hesabın var mı? giriş yap

  • diyelim iliski bu yil bitti. iliskinin baslama yili 2004. yugoslavya vardi lan o zaman. yeni yikilmisti. putin, bush, tayyip gibi dunya liderleri yeni yeni isimlerini duyurmustu. saddam, arafat, kaddafi, bin ladin dunya gundeminin en populer isimleriydi. lebron liseyi yeni bitirmisti. messi'yi kimse bilmezdi. xavi genc yetenekti. robben chelsea'de yine 53 yasinda idi. jose mourinho'nun saclari siyah idi. twitteri gectim youtube, facebook falan yoktu. ayrilmadan once bi daha dusunun. beraber bi tarih yasamissiniz amk. david seaman hala kaleciydi. freddie mercury'den sonra 2.biyikli ingiliz.

  • zahmete girip takımla istanbul'a gelmesine de gerek yokmuş, oklahoma'dan atsa yine sokar pezevenk.

  • keşke tek dertleri maaşları olan diğer öğretmenler de bu şekilde ders anlatsa. işini severek yaptığı çok belli.

    tanım: ilkokul düzeyinde ingilizce için olması gereken anlatım tekniğidir.

  • son milli takım hocalığı serüveninde yaşadıklarına bir bakalım:

    hoca milli takımın başına geçtiği andan itibaren giyimi ve hatta saç kesimi konusunda eleştirildi. gazetelerde "bu hoca bize extra light" diye başlıklar atıldı. köylülüğüyle alay edildi, konuşma tarzıyla alay edildi. "kaleci adama milli takım emanet edilmez" diyenler vardı. 2002 dünya kupası boyunca oynattığı oyun eleştirildi, beğenilmedi. yarı finalde fenomeno ronaldo'lu brezilya'ya 1-0 kaybetti diye topa tutuldu. dünya kupası'nda ilk kez tur gören türkiye'yi, finale çıkaramadığı için çıktı televizyonlara özür diledi. başarısının yanından geçilememesine rağmen hala "hiç büyük takımla oynamadık o kupada" diye başarısı küçümseniyor.

    şimdi bu adama her fırsatta çakma filozof diyen adamlar milli takım'ın başına geçmesini istiyor. hoca aradığı mutluluğu beşiktaş'ta bulduğu gibi yıllar sonra itibarı burada iade edildi. bozmaya da kimsenin gücü yetmez.

    tanım : beşiktaş'ın hocasıdır.

  • başlığı okuduğumda italyan koca bulunca din değiştiren manken zannettim.

    baya bildiğimiz sucukmuş anasını satayım.

  • (bkz: öncelikle aramaya inandım)

    geçen radyoda rhcp çalınca, şarkı bittikten sonra dedim ki spotify'dan biraz rhcp dinleyeyim, zira uzun zamandır dinlememiştim. bir kaç şarkı üst üste (tesadüfen) kaliforniya lafını duyunca, zaten bir albümlerinin adı "californication" olunca, ulan dedim, anthony neden bu kadar kaliforniya diyip duruyor, nedir bu kaliforniya sevdası?

    bu durumun arkasında sakin'in ilk albümünün isminin hayat olmasının sebebi gibi bir hikaye var mı diye düşündürtmedi değil. bilenler bilir, sakin'in ilk albümündeki bütün şarkı sözlerinde hayat vardır, albümün adı buradan gelmiştir. yok ulan tabi öyle değil ama 3 şarkısı haricinde bütün sözlerde hayat geçer. neyse konumuza dönelim.

    merak edip öğle aramda gizli işsiz olarak araştırmaya başladım. önce a-z lyrics adlı web sitesinde california diye aratıp rhcp olanları listeledim.

    (bkz: dani california)
    (bkz: californication)
    (bkz: parallel universe)
    (bkz: around the world) - bunda alabama'yı da anıyor reyiz.
    (bkz: the getaway)
    (bkz: sick love)
    (bkz: readymade)
    (bkz: tear)
    (bkz: emit remmus)

    böyle bir sonuç bekliyordum açıkçası, ancak nedense beni tatmin etmemişti. daha fazlasını bulurum ümidiyle rhcp'nin bütün sözlerini araştırmaya başladım. ama a-z lyrics, manyak gibi şarkı sözlerini tek tek açıp aramamdan rahatsız olmuş olacak ki ip'mi blokladı. bu işte bir iş vardı. iyice kıllanmıştım.

    merakım gittikçe artıyordu, dolayısıyla google'da farklı şekilde aramaya başladım. ve araştırmalarım sonucunda, hikayenin ne olduğunu ortaya çıkaramasam da, herkesin bu durumun farkında olduğunu hatta mtv'nin olayı iyice dalgaya vurduğunu buldum:

    http://www.mtv.com/…nia,songs%20(give%20or%20take).

    işin reddit boyutunun da var olduğunu öğrendim. hayır arkadaşlar, bu reddit'te görüp buraya taşıdığım bir şey değil. emeğe saygı lütfen.

    https://www.reddit.com/…s_california_has_been_said/

    reddit'te de benim kafada bir eleman aynı şekilde aramış taramış ve 23 defa geçtiğini bulmuş. ek olarak, bu kaliforniya referansları mevzusu grup için bayağı bayağı bilinen bir dalga malzemesiymiş. öğrenince ufkumu iki katına çıkarmadı tabi, ama beni epey şaşırttı.

    burada da benim yaptığım araştırmayı çoktan yapmış bir arkadaşın linkini bulabilirsiniz;

    https://www.quora.com/…n-them-and-can-you-list-them

    daha bombası, aşağıdaki linkte de rhcp'nin referans verdiği bütün yer adlarının yer aldığı grafiği bulabilirsiniz:

    https://adiabat.wordpress.com/…d-hot-chili-peppers/

    son olarak da bu kadar rhcp'den bahsetmişken, performanslarını koymamak olmazdı:
    https://www.youtube.com/watch?v=z0axjuy1_gy

  • hayatimda bazi ritueller var. mesela her sabah kahvemi alip gazetemi okudugum bank da bunlardan biri. biraz amerikanvari evet, ama olsun.

    son iki aydir, tahminimce 60 yaslarinda, dislerinin yarisini kaybetmis, agir adimlarla yuruyen, inceden beli egilmis, basindan sapkasi hic eksik olmayan, sevimli bir amca geliyor her sabah yanima. alman disiplini iste, her sabah 7:40-45'te yanimda oluyor. tanimiyorum. iki aydir hic konusmadik; ama her sabah yanima gelip oturuyor. yaptigi tek sey, oturduktan on saniye sonra basini hafifce gazeteme cevirip goz ucuyla tarihe bakiyor olusu. kisik bir sesle dienstag(sali) diyor ve gidiyor. samstag(cumartesi) diyor ve gidiyor. haftanin yedi gunu boyle. gune bakmaya geliyor. ben de arkasindan gulumsuyorum sadece.

    ne olduysa dun oldu. saat 7:55 olmustu. hala gelmemisti. iki aydir ilk defa boyle bir sey oluyordu. ne okudugum gazeteye odaklanabiliyordum, ne de kahveden tat alabiliyordum. gozum sadece o'nu ariyordu. niye gelmemisti? endise ediyordum. basina bir sey mi gelmisti? gun boyunca aklimdan cikmadi. "montag" demesi gerekiyordu o gun. o kadar kafama takmistim ki, ruyama bile girdi gece.

    bugun sabah oldu. ben yine gazetemi ve kahvemi alip banka oturdum. sadece gelmesini bekledim, adini bile bilmedigim o adamin. kahve iciyordum; ama gazete okumuyordum. saat tam 7:43'te belirdi kendisi. uzun zamandir boyle mutlu oldugumu hatirlamiyorum. oyle bi heyecanla actim ki gazeteyi. bu defa o basini cevirmeye zahmet etmesin diye epey sag tarafa dogru okuyordum. oturdu, on saniye gecti, yine basini cevirdi, bakti, "dienstag" dedi ve kalkip gitti.

    bu defa tedbirliydim. arkasindan fotografini cektim. olur ya bir gun gercekten hic gelmez. anisi kalsin bende.

    http://i.imgur.com/k3q5dyo.jpg
    - http://i.hizliresim.com/oeyeqx.jpg

    bir daha boyle yapma amca.
    gelmeyeceksen bile haber ver.

  • yillar once basima gelmisti. ankara'da bir restoranda yemek yedikten sonra hesabi odemeyi unutup kalkip gitmistim. saatler sonra cebimdeki paraya baktim bir terslik var, olmamasi gereken para hala orada, hesabi odemeyi unuttugumu hatirladim.
    hemen kostum mekana "hesabi odemeyi unutmusum yaw kusura bakmayin." dedim

    adam "biliyorum abi, sorun degil" dedi
    "kardes biliyorsan neden durdurmadin, utandim bak simdi." dedim
    "abi dunya hali, paran yoktur falan durdurup utandirmak istemedim." demisti.

    yemekler cok guzel degildi ama boyle bir guzellik var tabi...