yapmak yanlış olur biliyorum ama bu kadın öğretmen şımarıklığı ne olacak bilmiyorum, bir öğretmen olarak söylüyorum bunu.

  • parmak yedirten bir hint yemeğidir. hazır sosunu türkiye'de bulmak çok zor olduğundan kendi işimizi kendimiz görmek gerekiyor... ama gerekli malzemelerin temini halinde evde de kolaylıkla yapılabilir. çok aç olmayan 5-6 kişiyi yanında pilav ile doyurabilecek bir tarifini de girelim ki bir faydamız dokunsun...

    tavuk marinatı için:

    5 tavuk göğsü (küp kesilmiş)
    4 yemek kaşığı yoğurt
    1 çay kaşığı doğranmış taze zencefil
    3 dövülmüş sarmısak
    karabiber, kimyon, muskat, dövülmüş kakule, toz kişniş, zerdeçal, garam masala (hepsinden 1 çay kaşığı)
    3 yemek kaşığı limon suyu
    4 yemek kaşığı sıvı yağ

    sos için:

    1 yemek kaşığı domates salçası
    1 yemek kaşığı domates püresi
    3 domates (kabukları soyulmuş ve küp doğranmış)
    2 çay kaşığı taze zencefil
    3 dövülmüş sarmısak
    2 soğan (ince kıyılmış)
    1 yeşil acı biber (ince doğranmış)
    2 çay kaşığı acı pul biber (acı zevkine göre artan/azalan oranlarda)
    3 karanfil tanesi
    8 kakule tohumu
    1 kutu krema
    2 kaşık tereyağı
    1 demet taze kişniş
    tuz, karabiber

    marinat için kullanılan bütün malzemeleri tavuklarla karıştırıp, buzdolabında bir gece bekletin.

    sos için büyük bir tavaya tereyağını (yanmasın diye az miktarda sıvı yağ ekleyerek) koyun ve baharatlarla birlikte soğan, sarmasak, zencefil ve biberi kavurun. üzerine domates püresi, salçası ile küp doğranmış taze domatesi ekleyin. 1 bardak su ekleyin, kısık ateşte pişmeye bırakın. isteğe göre tuz, karabiber ekleyin. sos kalın bir kıvama gelene kadar pişirin. son olarak kremayı ekleyin ve ateşin altını kapatın.

    bu arada marinata yatırdığınız tavukları marinat sosu ile birlikte 200 derecede önceden ısıtılmış fırında pişirin.

    sos ile tavukları birleştirin. yemeğin üzerine kıyılmış taze kişniş ekleyin.

    baharatlar için (bkz: mısır çarşısı)
    taze kişniş için (bkz: macrocenter), (bkz: migros)
    taze zencefil için (bkz: macrocenter), (bkz: nuhun ambarı)

    not: bu tarifte türkiye’de bulunması en zor malzeme garam masaladır. bulunamaması halinde es geçilebilir. taze zencefil yokluğunda ise toz zencefil ikame edilir.

  • kupa töreninden sonra neredeyse tüm oyunculara mikrofon uzattılar. ebrar ve vargas hariç.

    kafanıza girsin sizin o yobazlığınız.

  • -rıza konuştu.. rıza konuştu.. örtmen bakıyor.. örtmen sınıfın tahtaya bakan kale tarafına doğru yürüdü..örtmen döndüü.. tebeşir geliyor.. sekerse tehlikeee.. sekmediiii.. sekmedii..

  • sinava gec kalmak, on elemede elenmek demektir. on elemeyi bile gecemiyorsan girme bosuna universiteye, git baska is yap.