ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bebeğini bırakıp tatile giden çift
-
ya yine salak salak başlık açılmış yorum yapılmış. ya kardesim büyük ihtimalle zaten 1 5 yıldır tatilde bırakacakları büyükanne bakımı için destek oluyorudur. annenin ve babanın mental sağlığı için böyle aralar iyidir. kısa tatile gidecek ana babalar buradaki gerizekalı yorumlara kulaklarını tıkasınlar.
tanım: mal beyanıdır.
ekleme: yani bu konu ruhsuzluğa nasıl bağlanmış inanılmaz. çocuk yetiştirmenin anayasal kuralları yoktur. her aile, her çocuk kendine hastır.istisnaları saymıyorum ama her çocuk anası babası için biriciktir, onların canıdır, ciğeridir. insanlar kim oluyorlar, hangi hadle o aileleri ruhsuzlukla itam edebiliyorlar çok enteresan. 3 günle 5 günle ne çocuk bağlanma problemi yaşar ne de krize girer hele ki bakımına doğumundan dahil edilmiş bir büyükanne ile kalıyorsa. sağlıklı çocuklar sağlıkli ebeveynlerle mümkün. saçmalamayın.
xmasterx
maaş ödenmedi diye iş bırakan çalışan
-
beni çok şaşırtan çalışan.
halbuki köleliğe devam etmeliydi.
not: işverenim.
hindistan'da düzenlenen vücut geliştirme yarışması
-
ülkede nasıl bir tersoluk varsa azıcık adele yapanları dereceye sokuyorlar.
aydemir akbaş'ı göndersek 3. olur amk.
badak
-
piyango kendisine çıksın ister ama bilet almaz.
galatasaray
-
oturdum, çayımdan bir yudum aldım ve arkama yaslandım... gözlerimi kapadım ve "iyi ki galatasaraylıyım" dedim...
ardından gözlerimi açtım, kupam yok... onu da almış...
debe edit'i: (bkz: minik gülce için yardım kampanyası)
yaran youtube yorumları
-
http://www.youtube.com/…ure=fvwp&v=gpr84xf7n5s&nr=1
cumhurbaşkanının ingiltere kraliçesi ile buluşması.
millet kavga ederken gelen yorum;
"here is a little misunderstanding. that first lady and president are not from turkey(istanbul, raki, kebab, bosphorus). they are from sincan(xinjiang) region of china. they are president and first? lady of uygurs! please do not confuse with turkey-turks.
ps: yukarı parmağa(beğen) basın destek verin ibneler. ihaleyi uygur türklerine yıkalım."
marlon brando'nun oscar protestosu
-
tören sırasında kızılderili bölgesinde bir kızılderili kayığı ve yerli arkadaşları ile balık tutuyor olması da başka bir şahane durumdur. yanisi bu dünyadan böyle taşşaklı adamlar geçti. bakmayın (bir kaçı hariç) soytarı dolu olmasına şimdilerde bu alemin.
türkiye'deki evlerdeki ses izolasyonu problemi
-
(bkz: #155451204)
ben satıcıya bütün detayları sordum ev alırken. duvarı, camları, tesisatı, temeli...sordum ama adamın dediklerinden hiçbir şey anlamayacağımı bilerek sordum. bir umut belki bir şey bildiğimi sanır da beni kazıklamaz diye. anlattılar da anlattılar, doğal olarak ben hiçbir şey anlamadım. debe entrisindeki teknik terimleri anlamadığım gibi.
hayır, araştırsan da öğrenemiyorsun. bir internet sitesinde başka bir şey diyor, diğer sitede başka bir şey. standardı bulmak samanlıkta iğne aramak gibi.
alıcıyı kazıklamak o kadar kolay ki. bir müteahhit, inşaatında yazarın dediklerini yapmadığı halde ben sorduğumda yapmış gibi anlatsa ben gerçekten yapıp yapmadığını nereden bileceğim? "arada argon gazlı double cam" kullandım dese, falanca izolasyon malzemesi kullandım dese bunu doğrulamak için yapabileceğim hiçbir şey yok ki. projeyi alıp baksam ondan da anlamayacağım.
satıcı ahlaklı olacak, satıcı. alıcı bilemez. keşke cümlenin burasına bir virgül atıp "bilmesi de gerekmez" de diyebilsem. ama bu ülkede bunu diyemiyorum. kazıklanmamak için her bok hakkında bir miktar bilgimizin olması şart gibi bir şey.
en basitinden, lastikçiye gidiyorum; "fren balataları bitmiş, teker oluk derinliği bilmem kaç olmuş, değişmesi lazım" diyor. ben şimdi balataların gerçekten bitip bitmediğini nereden bileceğim? tekerlerin değişim zamanın gelip gelmediğini nasıl anlayacağım? lastikçiye giden herkes tekerler, balatalar, jantlar hakkında araştırma yaparak mı gitmeli?
yazar güzel demiş ama, ahlaksız bir müteahhidin bir alıcıyı kandırması kadar kolay bir şey yok. buna engel olması gereken de devlet.
devlet, alıcı her halt hakkında bilgi sahibi olmak zorunda kalmasın diye var. standart belirleyecek, denetleyecek, uymayanlara ağır cezalar getirecek. toplumun azımsanmayacak bir kısmının ahlaki ve vicdani yetmezlik yaşadığı bir yerde en ufak detaylara bile standart getirecek. "yalıtımı şu malzemeyle yapacaksın, şu kadar kat izolasyon yapacaksın, boyanın şu özellikleri olacak, temel şöyle olmak zorunda... her aşamasını gelip denetleyeceğim" diyecek.
devlet bunları demediği için de alıcılar müteahhitlerin insafına kalıyor işte. benimki boş istek biliyorum. bırak evi, daha araba piyasası kara borsacıların elinde. arabaların ikinci elinin, sıfır fiyatını geçtiği ülkede kurduğum hayallere bak benim de.
sevgilinin doğru kişi olduğunun anlaşıldığı an
-
ışığı açtığınız andır.
17 aralık 2018 fenerbahçe bb erzurumspor maçı
-
puan farkı olarak malesef denk gibi dursak da bu sezon ilk kez rahat kazanacağımızı düşündüğüm maç. zira ligdeki en kötü futbol oynayan takımla oynayacağız. kazanıp en azından düşme potasından kurtuluruz (malesef derdimiz bu) ligi de 10. sıra civarında bitirecegimize inanıyorum.
not: erzurumspor
whatsapp'ta rastgele numara kaydedip kız bulmak
babalarının mesleğinden utandırılan çocuklar
-
çocuktuk ufacıktık,
-"baban ne iş yapıyor" dediler
-"ressam" dedim.
-"ha boyacı yani" dediler.
-"hayır ressam, boyacı değil. hem boyacı olsa ne olurki, o benim babam, her haliyle severim onu ben" dedim.
-"ay boyacı olsa ne olur dedi yaaa. boyacı, amele yani, iğrenç..." dediler.
insanlıklarından utandım.