ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sezar'ın hakkını mahmut'a vermek
-
hemşehricilik. roma imparatorluğu'nu bu anlayış bitirdi.
age of empires'te düşmanın sağ kalan son köylüsü
-
zevk alınan ufak sapıklıklar kıvamında, hardest veya multiplayer modda düşmanı zar zor yenmeye ramak kala son köylü ile acaba ne tür şeyler yaparak toparlanmaya çalışıcak diye kendi haline bırakılan son köylüdür, özellikle bilgisayara karşı oynayıp saatlerce hile ile odun, altın toplayan bilgisayarın aciz bir şekilde neler yapabileceği izlenir. insan o son köylüyü izlemeye doyamaz , zavallım bir maden ocağı açar, bir odun keser, bir kuzu güder, uğraşır durur gariban..
nietzsche'nin ölüm anında çekilmiş fotoğrafı
-
(bkz: bıyıklar içinde yat)
kur'an-ı kerim'le alay eden şerefsizler
-
(bkz: bakara makara)
(bkz: cumaları twitter'da ayet sallamak)
edit: ispiyonlayan arkadaşım; adam diyeceğini dedi. bakara makara diye dalgasını geçti. sen benden ne istiyosun!
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
gheorghe hagi
-
"sağ ayağına kitap yazılır, son satırına solaktı diye eklenir" yorumu yapılan 18 yıl önce bugün galatasaray'a gelmiş bir efsanedir.
yenilen şeyin neye benziyorsa ona iyi gelmesi
-
yıllardır çikita muz yiyen biri olarak katılmadığım önermedir.
kaldırım mühendisi
-
1986 yılında van'a tayin edilmiştim. daha doğrusu sürülmüştüm..1987 de siyasi yasaklıların (demirel,ecevit vs) yasaklarının kaldırılması için referandum yapılacaktı. turgut özal yasakların devamından yanaydı. bu nedenle anap yasaklar lehinde , muhalefet ve hüsamettin cindoruk aleyhte propaganda yapıyorlardı. hüsamettin cindoruk vanda miting yaparken özal için “kaldırım mühendisi”demişti.o dönemde de kraldan fazla kralcı savcılar vardı. hemen başbakana hakaret suçundan cindoruk hakkında dava açtılar.özal da müşteki müdahil oldu. bu davaya ben bakıyordum.
van başsavcısına uğramıştım. odasında otururken telefon çaldı. adalet bakanlığı
müsteşarı arıyormuş.bir süre konuştuktan sonra “davaya bakan hakim şimdi yanımda isterseniz ona sorun” dedi. telefonu aldım kendimi takdim ettim. “ bizim dava ne oldu” dedi. şaşırdım. “sizin davanızı anlayamadım”dedim. “canım sayın başbakanımızın davası “dedi. bu derece taraf tutan bir müsteşar olacağını tahmin etmezdim. ( sonradan neleri gördük). biraz atıştık. sonuçta dava sonuçlandı.savcı temyiz etti. yargıtay beraet kararını tasdik etti.
yani bu söz, yargı kararına göre hakaret değildir.
haka
-
daha önce de yazıldığı üzere yeni zelandalı'lar ve özellikle yerlileri olan maori halkı haka'ya "dans" denilmesinden hoşlanmazlar, zira haka bir dans değil, düşmanı korkutmak, sindirmek için uygulanan bir savaş ritüelidir. mehter'e dans demek ne kadar uygunsuz bir davranışsa haka'ya dans demek de o kadar uygunsuzdur.
metrobüste boş yer görmüş teyze
-
bu teyzedeki;
hız hiçbir çita'da yok,
metrobüsün en ücra köşesindeki boşluğu görebilecek keskin gözler hiçbir kartal'da yok,
önündeki herkesi yararak kenara atabilme çevikliği hiçbir kaplanda yok,
bayılma numarası yapıp rakibini egale etmek istemesi hiçbir ayı'da yok,
ama sorulduğu zaman ayakta duramayacağı kadar kötü durumda kendisi.
fbi'ın özel ajanlar için yaptığı test
-
5'te 0 yaparak arka sokaklar ekibine dahil olduğum test.
rıza babadan görev bekliyorum.