ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir zamanlar anadolu'da
-
nuri bilge ceylan'nın görüntülerde ki hassas ve özenli tavrını diyaloglar,oyunculuklar ve kurguya da aynı kusursuzlukla yansıttığı müthiş film.diyaloglar,hayatlar yine çok etkileyici. film de geçen alıntıların anton çehov'dan olduğunu jenerikte gördüm. senaryo 12-13 saatlik bir zamanı içeriyor. nuri bilge ceylan bu 12-13 saati 2 saate sığdırmamış sadece çok daha ötesini,ana karakterlerinin tüm hayatlarını sığdırmış sanki. oyunculukların hepsi çok çok iyi. yılmaz erdoğan ve taner birsel çok başarılı.gerçekçi demek az bile kalır her ikisi içinde .muhammet uzuner'i izleyici olarak yeni tanıyor olmak bizim ayıbımız galiba.bizzat oyunculuğun ses tonu ve mimikten ibaret olmadığını bakışın, beden dilinin nelere yettiğini gösteriyor aynı fırat tanış gibi. fırat tanış ayrı bir baslıkta uzun uzun degerlendirilmeyi hak edecek kadar iyi oynamıs.filmin senaristlerinden ercan kesal'in muhtar rolunde doğal ve akılda kalan oyunculuğunu da es geçmek mumkun degil.film başarısını alacağı ödüllerle ve umarım gişeyle de tescilleyecektir.
ciddi ciddi tesadüfen var olduğunu düşünen insan
-
halbuki matematikten anlasa, topraktan yaratılıp, yılan görünümlü şeytanın kandırması ile yasak elmadan yediği için cennetten dünyaya sürüldüğünü görebilecekti. saf işte..*
para biriktirmek isteyenlere tavsiyeler
-
kendinize herhangi bir bankadan birikim hesabı açtırın. bu hesabın internet bankacılığını kapattırın. bir adet kavanoz ayarlayın kendinize, her akşam eve geldiğinizde cebinizdeki bütün bozuklukları bu kavanoza atın. bu kavanozdan para almak kesinlikle yasak. her haftasonu ya da ay sonu buradaki paraları sayın, artık 50 lira mı eder, 300 lira mı eder, ne kadar tamlattırılabiliyorsa o kadarını alın poşete koyun, bim gibi a101 gibi markete gidip bütünlettirip bu başta açtığımız karta yatırın parayı. tümletemediğiniz küsurat parayı da kavanozda bırakıyoruz, cebe atmak yok. bu şekilde kısa sürelerde ne kadar para biriktirebileceğinize inanamazsınız. ne kadar çok parayı israf ettiğinizi farkettiğinizde alttan ufak bir sızı hissedebilirsiniz. geçecektir.
hakan ural'ın dezenformasyon yasası yorumu
-
babasının: binlerce flörtüm oldu. bir gece bir bayanla beraber oldum ve bir daha da görmedim. sonra 'çocuğum var' diyerek çıktı.
bu çocuk o çocuk aq.
kazım koyuncu
-
diyarbakır'daki bir newrozda izleyenlere "denizin çocuklarından dağların çocuklarına selam getirdim" diyen unutulmayacak laz müzisyen. vefatından bir gün sonra harbiye açıkhava tiyatrosu'ndaki 5000 kişilik cenaze töreninde sahneye çıkan mkm*'li bir kürt sanatçı da dağların çocuklarından denizin çocuğuna selam getirmiştir ve böylece en kutsal emanetlerden birisi olan selam, dostlarının huzurunda sahibine ulaşmıştır.
edit: bu entry'nin yazılma sebebi kazım'ın dağlar diyarına kadar ulaşan ve oradakilerin gönüllerinde taht kurabilen ilk karadenizli müzisyen olmasıdır. ama hikmetinden sual olunmayan okur-yazar kitle tarafından kötülenmeye layık görülmüştür. zaten alkış bekleyen bir anekdot değildir de, kötülemek neden anlamak zor...
millet ittifakı'nın erzurum'da tokadı yemesi
-
o tokat dediğin şey milletin iradesine yapılan bir saldırıdır.
(bkz: engelle)
(bkz: başlıkları engelle)
edit: sanırım başlık sahibi yazarla aynı fikirde olan ve mesaj gönderen bir çaylağı da görsel olarak ekliyorum ve takdiri size bırakıyorum sayın yazarlar.
görsel
fen lisesi + odtü elektrik elektronik + aselsan
lara gofret'in sözlükten atılması
-
lan o buraya aitti amk ya.. buranındı o. tamam erkek olduğunu falan biliyorduk ama ne bileyim sözlüğün ayrı bi rengiydi. sözlük köyün tüm delilerini kovuyor yavaş yavaş. burası da dolayısıyla akıllısıyla delisiyle samimi bi kasaba havasından, binbir türlü samimiyetsizliğin döndüğü soğuk gri bi plaza binasına dönüşüyor maalesef. para basıyor çünkü burası artık.
şaka maka covid-19 aşısını türkler'in bulması
-
gurur duyulması gerek olay. fakat burda konuşulması gereken şey bu insanların neden çalışmalarını türkiye’de değil de yurtdışında sürdürdükleri/sürdürmek zorunda oldukları. bu da bizim utancımız olsun. hükümet utanacak değil ya.