hesabın var mı? giriş yap

  • bunu bir avrupa ülkesinde yaşamış biri olarak söylüyorum , eğer avrupa da oranın vatandaşına bir turist böyle davransa, o ve sülalesini tüm avrupa birliğine almazlar neredeyse isterse kişi başı 100.000€ bıraksınlar, ülkemiz ve itibarımızı rezil ettiler.

    ek: arkadaşlar avrupa da öğrenci olarak 3 yıl bulundum, iş için bir çok kez gittim.

    konuyu şöyle gerçek bir örnekle açıklayalım; bir arkadaşım tramvaya biletsiz binmiş öğrenciyken, ardından oranın vatandaşı bir kadınla evlilik yaptı yedi yıl sonra vatandaşlığa başvurduğunda, sen yedi yıl önce tramvaya biletsiz binmişsin, buradaki insanların hakkını gasp edemezsin ve saygısızlık yapamazsın o yüzden senin vatandaşlık hakkını bir müddet daha erteliyoruz diye önüne çıkarmışlar, bence de haklılar ve açıkçası bu duruma da saygı duydum. bu örnek canlı olarak yaşadığım şahit oldum bir örnektir. yukarıda yazmış olduğum durum çok acayip gelmesin kimse.

  • cengiz inşaat denen firmanın bir paravan olduğunu düşünmekteyim. o paraları ona yedirmezler. kime gemicik, kime isviçre'de hesap oluyor acaba bu paralar?

  • rahmetlinin bazi kisiler tarafindan sevilmemesinin sebebi bilim ile hayal dunyasini birlestirmesidir, ve salt bilim ve eldeki kuramlar ve somut degerler yerine biraz hayal gucu kullanip nelerin olabilecegi ihtimallerini kurgulamaya girdiginde konvansyonel bilim adamlarinin hoslanmadigi bir sey yapar, sonra da lafi yer.

  • "yarın, öbür gün bu dinciler iktidara gelip imam hatipten yetiştirdiği talebeleri yargıç, avukat, hekim, mühendis, belediye reisi gibi devletin her koluna atayıp, en son bu talebeleri harbiyeye sokarak orduyu ele geçirip devleti her koldan kuşatacaklar. ama şu an kimse bunun farkında değil" diyerek geleceğe ışık, projeksiyon, hatta deniz feneri tutan; "türk insanının yüzde 60'ı aptaldır" sözüyle tepki çekip özür dileyen ve sözünü "türk insanının yüzde 90'ı aptaldır" şeklinde düzeltip alçaklara uğratılan yurdum insanına dair en bir gerçek tespiti yapan büyük usta aziz nesin'in vefatı. yıldırmaya, hatta öldürmeye çok çalıştılar ama bir kalp krizi sonucunda vefat etmişti aziz usta.

  • william bill bernbach, reklamcılığa yeni bir bakış açısı getiren, efsanevi mad men dizisine ilham kaynağı olan insan.

    13 ağustos 1911'de amerika’da sanatçı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. eğitimini ingiliz dili üzerine aldıktan sonra felsefeye merak sarar. iş hayatına girdikten sonra bir ajansta metin yazarı olarak çalışmaya başlar.

    farklı birçok ajans ile çalıştıktan sonra 1949 yılında arkadaşları ned doyle ve mac dane ile birlikte doyle dane bernbach (ddb) reklam ajansını kurarlar. ddb’de bulunduğu zaman diliminde reklam sektöründe iz bırakacağı, ders niteleğinde reklam kampanyalarını hazırlayacağı dönemdi. bernbach’ın sivrilmesini sağlayan şey farklı olmasıydı. kullandığı dili ve ince esprileri onu ön plana çıkarmıştı. volkswagen kampanyası “think small”, avis “we try harder” ve polaroid gibi markalar için hazırladığı reklamlar arasında alanının en dikkat çekici olanlarıydı. bu çalışmalara göz atmak gerekirse:

    bernbach’ın efsanevi çalışmalarından biri olan “think small” sloganlı volkswagen reklam kampanyası, onun yansıtan en güzel örneklerinden birisidir. en başarılı 100 reklam kampanyası arasında yer alan bu kampanya, volkwagen’i amerika’daki en dikkat çekici otomobil markası yapmıştır.
    https://www.youtube.com/watch?v=uulzmz_sd_e

    pek popüler olmayan avis markası için farklı bakış açısını kullanarak "biz 2 numarayız. bu yüzden daha çok çalışıyoruz” der. “we try harder” sloganıyla marka gündeme oturur.

    ıt’s so simple – bu kadar basit” sloganıyla tüm zamanların vazgeçilmez fotoğraf makinesi polaroidin yaygınlaşmasını sağlayan bu kampanya ilk çalışmalarından birisidir.

    mad men’in senaryosu hazırlanırken ilham kaynağı olan reklamcılık dünyasının bu dahi ismi 1982’de lösemi nedeniyle 71 yaşında vefat etmiştir. mezar taşına “he made difference" yazdırarak farkını belli eden bu reklam sanatçının ilham değerindeki bazı sözlerini paylaşmak gerekirse:

    -bir ürünle ilgili doğru şeyler söylersiniz… kimse sizi dinlemez. bunu öyle bir ifade etmelisiniz ki, insanlar içlerinde hissetsin. çünkü hissetmezlerse hiçbir sonuç alamazsınız.

    -bir sayfaya ağlayan adam resmi koyabilirim, bu sadece ağlayan bir adam resmi olacaktır. ya da onu sayfaya öyle bir yerleştirebilirim ki, ağlamanız gelir. ikisinin arasındaki fark sanattır; iş dünyasının ısrarla reddettiği, elle tutulamayan bir şey.

    -amaç, bir ürünü herkes tarafından bilinir hale getirmek değil, onu talep edilir hale getirmektir. en tanınan bazı markalar bile bunu yapamadığı için yok olmuştur.

    -renksiz bir gerçek kimsenin dikkatini çekmez. heyecanlı bir yalan ise, mutlaka dikkat çekecektir. iyi ve dürüst insanların anlaması gereken budur. aktarmaya çalıştıkları heyecanlı ve özgün değilse, yapılan iş ölü doğar.

    -kışkırtın. ama kışkırtıcılığınız ürününüzden kaynaklansın. eğer reklamda kafasının üzerinde duran bir adamı sadece dikkat çekmek için kullanıyorsanız, yanlış yapıyorsunuz. ama eğer ürününüzün baş aşağı duran adamın cebindekilerin yere düşmesini engellediğini anlatıyorsanız, o zaman doğru olanı yapıyorsunuz demektir.

    kaynak: listelist.

  • sonbaharı seven insan.
    ben severim. evi sevmekle ilgili olabilir mi acaba? böyle havalarda peluş terlikler, pijamalar, sıcak çikolata, çay ya da nescafe ve kitap, dergi, gazeteler vardır. ben de bunu çok seviyorum işte.