hesabın var mı? giriş yap

  • izmir seferihisarda yaptım askerliğimi. asteğmen olarak yapıyorum, öğretmen kökenli olduğum için nöbet tutmayan askere ceza vermek yerine, tutana ödül vereyim dedim. boyoz alıyorum sabaha karşı 4-6 nöbetinin ilk saatinde nöbet kulübelerine uğruyor bırakıyorum. bir süre sonra iki kişilik nöbet yerinde beni bekleyen 6-7 asker olmaya başladı. hoşuma gitti tabi bu böyle devam etti, çaylar demleniyor falan. bir gün askerin biri boyozdan bir lokma ısırdı çaydan bir yudum aldı, döndü bana dedi ki, komutanım top oynarken anamın verdiği domates peynir ekmekle, sabahın köründe senin verdiğin boyoz yarışır, ikisini de ömür billah unutmam dedi. o zaman fark ettim, anlatacaklar bunu yıllarca. boyozu askere dağıtıyorum diye ucuz veren fırıncı sen de sağol.

  • işte 15 temmuzu engelleyen gerçek vatansever komutanlarımız bu komutan gibi olanlardı. çomarlar atletle tank durdurduğunu sansın hala.

  • insanların temel ihtiyaçlarına zam üstüne zam gelirken ötv indirimi yapılması etik olmaz. o yüzden akp'nin yapabileceğini düşünüyorum.

  • bir kadının yürüyüşünde, oturuşunda, gülüşünde, bir mavi kumaşın üzerinde unutulmuş elinde, gamzesinde, ayak bileğinde, en anlamlı vesairesinde somutlanan ihtiraslı, tutkulu düşler; bir şekilde gerçeğin yatağına akamıyorsa, istediğiniz yönü bulamıyorsa, alevlenen isteklerinize odun atıyorsa cehennem zebanisi, alevin, kızıllığın, çoraklığın arasında ortaya çıkan çıkan burukluğun adıdır aşk acısı. acısı barizdir. çeken bilir. yani herkes bilir.. ya tarifi?

    belki hayatınız boyunca karşınıza çıkan en ilginç kadındır o.
    (ya da erkek.)
    diyelim yaşınız olmuş 30.
    ve karşınıza çıkan kadın, hayatınız boyunca gördüğünüz en orijinal kadın.
    tarzı var çünkü.
    güzellik, bedensel çekicilik bunun ötesinde.
    bir kadında en mühim olan tarzdır dostlarım.
    belki hiç ihtiyacınız yok tavsiyeme ama bunu dikkate alınız derim.
    yürüyüşlerinde vardır bir şeyler en basit. ya da onunlayken, ya da o kadar şanslı değilseniz onu düşlüyorken sanki görünmez bir paletten boyalar fışkırır rengarenk.. içinizde uykuya dalmış ne varsa uyandırır.
    ve siz tarzı olan bir kadına aşık olmuşsanız ve bir şekilde yüreğiniz sizden onu talep ediyorsa ve maalesef çeşitli nedenlerden ötürü bu isteğiniz sonuçsuz kalıyorsa nasıl yenilir ki şimdi bu aşk acısı?

    hayatınız boyunca, o dolu 30 yıl boyunca gördüğünüz en orijinal kadın o diyelim. ama maalesef işler istediğiniz gibi gitmiyor, bunu da ekleyelim. belki istemeden. şartlar gereği.

    bir 30 yıl beklemişsiniz böyle bir kadını görmek için.
    bir 30 yıl daha bekleme deliliği n'apar aklınızın sürülmekten yorulmuş, tarumar olmuş aşk tarlalarını?
    öyle ya, ancak 30 yılda bir çıkar böyle bir kadın karşınıza.
    istatistik belki kişisel, tıpkı acı gibi.
    maalesef mantıklı ve maalesef acımasız.

    geceler uzun, beyninizden kalbinize doğru müthiş bir şekilde devam ediyor acı hücum.
    nasıl diner bilmem. bilemem. doğru belki, zaman en makul merhem.
    sürelim kalbimize.

    dünya acımızla bize daha başka görünsün.
    her şey değişsin.
    3 senedir aşksız yaşadığınız ev bile başka gelsin size.
    başkaca ve cehennemvari.

    yapacak bir şey yok.
    oturup acınızı yoklamaktan başka.
    iyisi mi sırtınıza bir yastık koyup tanrının oyununu seyre koyulun.
    dudaklarınızda sigara, elinizde şarap, kulaklarınızda dost bir şarkıcının sesi..
    karantinaya alın kendinizi. caddelere çıkın ya da, kalabalığa karışın...
    detaylarla, deliliklerle ilgilenin.
    akıl hastanesini ziyaret edin misal.
    sahaflardan foto romanları bulup okuyun.
    bende var mesela, 17 haziran 1974 tarihli...
    adı: "güneş, deniz ve aşk"
    cağaloğlu tasvir sokakta basılmış.
    kapağı açtığınızda iç kapakta burç yorumları da yazıyor. oturup 1974 tarihli burç yorumlarını da okumak eğlenceli oluyor.
    "oğlak burcu.. gönül bağlarınız dengeye girecek bu hafta. sevdiğinizle aranızda tam bir anlaşma olacak. uzun zamandan beri almayı düşündüğünüz bir şeyi bu hafta alacaksınız."
    aman tanrım, ne kadar da ironik bir yorum...

    damlayan musluk, kanayan yara, boşa atan kalp, pıhtılaşan kan...
    bir gün unutacaksınız elbet, 4 yıl sonra bir gece misal, salı'yı çarşamba'ya bağlayan..

  • greenpeace ile birlikte kuzey kutbuna gidiyormuş, büyük erimenin nedenine falan filan bakacaklarmış, çevre bilinci durumu yani.

    bir de tanıtım filmi hazıırlamışlar valizini falan topluyor ayşe hanım veee bu sözümona çevreci hanım kocaman 4 çeker aracına atlayıp bineceği gemiye doğru yola çıkıyor.

    sen çevre bilinci de, herkesi duyarlı olmaya çağır ama şehrin içinde kocaman 4 çeker araçla gez. komik.

    hep reklam kokan hareketler bunlar.

  • "soytarılık etmeden güldürebilmek seni
    ekmek çalmadan doyurabilmek
    ve haksızlık etmeden doğan güneşe
    bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
    mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun"

  • bein sports'tan faks bekliyorum. bu yayıncıdan süper lig maçlarını izlemek 'korsan mı, değil mi?' diye. eğer faks evime ulaşır ve selcuksportshd'den maçları izlemek suç derlerse; selcuksportshd üyeliğimi sonlandırıp, bein sports'tan maçları takip edeceğim. faks önemli.

  • annelik içgüdüsünün ne kadar kuvvetli olduğunu ve annelerin evlatlarını korumak için neler yapabileceğini bi' düşünün. şimdi de, bu kuvveti yerle bir edebilecek kadar kuvvetli başka bi' güç düşünün;

    tutucu toplumun hepimizin üzerinde kurduğu baskı.

    şimdi asıl suçluyu bulalım pek sevgili kaypak halkım.