hesabın var mı? giriş yap

  • kovulma değildir ama çok çirkin bir andır. adama teşekkür eder gönderirsin, reklam veya tanıtım girer sonra da o yokken haberini okursun. adab-ı muaşeretten bîhaber, doğru iletişim kurmayı beceremeyen iki kadın gördüm ben orada...

  • dürüst olmak.

    bankada müdürdü. bankanın sinema günleri olurdu, daha önce izlediğimiz bir film ise bilet getirmezdi. bir daha izlemek istiyorsanız para vereyim kendiniz gidin devleti sömürmeye gerek yok derdi.

    bankanın ajandaları olurdu. ev için bir tane getirirdi. biz bütün kardeşler isterdik. yine aynı hikaye. para vereyim kendiniz alın.

    pasomu kaybetmiştim, yenisi çıkana kadar kardeşiminkini kullanıyordum. duyunca kafayı yedi. kaybettiysen vereceksin paranı, tam bilet alacaksın dedi. devleti sömürmeye gerek yok.

    sonra ne mi oldu? tabii ki de devleti kurtardı. ah canım babam benim ya.

    edit: `@bazenuyur`'un ricası üzerine: (bkz: #110005689) sahiplendirelim şu yavrucakları.

  • mutsuzluğun yarattığı yorgunluk.

    bir yaz sabahı, ayağımı sürüye sürüye işe giderken bakıyorum, herkesin yüzünde safi bezginlik, bıkkınlık, umutsuzluk. bir yaz sabahı böyle mi olmalı ulan?

  • sadece matematiksel olarak kanitlanmis kara deliklerin elle tutulur gözle görülür bir kaniti var artik. sadece 400 küsur yil önce dünya sabit degil, günesin etrafinda dönüyor dedigi icin öldürülen giordano brunodan bugüne gelinebildigine inanamiyorum. su görüntüyü olusturmak icin tam iki yildir ugrasiyorlar. new horizonsdan önce neye benzedigini bile bilmedigimiz plutonu sadece iki yil önce net bir sekilde görebilmistik.

    sanilanin ve bekledigimzin aksine samanyolu galaksisinin yani icinde oldugumuz galaksinin merkezindeki sagittarius anin degil de, messier 87 galaksisinin merkezindeki kara deligi görebildik. messier 87, 50 milyon isik yilindan daha uzakta. (tam olarak 53,5 milyon) uzak oldugu icin de bize kadar gelen titremelerinin az olmasindan dolayi sagittarius adan önce bu kara delik icin calismislar.

    *bulunan hicbir bulgu einstein'ın izâfiyet teorisiyle celismiyormus.

    *bu görüntü dünyanin farkli yerlerindeki 8 teleskobun iki yildir biriktirdigi cok büyük boyuttaki görüntülerin biraraya gelmesiyle olusturulmus.

    *messier 87 galaksisi bize 50 milyon isik yilindan daha uzak oldugu icin fotografladigimiz bu görüntü de en az 50 milyon yil öncesine ait.

    *günesin 6,5 milyar kati kütleye sahip ve mevcut en büyük kara delik olduğunu düşünülüyor.

    *kara deiligin etrafinda toplanan madde ve isigin yaydigi enerji öyle büyük ki dünyadan bile görüntüleyebiliyoruz.

    *kara delik fotografi diyoruz ama adi üstünde kara bir delik olan kara delik fotografini cekemiyoruz. etrafinda olusan isigin fotografi bu daha cok. ama kara deligin orada oldugunu bize net sekilde gösteriyor.

    *bu fotografin maliyeti 44 milyon euroymus.

    *saat yönünde dönüyormus iki gözümün cicegi.

    ayrica (bkz: #65983428)

    edit: teleskop sayisiyla ilgili olarak yazdiklarim eksi seylerde "düzeltilmis". eht kendi sayfasinda söyle diyor: "a planet-scale array of eight ground-based radio telescopes forged through international collaboration — was designed to capture images of a black hole." merak edenler suradan daha detayli bilgi edinebilir.

  • bana ilk tanışdığımız günlerde bunu söyleyen kişiyle 5 yıl kadar ilişki yaşadım, sonrasında evlendim, evlendikten 3.5 yıl sonra boşandım. kendisinin çeşitli beyanlarından aşağıya parçalar bırakıyorum;

    "senin en kötü özelliğin kanaatkarlığın"

    "hiç hırsın yok"

    "bir şirkete bağlandın mı, oradan devam ediyorsun, isteğin yok vizyonun yok.

    "kendini sürekli eziyorsun, aşırı alçak gönüllüsün, kendini göstermiyorsun"

    vs.

    bugün gündelik hayatın bir çok konusunda ters düşer durumdayız. 6.5 yaşında bir oğlum var. velayeti annesinde.

    hakkımda bugün itibariyle söylediği olumlu tek şey şu sayılır: "sen çok iyi bir babasın"

    sonuç olarak: "babalık" vasfı, babalık vasfıdır. başka kulvarlarda size yardımcı olmayabilir. haberiniz olsun.

  • ilk okula gittiğim yıllardı. babam emlak işiyle uğraşır ama pek birşey kazanmazdı. annem bakkala veresiye yazdırır, babam cebinde sigara parası olmadan gününü geçirir bende evin en büyük erkeği olduğum için okuldan arta kalan zamanlarımda lokantada bulaşık yıkardım.

    cuma namazı için camiye gitmiştim, çoraplarım adeta savaştan çıkmış gibi delik deşik. oysa hiç utanmamıştım bu halime çünkü yaşadığımız yerde herkes bizim gibiydi. açlık sefillik! adamın biri çoraplarımın halini görüp bana acımış ki elini cebime attı. ben hiçbişey olmamış gibi namaza devam ettim ve namaz bitip camiden çıktığımda cebimi yokladım. adam cebime şimdinin parasıyla 20 tl koymuştu. kendimi çok mahçup hissettim. utanmıştım. hiç unutmam o anları.

  • pazartesi gibi bir günde, istanbul gibi bir şehirde, 18:00 gibi bir saatte taksim'de bir mekanda bulunabilen ve buna rağmen "çok çalıştım ya" diyebilecek kadar yüzsüz olan insanların katılacağı etkinlik.