hesabın var mı? giriş yap

  • özet geçiyorum:
    thy uçağındaki fransızlar bağırarak bir şeyleri protesto etmişler, başka fransızlar da bu fransızları protesto etmişler, biz türkler bir boku protesto etmemişiz, sonra protestocu fransızlar uçaktan atılmış.

  • bizimki eyyy amerika dediğinde, obama bütün efendiliği ile çomarla çomar olunmaz diyerek yanıt vermiyordu ya da kibarca büyükelçi ile uyarıyordu. aynı durum yaşandığında senin eyyy amerika diyen ağzını severim* deme ihtimali olan adam başkan oluyor.

    edit: oldu.

  • yukarıda da bir arkadaş değinmiş, kurtlar vadisi gurmeleri bilir ki 57. bölüm, dizinin en özel bölümlerinden biridir. bana göre birincisidir.

    aslan amca ölmüş, polat kimlik karmaşası yaşayıp dünyada tek başına kalmıştır. olayın iç yüzüne daha fazla hakim olmak isteyip aslan amcanın evine gider. fakat kendisiyle aynı şey için orda olan abdülhey'den habersizdir. bu noktadan sonra başlayan diyaloglar, sahneler inanılmazdır. arkadan arkadan iyice vurmaya başlayan (bkz: bu aşk) eşliğinde polat ve abdülheyin beyoğlu'nun yokuşlu ve merdivenli sokaklarında koşusu akıllardan bir türlü çıkmaz. geçen sene sırf bu yüzden sahnenin çekildiği sokakları dolaştım ve polat gözümün önünde koşuyor gibi geldi. sonrasında polat bir parka gider ve aslan amcadan kalan kitabı okumaya başlar(bu parkın hangi park olduğunu bulamadım. yalnız kısıklı parkı çok benzer bir atmosfere sahip gibi geldi bana, bilen çıkarsa aydınlatsın lütfen) sabaha kadar süren okumalar sonucu polat, gerçek kimliğinin kim olduğunu öğrenmiş ve kimlik karmaşasını bir kenara bırakmış, hayattaki amacını kazanmıştır.

  • inanılmaz olan fantastik hadise kadar, iki eltinin de isminin hamide duman olması olan hadise. resmen a glitch in the matrix, elon musk bunu incelesin.

    ek: programı izlediğini iddia eden birinin aktardığı kadarıyla üçüncü bir hamide duman varmış hikayede, yufkacının bir akrabasının karısıymış. olamaz lan böyle bir şey.

  • baba köpekbalığı ile yavru köpekbalığı denizde av arıyorlarmış. bu arada baba köpekbalığı yavrusuna, eğer bir insanla karşılaşırsa onu nasıl yemesi gerektiğini anlatmaya başlamış:

    "bak oğlum eğer bir insanla karşılaşırsan onu hemen yemeyeceksin. önce şöyle bir etrafında döneceksin, geri çekileceksin. sonra yine yaklaşıp biraz dürteceksin, geri çekileceksin. ondan sonra yiyeceksin." demiş.

    yavru köpekbalığı da sabırsız bir şekilde:
    "ya olmaz baba." demiş. "ben öyle beklemem, direk yerim." demiş.

    babası da bunun üzerine söyleyecek laf bulamamış ve "aferin oğlum ye, boklu boklu ye!" demiş.

  • yalnız tutuklayan kadın polis de türbanlı. bildiğin mesaj veriyorlar. şeriat böyle böyle geliyor.

    arap yalaya yalaya arapları geçtik.

  • dün akşam kızımı okulundan alınca her zamanki gibi gün içinde yaşadıklarını konuştuk, kreşte erkek çocuklardan biri çantasını kız çocuklarından birinin suratına atmış.

    kızın gözünün altı kızarmış ve muhtemelen bugün morarmıştır, kızım çantayı atan çocuğun çok şımarık olduğunu ve hep böyle şeyler yaptığını anlattı.

    sabah okula gidip öğretmeniyle konuyu konuşmak istedik, sonuçta sınıfta şiddete meyilli bir çocuk varsa ailesini uyarsinlar ve gerekli tedbirleri alsınlar diye.

    öğretmen erkek çocuğunun aşırı derecede şiddete düşkün olduğunu kendisine dahi abuk subuk kelimeler kullandığını anlattı, laf bir an gözü moraran çocuğa geldi. ailesi ne tepki verdi diye sorduk ve öğretmen kız çocuğunun annesinin ve babasının olmadığını sosyal esirgemeden geldiğini anlattı, hani hayatımda hiç böylesine şiddetli şekilde boğazımın düğümlendiğini hatırlamam.

    bu yaşta bile canım yandığı zaman ah anam derim düşünün ki bir çocuğun canı yandığı zaman hayatında sığınacağı bir ailesi yok...

    neyse uzun süredir eşimle kızıma bir kardeş yapıp yapmamayı düşünüyorduk ama sanırım artık kızımın bir kardeşi oldu bile.

    bugünden sonra hayatımızda yeni şeyler öğreneceğiz, sırasıyla çocuk esirgeme ile görüşüp koruyucu aile konusunda bilgi alacağız.

    henüz kızlarımızın bundan haberi yok, sanırım ailemiz çok güzel şekilde büyüyecek.

    sabah içimiz buruktu ama şimdi eşimle beraber karnimizda kelebekler uçuyor.

    debe edit; öncelikle güzel duygularını paylaşıp mesaj atan herkese teşekkürler.

    koruyucu aile olma konusunda herhangi bir bilgimiz veya tecrübemiz yok ama insan yaşamı boyunca öğrencidir ve her yeni gün bir derstir, dün akşam ilk adımı biyolojik kızımızı bu duruma hazırlamak için attık, oyun oynadığımız sırada ufak ufak ona yeni kardeşiyle ilgili sorular sorup sınıfta aralarının nasıl olduğunu anlamaya çalıştık. konusunda uzman ve kızımızla ilgili konularda sürekli görüştüğümüz pedagog doktorumuzla önümüzdeki günlerde görüşmemiz var, bu görüşmede her iki kızımıza nasıl yaklaşmamiz konusunda bilgi alacağız.

    önümüzdeki hafta sosyal esirgeme ile ön görüşme yapıp kızımızın durumu hakkında bilgi edinmeye çalışacağız, yani sonuç ne olursa olsun bu yola baş koyduk ve çok heyecanlıyız.

  • ön bilgi: 22 yaşındaki kisaltma kablosu, 51 yaşında, yılların tecrübesi, baba kisaltma kablosu'nun yaşıyla dalga geçerek aşık atmaya çalışır.

    (kablo ps3'ün başında hunharca top spin 4 oynamaktadır.)

    baba - ne oynuyorsun lan yine?
    ben - tenis baba.
    baba - ver bakayım ben de oynıycam.
    ben - dur baba çok kritik.
    baba - olm ver bi deniycem, heves ettik.
    ben - ya baba ne ps3'ü geldin 51 yaşına, emekli oldun, play station'a saracağına, hıyar yetiştirsene.
    baba - 22 senedir yapıyorum o işi ben.
    ben - saygılar...

    beni pek yarmadı ama, sizi yarar diye düşünüyorum.

  • ..

    sonra birgün, seni son gördüğüm yerde medikal açılmış, bense annesi hemşire olan bir adamla evlenme kararı almıştım. sağlık adına iyi gelişmeler. üzerimde son gördüğün t-shirt çoktan yer bezi oldu, topuklu siyah ayakkabılarımı daha o yaz, karadeniz'de bir dağın tepesinden fırlattım. amcam, iyileşti. sırası gelmemiş olan birkaç kişi öldü. sen, çoğaldın bir biçimde. demografi adına iyi gelişmeler.

    ben bu süre zarfında, elimi sayısız kez bir yerlere vurmuşumdur. yollarda trafik kazaları görmüş, yanından üzülerek geçmişimdir bence. geçenlerde polisi bile aradım, o sırada çok acildi, ama şimdi unuttum sebebini. bebekleri kokladım, onlara çok şey anlattım, ve çocuklarıma. düşen çocukların yaralarına korkmadan bakmaya alıştım. hayat, bir şeyler koyuyor tabağına, istemem diyemiyorsun. yaşıyorsun ne gelirse elinden. bana zimmetli ömür işte, bir yerine bir şey olsa benden sorarlar. yalan değil, biraz yaşlandım. ölürüm biraz, dünya adına iyi gelişmeler, yükü azalır.

    saçlarımı sayısız kez boyattım. yeni elbiseler aldım bir sürü, hiçbirini bir kez bile görmedin. babam odama kocaman bir bambu aldı, onunla çok dertleştim. beni dinleyen odunlar arasında en iyisi oydu, inkar edemem. hiç üzmedi beni, hiç gittiğini bilmem. sanırım, ayakların olmaması bu gibi durumlarda iyidir. hasret adına iyi bir gelişmeler, hasret sabah erken kalkmak gibidir bence, insanın erteledikçe erteleyesi gelir. hayat; 5 dk daha, hasret için -hep- çok erken.

    çok bayramlar oldu bu arada, ellerini öptüm insanların boynuna sarıldım. sarılmak hala gündemdeki öne çıkan eylemimdir. eylem demişken, taksim'e gittim. defalarca konsere indiğim sokaklarında, bağırdım, yürüdüm. inananların gözlerinde, güzel bir dünya gördüm. bence, oraya düşünmeden gidilir. bilet, çok kişiliktir, kişiliklidir. yaşasın bağzı şeyler.

    dua ettim çok defa, hiç pişman değilim. evimden çok uzakta, yollarca yürüyüp bulduğum camilerde. biriyle iki kişilik fotoğrafım oldu inanmazsın, hiç ummazdım kendimden bunu. evinden gidince ben, sokak lambalarının söndüğünü iddia eden bir adamla. gözlerimi kapatınca gördüğüm. karanlığı bilirim. bilirsiniz. bazen yanındayken birinin, karanlıkta kalmamak için gözlerinizi kapatırsınız. anca, öyle aydınlık olur çünkü. aşk adına iyi gelişmeler. bazı sabahlar birinin yanında uyanınca siz, fırınınızdan sıcacık ekmekler çıkar, milyonlarca. mis. tahıl piyasası adına iyi gelişmeler.

    sonra, ben, birgün, unutmuştum her şeyi. hiç hatırlamadım. kendi adıma iyi gelişmeler. bence hayat, bunu herkese yapmak için fırsat kolluyor. bana inanın.

  • var böyle bir şey. tüyler ürpertici. tekrar kavga başlatıcı.

    mesela bugün tanık olduğum bir olaydan yola çıkayım;

    banka kuyruğunda bekleyenler var diyelim ya da hastanede doktorun odasının önünde bekleyen kalabalık da olabilir. sıra oluşundan mütevellit ortam zaten azıcık gergindir. aniden bi itiş kakış; ''sıra bendeydi'' gerginliği çıkıyor. atışma başlıyor taraflar arasında. ''arkadaşım bi müsaade et'', ''önce ben geldim lan'' lafları tansiyonu yükseltiyor yavaştan. sonra taraflardan biri yumuşuyor, ''can sıkacak bi durum yok, güzel abim gel sen geç benim sırama'' diyor.. ortam yatışıyor hafiften, tam mırıl mırıl eden kalabalık susacakken tartışmanın taraflarından diğeri, asabi olan patlatıyor bombayı

    - hah işte böyle susarsın, adam ol. !!
    ya da
    - illa uyaralım mı yola gelmen için !!11
    ya da
    - ha şöyle aferim!

    ulan napıyorsun yaa :((( niye kışkırtıyosun adamı? sonra kesin büyük bir kavga çıkıyor, daha bugün gördüm. sus işte adam hazır alttan almış.
    o son anda edilen laf var ya laf! kanın beyne sıçradığı andır. arada susmak lazımdır.

  • bugün için geçerli olan tutardır. tabii dolar kurunun 17.20 tl olduğu ortamda bunu konuşmak zaten mantıksız ancak bahsi geçen "asla" bugün hükümet istifa etse, erdoğan aday olmayacağını açıklasa, türkiye tüm dış politika sorunlarını çözse bile demektir. şöyle ki;

    türkiye asgari ücret uygulamasına 1974 yılında geçmiştir. 1974 yılından bugüne net asgari ücretler ve dolar karşılıkları şu şekildedir: görsel

    görüldüğü üzere 1974 yılından bugüne kadar (verildiği dönemdeki) en yüksek asgari ücret karşılığı 430,13 usd ile 2016 yılında görülmüş. yine 1974 ile bugünün asgari ücret dolar karşılığı ortalaması 219,36 usd'dir. (2022 için 320 usd kullanıldı)

    bu verileri paylaşma sebebim asgari ücretin dolar karşılığının 430 usd'nin üzerine asla çıkmadığı ve bu seviyeye de henüz 15 temmuz, havalimanı patlaması vs. gibi önemli olaylar gerçekleşmeden ulaşmışız.

    asgari ücret için psikolojik sınırın 450 usd olduğunu düşünerek hesaplarsak, bugün ilk paragrafta yazdığım tüm olumlu gelişmeler olsa dahi doların inebileceği minimum seviye: 4250 tl/450 usd = 9.44 tl'dir.

    asgari ücretin 6.000 tl olacağı konuşuluyor. bunun gerçekleştiği gün için hesap yaparsak kurun ulaşabileceği minimum seviye 6000 tl/450 usd = 13.33 tl'dir.

    2023 seçimlerinden sonra asgari ücretin 10.000 tl olacağını düşünelim bu sefer dolar kurunun minimum seviyesi 10000 tl/450 = 22.22 tl olacaktır.

    yeni gelen hükümet bu seviyeyi geçmek isteyebilir, dolar karşılığını daha yüksek yapabilir diyenler çıkacaktır ancak bu mümkün değildir.

    bugün hükümetin değiştiğini, tüm olumlu gelişmelerin gerçekleştiğini ve doların 4 tl'ye düştüğünü düşünelim. bu durumda asgari ücretin karşılığı 4250 tl / 4 tl = 1063 usd edecektir. bunun işverene maliyeti ise 1.470 usd olacaktır.

    şimdi eğri oturup doğru düşünelim, bu ülkede herhangi bir işletmeye 1470 usd asgari ücret ödetmek mümkün müdür? asgari ücret tarihi boyunca ulaşılmayan bu seviyelere ulaşmak mümkün müdür?

    ben cevap vereyim: bu önümüzdeki en az 20 yıl için imkansız bir olasılıktır. dolayısı ile yapılan her asgari ücret zammı, zammı alanlara derman olmadığı gibi dolar kurunun yerini sağlamlaştırmaktadır.

    her bir asgari ücret zammının ardından (ki son zamda usd karşılığı sadece 320 usd'ydi) açıklanan tutarı 450'ye bölerek kurun ulaşabileceği minimum seviyeyi hesaplamak mümkündür.

    bu arada bazılarınız "dolar düşerse asgari ücreti de düşürürler" diyebilir. bunun için de yukarıdaki tabloya tekrar bakabilirsiniz. asgari ücret tarihinde asgari ücretin düştüğü hiç görülmemiştir. alım gücü düştüğü halde eline geçen paranın miktarı artınca halay çeken bir halka alım gücü yükselse de önceki aldığında daha az para verirseniz ortalık karışacaktır.

    bu nedenle de dolar kuru, "asgari ücret küçük eşit 450 usd" denklemine göre daha düşük olacağı seviyelere inmesi durumu faiz ayarı ile düşüş durdurulacaktır. tek çare paradan sıfır atmaktır ki paradan sıfır atmak yeni bir para birimine geçiş yapmak demektir. bu da 2009'daki gibi önce başka bir para birimine ytl gibi geçmeyi sonra tl'ye geri dönmeyi gerektirir. pratikte ise asgari ücret / dolar kuru dengesi değişmez.

    __
    not: bu hesapta gösterilen hangi yılın asgari ücretinin bugünkü değerinin daha yüksek olduğu değildir. asgari ücretlerin verildiği dönemdeki karşılıklarıdır bu nedenle de enflasyon hesabı yapmanıza gerek yoktur.