hesabın var mı? giriş yap

  • burdan anliyoruz ki, bosch makinemiz bozulursa banyodan alıp mutfaga koyuyoruz sonra servisi çağırıyoruz.

    pratik olun biraz.

  • kuantum ilkeleri eğer küçük ölçeklerde önemliyse, büyük ölçekli dünyada genelde önemsizse, kuantum fiziği ile klasik fizik arasında ayrım nerededir? bu soruya niels bohr tarafından verilen cevap, uyumluluk ilkesidir.

    aslında yukarıdaki soruya ilişkin, kimi fizikçiler farklı öneriler sunmuşlardır. mesela bazı fizikçiler, kuantum fiziği her yerde geçerlidir, ancak büyük sistemler için kuantum etkileri gibi hususlar konu dışıdır derken, bazı fizikçiler "atom altı ölçekte ölçüm yapıyoruz; fakat yaptığımız ölçümleri klasik dünyadaki büyük aletlerde yaptığımız için bu ölçüm işlemi, 2 dünyayı kesintisiz bir şekilde bağlar" şeklinde düşünce belirtmişlerdir.

    burada hatırlatmakta fayda var; klasik fizik dediğimiz fizik, 17.yy, 18 yy ve 19.yy'da geliştirilen mekanik (kuvvet-hareket), termodinamik (ısı-entropi) ve elektromanyetizmanın (ışık ve manyetizma) fiziğidir. bunlarda einstein'ın 20.yy'daki özel ve genel görelilik teorilerini de katabiliriz. bunlar kuantum dışı fiziklerdir ve makro ölçeklerde son derecede başarılıdırlar.

    niels bohr'un 1913'te öne sürdüğü uyumluluk ilkesi yani ingilizce adıyla "correspondence principle", bir kuantum durumu ile sonraki durum arasındaki artışlar küçüldükçe, klasik fizik, daha büyük ölçüde kesin hale geldiğini yani kuantuma uyumluluğunun artacağını söylemektedir.

    niels bohr, bunun için hidrojen atomu örneği verir. hidrojen atomunun taban durumu (uyarılmamış hali) ile ilk birkaç uyarılmış durumu birbirlerinden önemli ölçüde faklılaşmaktaydılar. bu halde klasik davranışlar ile kuantumsal davranışlar arasında bir benzerlik yoktu. bu arada uyarılmış hidrojen atomunun taban durumuna göre çap olarak daha büyük olduğunu ek bilgi olarak geçeyim. fakat uyarılmış durumun yüzde birine ya da 200'de birine indiğimizde klasik tanımlar ile kuantum tanımları birbirine daha uyumlu gelmeye başlamaktaydı. yani elektron için gezegene benzer şekilde bir yörüngeden söz etmek olası hale gelmekteydi. elektronun 200 durumunda 199 durumuna, 198 durumuna ve 197 durumuna kuantum sıçramaları, radyasyonun klasik modelde olduğu gibi soğurularak, helezonik bir biçimde hareket etmesi anlamına gelmekteydi. yani bohr, kuantum ve klasik fiziğin yüksek uyarılmış durumlarında pürüzsüzce birleşmesi gerektiğini düşünmekteydi. yani baktığımızda taban durumundan bir uyarılmış durum ölçeğinin 200'de birini düşünürsek, bu mesafedeki bir sıçramada klasik fiziğin uyumluluğu artar.

    kaynak: kenneth w.ford, 101 quantum questions. harvard university press; first edition edition

  • thomas müller tarafından dalga geçilen ancak verdiği cevapla adeta bilezik gibi geçiren, ezilenlerin sesi, endüstriyel futbola karşı milli takım. helal olsun dedirtmiştir.

    --- spoiler ---

    2018 dünya kupası elemeleri’nde san marino ile karşılaşan almanya, zayıf rakibini 8-0’lık farklı bir skorla devirip üç puanı cebine koymuştu.

    8-0’lık san marino galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada bu tür maçların gereksiz olduğunu ima eden almanya’nın yıldızı thomas müller, “zaten yoğun bir fikstürümüz var ve böyle bir ortamda bu tür maçların neden oynandığını anlayamıyorum.

    onlar için dünya şampiyonuna karşı oynamanın özel bir şey olduğunun farkındayım. bununla birlikte bu tür maçların gereksiz risk taşıdığını düşünüyorum” ifadelerini kullanmış ve bayern münih ceo’su karl-heinz rummenigge de bunu onaylamıştı.

    bu açıklamanın ardından san marino milli takımı iletişim direktörü alan gasperoni, müller’in sözlerine ders niteliğinde bir yanıt verdi.

    “gol atamadınız diye kızmayın”
    bu maç, sizin gibi bir golcünün, bizim kadar kötü bir takıma gol atamayacağını gösterdi. ayrıca kalecimiz simoncini’nin gol atmanızı engellemesine kızmadığınızı sakın iddia etmeyin.

    bu maç rummenigge ve beckenbauer gibi yöneticilere futbolun gerçek sahiplerinin onlar değil, futbolu sevenler olduğunu gösterdi ve sizin hoşunuza gitse de, gitmese de biz, futbolu sevenlerdeniz.

    “bu maçın geliriyle futbol sahası yaptıracağız”
    yine bu mücadelede, sizin kurallarınızın ardından değil, kendi hayallerimizin peşinden gittiğimizi gösterdik.

    bu maçta san marinolu insanlara, gerçek bir milli takımları olduğunu hatırlatıp onları sevindirdik.

    bunun yanı sıra bu maçtan elde edilen gelirle federasyonumuz, acquaviva adında izbe bir köye bir futbol sahası yapacak. siz bile bu sahayı 6 aylık bir maaşınızla yaptırabilecekken biz, 90 dakikalık bir karşılaşmadan elde edilen parayla yaptırabiliyoruz.

    san marino milli takımı’nın resmi twitter hesabı, almanya karşılaşması esnasında iddialı bir tweet de attı. geçmişteki 13-0’lık mağlubiyet gününü hatırlatan san marino hesabı, “on yıl önce bu dakikalarda 7-0 gerideydik. şimdi 3-0 gerideyiz. 10 yıl sonra bugünlerde almanya’dan puan alacağız. bu dediğimizi unutmayın” ifadelerini kullandı.

    --- spoiler ---

    futbol güzel şey.

    kaynak: four four two.

  • habere göre "bu yazıları kim yazıyorsa karşıma çıksın" demek için basmış ofisi. bütün yazarlar her gün 9-5 ekşi sözlük ofisinde mesai yapıyor zannediyor herhalde kendisi. hayır, varsa öyle bişey bilelim de biz de gelip orda yazalım. zira çok şukela bir ofis ortamı olabilir.

    not: ssg maaşımı bu ay geç yatırmışsın. öptüm kib.

  • bence bu konuda takdir edilesi.bazıları vardı, para dilenmek için gittiği ingiltere'de neredeyse kraliçenin ayaklarını öpecekmiş gibi önünde eğiliyordu...

  • işte bu dediğim twitter tag'i.

    bu ülkede bişeylerin değişebileceğine dair ümitleri arttıran tag.

    izlemem bilmem ama iddialara gire geçen yilın kazananı en başından belliymiş. öyle yada değil insan zekasıyla alay eden bu program , ve bu programda sms'lerden gelen parayla seyma subaşı'nın lükslerinin karşılanması salaklıktır.

  • eşimi ilk gördüğümde, arkadaşımın sevgilisinin cüzdanında bir vesikalık fotoğraftı sadece. ben o fotoğrafı bir şekilde aldım, kendi cüzdanıma koydum. herhangi bir plan yapmadan ama, gelişigüzel öyle.

    ara ara çıkarıp baktım fotoğrafa, gözlerine, yüz hatlarına. keşke gerçek hayatta da tanışıyor olsaydık dedim. hayat bu ya, tanıştık. benim ilk fotoğrafını görüp aşık olduğum adam, gerçek oldu, elimi tuttu, yetmedi evlendi la benle. şimdi geçenlerde elime 7,5 mm'lik bir pirinç tanesinin ultrason resmini verdi doktor. aşık oldum. dilerim o da gerçek olup elimi tutacak. fotoğraftan aşık olmak, sonunda ellerin hep sıcak tutulacağının garantisidir.

  • oldukça gamsız bi' insan. ya senin daha kıçına başına giymeye elbisen yok, elbiseyi icat etmemişsin, karnını doyurmak için mamut avlayan bi' tipsin, her an kurda kuşa yem olma tehliken var, ama sen napıyorsun, hayat çok şahaneymiş gibi gidip bi' de mağaraya resim yapıyorsun, el izini bırakıyorsun. ya bi' insan bu kadar dünyasız olmamalı arkadaş ya, bu kadarı da ayıp ama. yazıklar olsun. evet.

  • sadece uganda'da gerçekleşebilecek mucize olay. düşünsene, sunucu defalarca başarısız evlilikler yapmış ve boşanmış, gelecek vatandaşa kısmet arayacak.

    aslında mesaj da iyi, mesele evlenmek değil yiğen, evli kalabilmek.