hesabın var mı? giriş yap

  • 1975'te fiilen başlayan lübnan iç savaşı'nın "dişe diş, kana kan" halkalarından en kanlısı. beşir cemayel'in öldürülmesine karşılık falanjistlerin, israil gözetim ve desteği (ışık, izolasyon, silah, üniforma, vb. gibi - direkt müdahale olmadığı varsayılır) ile gerçekleştirdiği katliam. ölü sayısı, israil'in olaydaki etkinliği, vb. gibi pek çok konu halen tartışılmaktadır.
    bütün bunlar tartışıladursun beyrut şehir merkezi tüm ihtişamı ve lüksü ile pırıl pırıl yapay ışıltılarını saçarken sabra ve şatilla hala sefil, hala kalabalık haliyle oradadır ve daha uzun yıllar orada kalacaktır.

  • merkezi bir yerde oturuyorsanız zaten 100-200 metre yakınınızda mutlaka oluyor. hee avantajı nedir aynı binada olunca bir şekilde çalışanlar ile tanış oluyorsunuz. onlar aktüel ürünleri ayırıyor. hak hukuk mevzusuna girmiyorum. bu devirde a101'de bile adamın olacak. memleket o halde.

  • satranç gibi, insanların hamle yapmadan önce genellikle uzun uzun düşünmeyi sevdiği bir oyunda rapid adında, sadece 10 dakika süren ve karar alma mekanizmasını epey zorlayan bir maç türü var. daha sonra rapid’den daha rapid olan * blitz adındaki, sadece 5 dakika süren maçlar gelir. çok hızlı düşünüp karar almanın gerektiği bu tür maçları oynamak bayağı zevk verir. ama satrancın en hızlı oynanan türü blitz bile değil. 2 dakika ve altındaki sürelerde oynanan oyunlar bullet olarak nitelendirilir ve satrancın en çılgın halidir bu oyunlar.

    bu girişi yapmamın sebebi, dünya şampiyonu carlsen'in geçen günlerde lichess'te drdrunkestein nickiyle bir hyper bullet (1 dakikalık bullet'lardan bahsediyoruz burada) turnuvasına katılması ve maçın zaten sadece 60 saniye sürüyor olması yetmiyormuş gibi kendi 30 saniyesinden vazgeçip tüm rakipleriyle berserk diye adlandırılan bu akıl almaz modda oynaması ve neredeyse bir buçuk saat boyunca önüne gelen herkesi tarumar etmiş olması.

    bir insanın 90 dakika boyunca ve her defasında süre bakımından dezavantajlı olduğu halde bu kadar üstün bir odaklanma ile sürekli galip gelebilmesi bana insanüstü geliyor açıkçası. nasıl bir zihin kapasitesidir bu? teknolojinin gelişmediği bir dönemde oynansa ve kayda geçirilememiş olsa "şehir efsanesi" der geçer ve içimizi rahatlatırdık ama videosu da var;

    https://www.youtube.com/watch?v=ntej4moaay0

    edit: ayrıca başlığı şukela modunda okurken gördüm ki oyun açılışlarına çok şeyapmadığı için henüz bir kasparov değil diyenler olmuş. yapmayın etmeyin gençler. okuduğum entry’de söylenenin aksine, carlsen’in yaptığı şey övgüye layık bişidir ve kasparov’la aralarındaki fark buradan kaynaklanıyorsa açılışları umursamayan carlsen daha kötü değil, daha büyük bir oyuncudur. zira satranç oynayan herkesin bildiği üzere, oyun açılışları zekanın değil, çalışmanın ürünüdür ve yeterli vakit ayıran herkesin ustalaşabileceği bir alandır. middle game ve özellikle de endgame denen oyunun sonraki safhalarında ise mental yetenekler kendini gösterir, zeka öne çıkar.

    işte carlsen, oyun açılışlarını yeteri kadar bildiği halde hiçbir açılışa sadık kalma korkaklığını göstermeyip birçok maçta bilgisayarlara göre onu geriye düşüren hamlelerle başlar. zira bilir ki oyunun sonraki bölümleri onun hakimiyeti altında oynanacaktır ve telaşa mahal yoktur. sayısız drawish görünen maçı son kısımda söküp alması da bunun göstergesidir ve bu bağlamda kasparov’dan da tarihteki diğer efsanelerden de öndedir.

  • en az 10 yillik satranc tecrubesine sahip profesyonel oyuncularin uyguladigi, siradan oyuncular tarafindan uygulamasi tehlikeli olabilen teknikler butunu.. bilinenleri $unlardir:

    sadece sah'iniz kalmi$sa kuytu bir ko$eye saklanin.. vezir ve filleriyle ortalikta fink atan rakip sizi goremeyince "bu yone gitmi$ olmalilar!" deyip tahtanin yanindan gecip gidecektir.. karanlik bastirinca atiniza atlayip kacin..

  • olayın başlangıç tarihi 9 temmuz 2023'dür. cumhuriyet'in yaptığı habere göre otoyol üzerinde yarışan otomobillerden biri yol üzerinde ilerleyen araca çarpıyor ve twitter'da @servusbastii kullanıcı adlı arkadaşımızın babasının ölümüne sebep olup annesini de yaralıyorlar. bugün ise olay günü hem otoyolda yarışıp, hem alkollü şekilde araç kullanan, hem de hiçbir suçu yokken bir insanın ölümüne sebep olan katillerin serbest bırakıldığını öğreniyoruz. biliyorsunuz ki türk adalet sistemi geçtiğimiz senelerde verilen tepkilere göre hareket etmeye başladı bu sebeple sizi tepki vermeye davet ediyorum. aşağıya olayla ilgili tüm kaynakları bırakacağım ve sizden babasını kaybetmiş arkadaşımıza ses olmanızı rica edeceğim. bu başlığı ne kadar yukarı taşırsak sesimizin duyulma ihtimali o kadar artacaktır, unutmayın ki orada o gün ölen siz de olabilirdiniz sizin babanız da olabilirdi ve katilleriniz şu an elini kolunu sallaya sallaya geziyor olabilirdi. lütfen destek olalım.

    twitter 1
    cumhuriyet gazetesi haberi
    video
    bilirkişi raporu
    adli tıp ve polis raporları
    alkol testi
    kamera kaydı
    instagram hesabı

    edit: sorulan sorular üzerine arkadaşımız adli kontrol şartı ile serbest kaldıklarını ayda iki kere imza atacaklarını söyledi şu anlık hukuki açıklaması böyle olduğunu belirtti

  • öncelikle (bkz: ankara'da asbest ve kanser iddiaları)

    ankara'da asbest ve kanser iddiaları, son birkaç gündür yaşanan gelişmeler neticesinde iddia olmaktan çıkarak ankara halkı için bir realite halini almış, cumhuriyet tarihinin en büyük skandallarından biri olma yolunda hızla ilerlemektedir. dolayısıyla iddia sözcüğü, içinde bulunduğumuz durumun vehametini ifadede artık yetersiz kalmaktadır. bir başka yazarın diğer başlıkta önermiş olduğu üzere 2017 ankara asbest faciası ifadesini kullanmaya başlamanın daha uygun olacağı fikrine katılıyorum.

    eğer mimarlar odası ankara şubesi ve kimya mühendisleri odası'nın, maltepe'de yıkımına başlanan fabrikanın çevresinden alınan numuneler ile yabancı bir firmaya yaptırdıkları yüzey ölçümlerinin sonuçları gerçeği yansıtıyor ise; ankara'da, yıllar sonra başta akciğer zarı kanseri olmak üzere sayıları korkunç boyutlara ulaşacak olan solunum hastalığı vakalarının şüpheye mahal bırakmayacak şekilde müsebbibi olacak faciadır. izahı ve telafisi mümkün olmayan bu yıkım ile birlikte bütün bir ankara halkının canı hiçe sayılmıştır. bu felaketin ve ömürlerinden çalınan çocukların, gençlerin, bütün bir ankara halkının vebali; başta ankara büyükşehir belediye başkanı olmak üzere büyükşehir belediyesi bünyesindeki yetkili kimselerin, yıkıma göz yuman çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı yetkilileri ile sağlık bakanlığı yetkililerinin, bilirkişilerin, teknik yeterliği olmadığı halde ihaleyi üstlenmeye cüret eden yüklenici firmanın, bu yıkımın gerçekleşmesinde ankara halkının sağlığını ve geleceğini riske atma pahasına menfaat gözeten herkesin üzerinedir.

    öncelikle gelişmeleri kronolojik olarak yazmak ve konu ile ilgili henüz hiçbir fikri olmayan kimseleri yalnızca bu entry ile mümkün olduğunca aydınlatmak isterim.

    15 şubat 2017 tarihinde mimarlar odası ankara şubesi ve ankara tabipler odasının yapmış olduğu ortak basın toplantısında, yapımında 350 ton asbest kullanıldığı tespit edilen tarihi havagazı fabrikasının yıkım sürecine dair duyulan kaygılar dile getirildi.
    ankara tabip odası

    ankara maltepe'de atıl durumda bulunan ve 2006 yılında bir bölümü yıkılmış olan fabrikanın, şartnamede 350 ton asbest ihtiva ettiği belirtilen kalan kısmının yıkımına başlandı.
    hürriyet
    milliyet
    evrensel

    mimarlar odası ve meslek odalarının basın açıklamalarıyla birlikte olay kamuoyunda yankı bulmaya başladı. mimarlar odası karantina çağrısında bulundu.
    mimarlar odası
    kimya mühendisleri odası
    ankara tabip odası
    sözcü

    mimarlar odası ankara şubesi ve kimya mühendisleri odası tarafından yıkımın gerçekleştiği arazi ve civarındaki noktalardan alınan numuneler ile yabancı bir firmaya yaptırılan yüzey ölçümleri neticesinde, yüksek oranda amphibole tipi asbestin bölgeye yayılmış olduğu tespit edildi. mimarlar odası bölge halkının acilen tahliye edilmesi gerektiğini belirtti ve karantina çağrısını yineledi.
    kimya mühendisleri odası
    cumhuriyet

    bölgede yoğun miktarda asbest varlığının kesinleşmesinin ardından ankara tabip odası ve meslek odaları yürütmenin durdurulması istemiyle idare mahkemesine başvurdu.
    mimarlar odası
    bianet

    halkevleri üyeleri, farkındalık yaratmak amacıyla kızılay'da maske ve koruyucu kıyafetler giyerek "havagazı" eylemi yaptı.
    t24
    cumhuriyet

    mimarlar odası'nın asbestli hafriyatı hiçbir koruyucu önlem almadan taşıyan tırlara dair bimer'e göndermiş olduğu şikayet dilekçesi, uyuşturucu ile mücadele şube müdürlüğü'ne yönlendirilmiş ve müdürlüğü ilgilendiren bir husus olmadığı gerekçesiyle geri çevrildi.
    mimarlar odası

    ankara 7. idare mahkemesi, 1 mart 2017'de yürütmenin durdurulmasına karar verdi ve yıkım işlemi aynı gün durduruldu.
    hürriyet
    cnn türk
    sözcü

    ankara büyükşehir belediye başkanı melih gökçek, mahkeme kararına tepki gösterdi ve meslek odalarını tehdit etti.
    dha

    sağlık bakanı recep akdağ, konu ile ilgili açıklama yaptı.
    sözcü

    asbestin ne olduğu ve asbestten nasıl korunulacağı ile ilgili genel birtakım bilgiler için,
    (bkz: asbest/#66600071)

    asbestle çalışma konusunda izlenecek yol haritası ne olmalıdır?

    istanbul'da kentsel dönüşüm kapsamında yıkılmakta olan eski binalar örnek gösterilerek asbest maruziyetinin bizler için yeni olmadığı, havagazı fabrikası faciasının büyütüldüğü dillendiriliyor. yıkımına başlanan bina alelade bir apartman değil; havagazı üretmek üzere inşaa edilmiş, dolayısıyla ısı yalıtımının önem arz ettiği ve 350 ton kadar asbestin her tarafında bol kepçeden kullanıldığı atıl durumdaki bir fabrikadır ve böyle bir fabrikanın usule aykırı biçimde yıkılması halinde etrafa saçılacak asbestin etkileri de yıkıcı olacaktır. yıkımı durdurulan havagazı fabrikasının bulunduğu arazi tez elden çevrilerek karantina altına alınmalıdır. sıfır noktasından ve civar semtlerden düzenli aralıklarla numuneler alınarak, serbest haldeki asbest lifi miktarının ölçümleri yapılmalı ve limit değeri aşan bölgelerde vatandaşların tahliyesi gerçekleştirilmelidir.

    olayın toplumsal histeri boyutuna geldiğini iddia eden kimselerin ne yazık ki asbest hususunda henüz yeterli bilince ulaşmamış oldukları kanaatindeyim. hepimiz hayatımıza kaldığımız yerden devam etmek istiyoruz. yetkili ağızlardan rahatlatıcı açıklamalar duymak, ertesi sabah çocuklarımızı gönül rahatlığıyla okul servisine bindirmek, işimize odaklanmak, soluduğumuz havanın bizi ölüme hızla yaklaştırmadığı geçmişe dönmek istiyoruz. uyuşmak istiyoruz; zira zihnimizin uzun süreli yoğun stres altında sağlıklı biçimde işleyişini sürdürmesi mümkün değil. akıl sağlığımızı koruyabilmemiz için olayın gerçekliğini ve etkilerini gözardı etmek, onu reddetmek, onu unutmak eğilimindeyiz. fakat vaziyeti olduğu gibi kabul edip göz göre göre zehir solumamız, hayatlarımıza pervasızca devam etmemiz, ömrümüzün bir kısmından vazgeçmemiz kabul edilemez. uyanık kalmalıyız. ankara halkının bu faciayı minimum hasarla atlatmasını sağlayıcı tüm tedbirlerin alınması elzemdir. öyle durumlar vardır ki; sizi radikal kararlar almak zorunda bırakır. bir hortum, bir tsunami, yahut bir yanardağda hareketlilik beklendiğinde afetten etkilenme ihtimali olan insanlar bölgeden ivedilikle tahliye edilir. akl-ı selim sahibi hiçbir kimse yoktur ki başına gelecek bir felaketin varlığını ve gerçekliğini idrak ettiği halde harekete geçmesin, hiçbir önlem almasın. mimarlar odası ankara şubesi ve kimyagerler odasının yıkımı gerçekleştirilen binanın çevresinde yapmış oldukları ölçümler ve kamuoyuyla paylaştıkları veriler neticesinde, ankara'da bir felaketin var ve yaşanmakta olduğundan emin olabilirsiniz. ankara'da vuku bulan bu olay, herhangi bir doğal afetten daha az ciddi değildir. bir doğal afetin sonuçları gerçek zamanlı olarak tecrübe edilmekte iken; asbest denen bu musibet sinsice ilerleyecektir ve neticelerini insanlar ancak seneler sonra çok acı bir biçimde tecrübe edecektir, tek fark budur.

    ihmalkarlık, iş bilmezlik, liyakatsizlik, şark kurnazlığı ve cahil cesareti sonucu başkent ankara'nın göbeğinde meydana gelen bu vahim tablonun ankara halkına daha fazla zarar vermemesi için olaya bir afet ciddiyetiyle yaklaşmak elzemdir. bölgede aldığımız her nefes, havada asılı duran asbest liflerine biraz daha maruz kalmamıza, ciddi solunum hastalıklarının vücudumuzda vuku bulma riskini artırmamıza sebep olacaktır.

    ankara halkı, kendi hayatları ve çocuklarının hayatları için harekete geçmelidir. birey olarak sorumluluklarımız etrafımızdakileri bilinçlendirmek; maltepe, kızılay ve civarındaki semtlerde koruyucu maske kullanmak, içinde en azından biraz vicdan kırıntısı taşıdığına inandığınız yetkililerin açıklamalarını takip etmek ve talimatlarını dinlemek, sosyal medya yoluyla kamuoyu oluşturmaya yardımcı olmak, ilgili kurum ve kuruluşları telefon ve email yoluyla göreve davet etmek, havagazı fabrikasının yıkımının teknik yeterliğe sahip bir yıkım firması tarafından gerekli tüm tedbirler alınarak usule uygun biçimde sürdürülmesini talep etmek ve tatmin edici bir netice alana kadar pes etmemek, durumu kanıksamamaktır.

    asbest konusunda toplumsal farkındalık sağlanması ve yalnızca bu olay özelinde değil; türkiye genelinde asbest ihtiva eden tüm binaların yıkım işlemlerinde azami ölçüde tedbir alınmasının ve yıkımın mevzuata uygun olarak gerçekleştirilmesinin talep edilmesi hususunda hepimize büyük sorumluluk düşmektedir.

  • cinnet halinde dile getirilen bir cümle.
    bombalı saldırı sonrasında çoğusu genç onlarca insan katlediliyor ve yakınını bu patlamada kaybeden bir insanın cinnet halinde ağzından çıkanlarla kendisini yargılıyorsunuz.
    "bu saldırıyı emrediyorsa, dininiz yere batsın" demeye getirmiş o acıyla. artık hangisine inanıyorsan, sence senin dinin, böyle bir patlamayı mı emrediyor? neden rahat koltuğundan acılı birine hakaret ediyor ve suçluyorsun?