hesabın var mı? giriş yap

  • fullersen ve yaklaşık 5 - 10 km gidersen baya baya bi komponenti eline alırsın.

    10 litre kadar koyarsan , uzun vadede belki sıkıntı olabılır ama mazotla karışan benzini diesel motor yakar atar. tabı dedıgım gıbı uzun vadede sıkıntı olabılır. cunku benzinin yanıcılıgı ve yapısı mazottan farklı. mazotun ıcıne yanan kıbrıt atsan yanıp alev almazken benzin kııvılcımla bıle alev alır.

    bu gibi durumlarda farkederseniz eger hıc kontaga basmadan cekıcı cagırın. servıste buyuk ıhtımal deponuz ve motora giden yakıt borusu sokulecektir. bu da tabı en hafıf olan tarıfe.

    ayrıca dizel arabalar onune gelenı yakar. ayırt etmez. en leş mazotu koysan bile bir sekılde yakar atar. hea ortalıgın anasını aglatır ama yakar. cok alakasız olarak ornek vereyım su an arabamın mazot deposunda eger suzgec yoksa yaklasık 15 cm lık bır agac dalı bulunuyor nasıl soktum hıc sormayın *

  • açılın o zaman bu konuda çok dertliyim.

    nedir abi bu yaz ürününü kışın yeme merakı. neden ben kışın biber dolması, kabak, patlıcan, taze fasülye falan yiyim ki; kışın da lahanayı ıspanağı, pırasayı yerim, mevsim dönünce yazın ne varsa onu yerim. olmaz mı öyle?

    ama olmuyoooor yok. ulan bizim dolabımız bomboş, derin dondurucumuz tıka basa dolu, sanki savaş çıkacakmış gibi ganimet saklıyor, taze fasulyeler, kızarmış patlıcanlar, domates püreleri, ya hu böğürtlenleri doldurmuş, vişneleri falan. bunları biz mevsiminde yemedik bu kadar çünkü annem onları hep dolaba atmaya alır, evde bir derin donduruculu dolabımız var bi de sadece derin dondurucu aldı kadın ya, mutfakta iki tane dolap var, akşama ne pişirdin desem, çok yorgundum kahvaltılık yiyin der kesin ama derin dondurucumuz full abi.

    bi de kadınlar arası derin dondurucu içi savaşları var, her muhabbette yakalıyorum sen ne attın ben ne attım, bak bamyayı şöyle yap da at çok güzel oluyor.

    istifçi pezemekler!

  • başlık*:böbreğimin capsini yolluyorum beyler toplanın

    1. yolla diyene yolluyorum.

    2. gönder amk. zaten bir tek o kaldı bakıp da asılmadığımız.

  • kitap satın alma hastalığına tutulmuş bir insan olan walter benjamin'in bununla ilgili bir hikayesi mevcuttur:

    paris'te kendisiyle röportaj yapmaya benjamin'in evine giden bir muhabir, benjamin'in çalışma odasında yeni alınmış koli halinde bir çok kitap görür ve biraz alaycı bir şekilde " tüm bu kitapları okuyabilecek vaktiniz olduğuna inanıyor musunuz?" diye sorar.
    benjamin'de muhabire şöyle cevap verir "kitaplar yalnız okunmak için değil, aynı zamanda birlikte yaşamak içindir de. "