hesabın var mı? giriş yap

  • 1248-1254 tarihleri arasında gerçekleşti. kudüs müslümanlar tarafından alınınca , fransa kralı st. louis meseleye el atmak amacıyla haçlı ordusu toparladı. islam memleketlerinin üzerine yürüdü. ancak o sıralarda mısır’da yeni kurulan memlukler, haçlıları 1250 yılında, mansure meydan muharebesinde mağlup ettiler. fransa kralı memluklere esir düştü. haçlı ordusu dağıldı. sonunda kral st. louis, dimyat’ı müslümanlara iade edip ülkesine geri vites yapmak zorunda kaldı. fakat aynı st. louis bu mağlubiyetin öcünü almak için sekizinci haçlı seferini de düzenlemiştir. amma velakin yolda salgın hastalıktan ölmüştür. ordusu da fransa'ya dönmüştür.

  • erasmus'a gidenlerin uyması gereken sayısız yazılı olmayan kural vardır. bunlardan bazıları şunlardır:

    -hometown bilgisi binilen trenin hızıyla doğru orantılı olarak değiştirilmeli.
    -yabancı gazeteyi le café'de okurken "farkına varmadan" çekilmiş fotoğrafı profil resmi yapmalı.
    -gidilen her yerde çoook eğleniyorken çekilen on binlerce fotoyu paylaşmalı. gece gündüz paylaşmalı.
    -erasmus'a gittikten 2 hafta sonra türkiye'deki sevgiliden ayrılmalı.
    -erasmus'ta edinilen arkadaşlarla duvar üzerinden native speaker gibi gramere özellikle dikkat etmeden konuşmalı.
    -türkiye'de geceleri asla dışarı çıkmayıp orada her gece partilerde kusulmalı.
    -şahıs erkekse onu aynı anda iki yabancı kız öpüyorken çekilmiş profil fotosu kullanmalı.
    -yabancı dil kursu reklamı gibi zencili,çekikli,araplı, fransızlı arkadaş grubu yapmalı ve bu grupla gidilen her yere event açmalı-yüzlerce fotoğraf yüklemeli.
    -sıçmak için bile event açılmalı.
    -türkiye'de karşı cinsle alaka olmasa bile erasmus'ta skor yapmaya kasılmalı.

    özet geç piç diyenler için:
    http://www.funnypictures.net.au/…ourist-photos1.jpg

  • greenpeace ile birlikte kuzey kutbuna gidiyormuş, büyük erimenin nedenine falan filan bakacaklarmış, çevre bilinci durumu yani.

    bir de tanıtım filmi hazıırlamışlar valizini falan topluyor ayşe hanım veee bu sözümona çevreci hanım kocaman 4 çeker aracına atlayıp bineceği gemiye doğru yola çıkıyor.

    sen çevre bilinci de, herkesi duyarlı olmaya çağır ama şehrin içinde kocaman 4 çeker araçla gez. komik.

    hep reklam kokan hareketler bunlar.

  • var galiba herkesin böyle bir anısı… sene 94, yaş 6. annem ile babamın arası kötü ve babam annemi evden gönderiyor. canım annem de cebindeki 3 kuruş parayla bir ev kiralayıp sağdan soldan eşya topluyor, okulumun karşısında ev tutuyor. çektiği çilenin haddi hesabı yok.

    bir gün kahvaltı yapıyoruz. çocuğuz ya, saçma sapan oyunlar icat ederiz. ben durduk yere dedim ki “hadi kahvaltıda kim en fazla zeytini yiyecek “ başladım erik gibi yemeye. para yok pul yok. kadın beni bozmadı bir şey de demedi canım annem.

    ertesi gün kahvaltıya oturduk. annem dedi ki, ben yeni bir oyun buldum: bir zeytini en fazla kaç ısırışta yersin?

    oyun değil mi, kabul ettim. o gün 1 tane zeytini minik parçalar halinde 10-15 kere ısırarak yedim ve anneme “yarışı kazandım” diye sevinirken o gün anlam veremediğim göz yaşlarını gördüm.

    sonrasında hikaye güzel ilerledi, mutlu günlerimiz çok oldu ama dibi görmeden iyi günlerin değerini de bilmiyorsun. mekanın cennet olsun canım annem, senin evladın olmak benim en büyük gururum.

  • yuval noah harari böyle demiştir ama kitapta kendisinin açıkladığına göre bir ihtimal daha var : ırk karışımı teorisi.

    buna göre afrikalı göçmenler dünyaya yayıldıkça diğer insan topluluklarıyla karşılaştılar ve bugünkü insanlar da bu karışımın sonunda ortaya çıktılar.

    eğer yerine geçme yani soykırım teorisi doğruysa, yaşayan tüm insanlar aşağı yukarı aynı genetiğe sahiptir ve aralarındaki ırksal farklılıklar önemsizdir.
    ırk karışımı teorisi siyasal açıdan riskli, çünkü ırk teorilerine malzeme veriyor.

    sonuç olarak; soykırım teorisinin ırk karışımı teorisine göre daha kabul edilebilir olduğunu söylemek lazım. ama ortadoğu ve avrupa insanlarının dnalarında az miktarda da olsa neandertal dna'sına rastlanmıştır.

  • ill: yatalak hasta. kanser, verem, zatüre gibi. gerçek, maddi hastalık.
    sick: genel olarak bütün hastalar ve daha tam ill olmamış. öksürük, bulantı var ama daha düşmemiş. bi gözü toprağa bakmıyor.