ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
esra elönü
-
başörtülü sürücülere alkol testi yapmanın hakaret olduğunu iddia etmiş. yeni farkettim.
ne içmiş acaba kendisi, neyin kafasını yaşıyor?
o zaman alkol alan kadınlar, taksın başörtüyü çıksın trafiğe..
polisin "görevini" yapması kimseye hakaret değildir. polisin görevi, "başörtüsü takıyor o halde içki içmez, hırsızlık yapmaz" vs. diye akıl yürütmek değildir.
öyle olsaydı sadece dini inanışlarını sorup insanlar hakkında yargıda bulunması gerekirdi.
polisin "hakaret" ettiği durumlar da çok zaten, ama bunların arasında başörtülü kadınlara alkol kontrolü yapmak yok, daha geçen karakolun ortasında kameraların önünde bir kadını dövdüler.. yerde yatan kadınları tekmeliyorlar..
ama kendisinin başörtüsü taktığı için "ayrıcalıklı vatandaş" muamelesi talebi görmesi gerektiğini söylemesi, herkesin zekasına hakarettir.
bir erkeğin fakir olduğunu anlamanın yolları
-
eline bi puding kabı vermek.
açtıktan sonra jelatinini yalıyorsa fakirdir.
meşgalesi olmasa terim'i de akil listesine alırdım
-
bir rte açıklamasıdır.
ayrıca 63 tane akilin boş gezenin boş kalfası olduğunu da öğrendik.
not: aklıma ne geldi adam ne güzel onu alırdım bunu çıkarırdım diyor, ne derse o. ileri demokrasi bu olsa gerek.
mersin lisesinde çekildiği iddia edilen görüntü
-
gerizekalı bir öğrenci(?)nin eğlenerek çektiği, benimse onların adına utanarak izlediğim görüntülerdir. bu görüntülere yabancı değilim ama hiçbir öğretmenin bu kadar da sabırlı olduğunu görmemiştim, helal olsun.
sözlükçülerin ben de oradaydım dediği olaylar
-
ekşi itiraf başlığına yazacaktım ama bu başlık daha uygun gibi.
(bkz: 16 mayıs 2010 fenerbahçe trabzonspor maçı)
oradaydım ve bununla da yetinmedim. maç sonunda sahaya inen ve timsah yürüyüşü yapan grubun içinde yer aldım.
ne yazık ki; şaka yapmıyorum..
şu hayatta nefret ettiğim 2 kişi var. birincisi 2-2 anonsunu yapan adam, ikincisi de uzun.
gelen mesajlar üzerine edit: 5.sıradaki beyazlı gerizekalı.
şımarık sesli akustikçi kız furyası
-
amk yellozları; hem bizim gibileri adam yerine koymayıp aşağılayacaksınız hem de arabesk müziğimizi kullanıp köşeyi döneceksiniz. yıkıklığımızı sömürmeyi bırakın lan şıllıklar. sizin de, size sanatçı diyen popüler kültür mantarlarının da allah belasını versin.
arkaya bir kemancı, bir klarnetçi koy; çeştır koltuğa yayıl; eskiciden bulduğun salaş şeyleri giy; daya arabeski gitsin. hayatı, sokağı, bilmeyen yeni yetmeler de 'vay be ne kadar da derin' diyerek zengin etsin sizi.
oto kaportacıyı insan yerine koymayıp müziğini çalmaya utanmıyor musunuz lan hiç ? gidin hedonist yaşam tarzınızı yansıtan müzikler yapın, yapabilecek kapasite ve birikim varsa sizde tabii. arabeski rahat bırakın hırsızlar !
starbucks zam protestosu
-
haksız protestodur.
fakiriz arkadaşlar, şunu artık kafanıza sokun.
“oturup bir kahve de mi içemeyeceğiz?” diye soracaklara peşinen cevap vereyim: içecekseniz böyle şikayet etmeyeceksiniz. paranızı biriktirip gidip öyle içeceğiz ya da başka yerden kısıp denkleştireceğiz.
zira 48 lira denen paranın bugünkü kurla karşılığı yaklaşık 2.5 dolar.
girin bakın amerika’daki starbucks fiyatlarına. bir sürü ürün hala daha amerika fiyatlarından daha ucuz.
fakirlik, gelişmemiş bir ülke vatandaşı olmak böyle bi şey.
sahte zenginlik bitti arkadaşlar. dilerim bunlar iyi günler değildir.
alışsanız iyi olur, yoksa çok ağlar durursunuz.
editbucks: arkadaşlar bana neden çemkiriyorsunuz? sanki zamları ben yaptım, sanki ben çok memnunum.
ok, keşke bölgeye göre fiyatlandırsa, keşke burda da 2.5 lira olsa. hepsine ok diyorum. hepiniz haklısınız.
merciler kontrol etsin diyen arkadaşlar: kontrolünü umduğunuz mercilerde en baştan sağlıklı işleyen bi kontrol sistemi olsa, zaten böyle fakir olmazdınız diye tahmin ediyorum. ama siz daha iyi bilirsiniz tabii.
lütfen kabul edemediğiniz fakirliğinizden alevlenen ateşli hırslarınızı fakirliğinizin sorumlusu olanlardan çıkarın; ben de siz gibi fakirim.
editté macchiato: sevgili arkadaşlar, iyi niyetlisiniz anlıyorum. buyrun, edin protestonuzu; ben kimse protesto etmesin demedim. hepinizi destekliyorum gönülden.
alçak kahve sektörünü yola getirince eliniz değmişken elektronik eşya, et süt gibi temel gıda ve araba/taşıt satıcılarını da protesto etmekten geri durmayın.
onlar kim köpek de bu millete 40-50bine telefon satmaya kalkıyor?
kahve sevdasına kapılıp, etin fiyatından daha pahalıya peynir satan alçaklara da bi protesto ayırmadan geçmezsiniz umarım.
fındık da çok pahallandı bence; hatta duyduğum kadarıyla almanya’ya burdan giden fındık orda daha ucuz(muş). fisko birlik mi kimse sorumlusu o da bi zılgıtı hak ediyor diye düşünüyorum; onu da sakın boş vermeyin.
ayrıca şahsi ricam, selpak’a da el atmanız. 10 tane selpak mendili 38 liraya aldım dün. tuvalet kağıdını da söyleyecektim de bir an fakir olduğumu hatırlayıp selpak tuvalet kağıdı benim neyime diyerek vaz geçtim.
böyle böyle teeek tek hepsini yola getirip, o pis iç ve dış güçlerin oyununu da bozmuş olursunuz.
hadi bakalım; aslansınız, kaplansınız.
şimdi müsaade ederseniz zar zor aldığım ristretto biancomu içmem gerek daha fazla soğuyup tadı kaçıp param boşa gitmeden.
siz bir ristretto bianco kaç lira biliyor musunuz?
biriyle samimi olunduğunun anlaşıldığı an
-
sustuğunuz zaman da rahat olabildiğiniz, ne söylesem derdi çekmediğiniz andır.
yiğit özgür
-
sabah sabah yarabilen insan bu.
satici1: hosgeldiniz... kampanyamiz var! simdi alin ekimde odeyin!
satici2: hosgeldin... bizde kampanya yok! simdi alirsaniz ekime, almazsanız sikime kadar ödeyin!
musteri: (satici2ye parmagini uzatarak): siz biraz daha samimi gibisiniz...
satici2: elbette yarraaaam
yaran fıkralar
-
kayserili dede artık ölüm döşeğindedir, tüm ailesi yanındadır ve olay gelişir;
+ oğlum burda mı?
- burdayım baba.
+ karım burda mı?
- burdayım hayatım.
+ torunum burda mı?
- burdayım dede.
+ hepiniz burdasınız, dükkana kim bakıyo lan !?!?