ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
pique'nin shakira'yı aldattığı kadın
-
bizim millet kadar goygoycusu olmadığını göstermiştir.
2 gündür gavi'nin annesi muhabbeti dönüyor.
hiç bir ispanyol kaynakta gavi'nin annesi olayı geçmiyor.
sadece shakira'nın başka eve taşındığı yazılıyor bunun da sebebinin pique'nin kendisini aldattığını düşündüğü için yaptığı tahmin ediliyor diyor.
yıllar önce revivo ne güzel demişti:
"türk gazetelerinde doğru olan tek şey gazetenin üstünde yazan tarihtir"
us
-
çok iyi yazılmış get out'tan sonra çok iyi yönetilmiş bir jordan peele filmi. home invasion türüne kendine has bir katkı. günümüzde mesaj içerikli amerikan filmlerinin temel sorunlarından olan 'kendini seyirciden daha zeki görüp seviyesini seyirci seviyesine 'indirme' ve derdini o frekanstan anlatıyor gözükme' tuzağına düşmemesi, tıpkı get out'ta olduğu gibi hikayeye esas lezzetini veren unsur. bu mütevazı tavrın özellikle sözlük ve benzeri platformlardaki seyirci kitleyi cezbetmekte zorlanması normal, çünkü özellikle internet sayesinde yüzeysel derecede jargona hakim olan seyirci aklına meydan okumayan filmleri pek de düşünmeden 'basit' diye yorumlayıp geçiyor. beni stüdyo mahsulü bir korku filmi olarak derdini anlatmaya çalışırken başvurduğu yöntemlerle cezbetti, mesajı get out kadar taze olmasa da ambalajının göze daha güzel gözüktüğü açık. jordan peele ikide iki gidiyor, bir komedi ikilisinin görece geri plandaki elemanında ne cevher varmış meğer. helal olsun ne diyelim.
--- spoiler ---
beyaz çiftin yazlık evlerinde doppelganger'leri ile karşı karşıya geldiği sahnenin hastası oldum. açılar, kameranın pinpon topu gibi hareket edişi, avlunun kullanılışı ve cinayetlerin evin dışından gösterilmesi çok incelikli dokunuşlardı. filmde bu tür dokunuşlardan çok var, ancak malum ortamlara düşünce o sahneye bakmalara doyamayacağım gibi.
--- spoiler ---
e-5'te makas atarken kaza yapan bmw
-
geberdiyse ya da agir sakat kaldiysa sevindigim haber. bu tur olaylarda tek uzuntum, normal bir sekilde yolunda giden insanlara ve araclarina verilen zararlar. yoksa bu davarlarin geberip gitmesi, aramizdan ayiklanmasi tek temennim.
internet'in fişini tak diye eve gelen komşu
-
fişi takılı da parasını ödeyemedim kesmişler sende 150 tl varsa komşu bu ay da sen öde de, bak ne oluyor ondan sonra
hiç yapılmadığı için gurur duyulan şeyler
-
(bkz: ak parti'ye oy vermek)
türk tipi okul mimarisi
-
sırf pencereden oluşur, görünüş önemli değildir. aslolan işlevselliktir, inşa edilirken estetik bir kaygı güdülmez; bu yüzden okulun bahçesine girildiği andan itibaren insanı dersten, eğitimden ve hayattan soğuttur. eğitim denince akla ilk gelen imgedir. yenilerinin bile, 30-40 sene önce yapılan devlet okullarından bir farkının olmaması eğitim denen şeyin "sınıfta ders anlatan öğretmen ve onları dinleyen öğrenci" den ibaret bir olgu olarak görüldüğünün en bariz örneğidir.
türkiye' de eğitimin niteliği tartışıladursun bu okulların neden bu kadar çirkin bir yapıya sahip olduğuna kimse değinmiyor bile. halbuki türkiye' de okul denen yapı, henüz bahçesine adım atıldığında bile antipati uyandıran bir kurumdur.
buradan yakın:
https://eksiup.com/p/he373109dpt8
http://upload.wikimedia.org/…ware_public_school.jpg
http://www.creteschools.com/…48ee2c928c147-79-1.jpg
http://www.google.com.tr/…..1ac.1.8.img.s67pidypxia
bir entry'de bağlantısı verilen şu güzel istisnayı eklemeden olmaz:
https://eksiup.com/p/qf373108c5ju
harvard kantininde profesörle kavga etmek
-
harvard değil odtü.
nasa değil tübitak.
amerikalı değil türk.
afro değil barzo.
profesör değil burhan kuzu.
istanbul trafiği
-
bugün yaşanan versiyonu tamamen takdir-i ilahidir.
yetkililer nereden bilebilir ki trafik kazası olacağını?
elbette son derece inanılması güç bir olay olan bu kazanın kaldırılması da uzun sürüyor.
hani deseniz ki istanbul sık sık trafik kazası yaşanan bir şehir, amenna, hepimiz kızalım yetkililere.
ancak en son kazanın 1953 yılında yaşandığı bir dostluk, barış, kardeşlik ve sevgi kentinden söz ediyoruz. lütfen eleştirirken bunu da göz önüne alın, yapıcı eleştirin, edebsizlik yapmayın.
ilk bilgisayarda yapılan mallıklar
-
ilk bilgisayari oyun yuklu sekilde satin almistik sene 2002. icinde tabiki fifa 2002 var, fakat biz kardesimle hayatimizda ilk defa bilgisayar goruyoruz ve ilk defa fifa oynuyoruz o zaman. bilenler bilir, fifa 2002 world cup da takimlari secip turnuva basladiginda her mac baslarken, klavye ile oynamak istedigin takimi her seferinde isaretlemen gerekiyor. eger bu islemi yapmaz ve taraf secmez isen, biligsayar kendisi oynuyor. biz bir yaz boyunca kardesimle oynadigimizi zannedip ekranin basinda cpu nun yaptigi hareketleri izledik.