hesabın var mı? giriş yap

  • kedi insanoğluna layık olduğu muameleyi yapan hayvandır. istisnalar kaideyi bozmaz

  • tek bana ikiyüzlü ve sinsi gelmiyordur umarim. anne olunca melek oldugunu sanan kadinlardan. ama gecmisin hafizasi vardir hep!
    sen de, hamile bir karisi olan evli bir adamla iliski yasadin berguzarcim. her boka duyar kasma lutfen. bu arada sadece kadini suclayan biri asla degilim, asil suclu evli olan kisiydi.
    neyse bunu ilahi adalet dusunsun. yol uzun..

    edit: ilk karisi kimdi diye soran arkadaslar oldu. halit ergenc baska biriyle evliydi ve karisi hamileydi. ona ragmen olaylar gelisti ve kadin cocugu aldirdi/ayrildi.
    google amcaya sorun cikar zaten

    edit 2: simdi sozlukte baktim, esra erol'a destek verdigi paylasimi gordum, soyle basliyor " dun gece yavrulari uyuttuktan sonra arkadasimin programini izledim" :)) niye cocuklarini uyuttuktan sonra oldugunu belirtme ihtiyaci duyuyorsun ki. kim olursa olsun bu turk kadınlarındaki onceligim yavrularim tavrini cok sıkıcı buluyorum. annelik kutsal degildir oncelikle onu bir ogrenelim. ha madem kutsaldiysa hamile kadin kocasından ayirilmaz.
    edit 3: sıkcı yazmisim duzelttim. cokca da devrik cumle olmus affedin gencler.

  • almanya'daki exchange sırasında:
    alman: - türkiye'de itfaiyeci var mı?
    türk: - hayır dev battaniyeler var onlardan örtüyoruz biz yanan binalara ormanlara..

  • neden diye soran arkadaşlar olmuş. çok kısa yazayım;

    şimdi senin 100bin türk lirası kağıt paran var. bankaya gidip vadeliye yatırıyorsun ve akşam internet şubenden bakıyorsun vadeli mevduat=100bin tl yazıyor.

    banka ne yapıyor. kanunen senden aldığı 100bin tlnin %10 kadarlık bi kısmını karşılık olarak tutmakla yükümlü (bu oran değişebilir, merkez bankası belirler)

    10bin tlsini tutup, 90 bin tllik kısmıyle başka bi vatandaşa tüketici kredisi veriyor. bu 90bin tllik krediyi çeken vatandaş şubeye gidip 90bin tl kağıt parasını alıyor. hemen gidip kendisine ikinci el bulduğu volkswagen golfü satın alıyor.

    şimdi bu 90bin tllik kağıt paralar arabasını satan üçüncü vatandaşa geçti. o da koşup bankaya gidiyor ve parasını vadeli hesaba yatırıyor.

    şimdi ne oldu??

    ilk vatandaş internet şubesine girdi baktı onun 100bin tlsi 1 aylık vadelide gözüküyor ama tamamen bilgisayarının ekranında.
    2. vatandaşın altında artık 90bin tllik volkswagen golf var ve bankaya ödemesi gereken 110bin tllik 36 ay vadeli kredi borcu var.
    3. vatandaşın da internet şubesinde 90bin tllik para gözüküyor.
    bankanın şubesinde ise sadece 100bin tllik kağıt para mevcut kasada ve 36 ay sonuna alması gereken bi 110bin tllik alacağı var.

    elimizdeki 100bin tllik kağıt para ile kabaca 400bin tllik bi para hacmi oluşturduk. şimdi bu işlemin durmaksızın devam ettiğini düşün.

    dip not: bir de kriz senaryosu çizelim;
    diyelim ki 1 ve 3 nolu vatandaşlar bankaya gidip tüm parasını çekmek istedi. ikisinin hayali parasının toplamı 190bin tl. bankanın kasasında sadece 100bin tl kağıt para var. işte bu durumda banka batıyor, bankanın tek çıkışı var, golf alan vatandaşa gidip borcunu öde demek. ekonomik kriz çıkıyor vs vs. tabi bu yazdığımı 2 vatandaş olarak değil 100000lerce vatandaş olarak düşüneceksin.

    tarihte bu tip çıkmış (çıkartılmış) bir sürü ekonomik kriz vardır.

  • eren -ki kendisi 9 yaş, ilkokul 3 seviyesinde- son iki haftadır evde babaanne ve dede olduğundan, yayları iyice gevşetmiş, hoşgörüyü dibine kadar kullanmış, anne-babayı saç baş yoldurma seviyesine çıkarmıştır. aferin.

    saçımızı başımızı yolmamız yeterli gelmediğinden bi akşam şöyle ciddi bir ayar olsun diye, salonda masaya oturduk üç kişi ve başladık konuşmaya. arada o cevap vermediğinden monolog şeklinde gelişen konuşma şöyle;

    baba- eren sen böyle değildin ama!

    anne- yaptığının yanlış olduğunu biliyorsun değil mi?

    baba- oğlum babaanne ve deden çok yaşlı insanlar, onları kandırmak kolay ama kendini kandırırsın bak.

    anne- oğlum bak bu hayat bilgisi ödevin yapılmamış ama dedene yaptım demişsin, hoş bir şey mi bu?

    önünde cevaplanmamış iki sayfa test, tüm söylediklerimizi sadece bir baş sallamayla dinledi. baba her zaman olduğu gibi söylendikçe sinirlendi, sinirlendikçe söylendi, en sonunda kaş-göz etmemle kapıyı çarpıp odadan çıktı. yalnız kalınca "oğluşum hiç bir yorumda bulunmadın, ne düşünüyordun biz konuşurken, sence haksız mıyız?

    - yok haklısınız da anne, şey düşünüyordum; şimdi bana çok kızdınız ya siz, birden bir süper kahraman olsam, hemen fışşşt diye iki sayfa testi çözüversem, sonra siz şaşkın şaşkın bakarken sarılsam size, beni affediverseniz. böyle düşünüyordum, bunu hayal ediyordum.

    ben de düşünüyorum; birden bir süper kahraman olsam, çocuğumu üzmeden en doğru şekilde davranarak fışşşt diye büyütüversem, sarılsam ona sımsıkı, yetiştirirken istemeden de olsa yaptığım hatalardan dolayı beni affediverse.

  • bakın bunlar kendilerini "modern" gören ve çalışmak için dışarı çıkmak zorunda olan tayfaya çomar diyen kesim. en az yüzde 99'u. hep derim bu ülkenin muhalifi de çomar, çomarı da çomar. bir insanın siyasi görüşü evet size fikir verir fakat aptal aptaldır.

  • - annee geçen hafta aldığımız mavi çizgili tişörtümü bulamıyorum!
    - çekmeceye baktın mı?
    - e baktım tabi, yok orda.
    - bi daha bak.
    - yaa yok diyorum, kaç kere baktım.
    (anne gelir, çekmeceyi açar)
    - aha işte burda ya, evladım kör müsün?
    - *nasıl lan???*

  • hayata dair gülümseten detaylardan biri. insan böyle aşkları, aşıkları görünce mutlu oluyor.

    -pişt garson.

    hatun: aşkım yapma lütfen noolursun.

    -sen karışma. kardeşim bize iki tane çay getiriyorsun, biri açık.

    garson: tabi efendim.

    hatun: sen çok iyi bi insansın...

    -şşt sakın, sakın. bir daha bu konuyu açarsan seninle konuşmam.

    hatun: amaa, hmpf peki.

    -sakın.